12 Eylül rejiminin uygulamaya soktuğu seçim barajı bir kez daha tartışılıyor. Tartışmanın fitilini Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’la yapılan röportaj yaktı. Muharrem Sarıkaya’nın Habertürk gazetesinde yayınlanan röportajında Kılıç, raportörlerin çalışmalarını tamamladığını Anayasa Mahkemesi’nin %10 seçim barajıyla ilgili yapılan bireysel başvuruları genel kurulda görüşüp 2014 yılı bitmeden karara bağlayacağını söylüyordu.
2007’de AKP’nin kapatılmasına karşı çıkmasına rağmen son dönemde hükümetle ilişkileri zedelenen Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın bu sözleri seçim barajının kaldırılabileceği şeklinde yorumlandı.
Neziroğlu: AYM’ye üye seçip sorunu kökten çözmek gerekir
Kılıç’ın sözlerine ilk tepki Adalet ve Kalkınma Partisi’nden geldi.
TBMM Genel Sekreteri İrfan Neziroğlu, twitter hesabından yaptığı açıklamada Anayasa Mahkemesi’nin seçim barajının ‘hak ihlali’ kararı vermesinin anayasaya aykırı olduğunu belirtti. Neziroğlu, ‘%10 barajı Seçim Kanunu’nda var. 6216/45’e göre AYM’ye yasama işlemlerine dair bireysel başvuru yapılamaz. AYM ihlal derse YSK ne yapacak? Kanunu iptal etmeden AYM %10'a ihlal derse o zaman en doğrusu Haziran'da TBMM'ye değil AYM'ye üye seçip sorunu kökten çözmek’ dedi.
Burhan Kuzu: Mahkemeden böyle bir karar çıkarsa yok hükmündedir
Neziroğlu’nun bu sözlerine bugün İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde bir konferans veren AKP İstanbul milletvekili Prof. Burhan Kuzu da destek verdi. Kılıç’ın bu açıklamalarına inanmak istemediğini söyleyen Kuzu, bu sözlerin akılları donduran vicdanları karartan sözler olduğunu savundu.
AKP İstanbul milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ‘böyle bir karar çıktığı zaman bu hukuken yok hükmündedir, keenlemyekündür eskilerin tabiriyle. Böyle bir şey doğmamış sayılır. Böyle bir karar Anayasa Mahkemesi'nden çıkmaz diye düşünüyorum. Hiç kimse vitrinlere oynamasın. Hiç kimse tribünlere oynamasın, kendi konumunu güçlendirmek için bu tür yollara gitmesin. Herkes yasalara anayasa bağlı olarak kararını versin. Bu Anayasa Mahkemesi'ni ‘'kalsın mı gitsin mi noktasına getirir'’ tartışmaya sebep olur’ dedi.
CHP’den barajın %3’e düşürülmesi için kanun teklifi
Muhalefet ise uzun zamandan beri seçim barajlarına itiraz ediyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Pazartesi günü yeni bir adım atarak barajın indirilmesi için TBMM Başkanlığı’na kanun teklifi verdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun imzasıyla sunulan öneri, yüzde 10 olan seçim barajının yüzde 3’e indirilmesini öngörüyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da İzmir’de gazetecilerin soruları üzerine seçim barajının kaldırılmasını desteklediğini söyledi.
Seçim barajının sağlıklı bir demokrasiye izin vermediğini belirten ana muhalefet partisi lideri, ‘seçim barajı konusunda iki teklif verdik; yüzde 3 ve yüzde 5’e düşürülmesini istedik. İktidar hangisini kabul ediyorsa, seçim barajını indirelim. Seçim barajını indirdiğimiz zaman adaletli seçimi sağlamış oluruz. Yüzde 10 seçim barajını getiren 12 Eylül askeri yönetimidir. Anayasa Mahkemesi iptal kararı alırsa saygı duyacağız’ dedi.
Demirtaş: Barajın kaldırılması siyasetin önünü açar
Seçim barajları yüzünden son iki seçime bağımsız adaylarla giren HDP-BDP kanadı da barajın düşürülmesine büyük destek veriyor. HDP, bir süredir Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gösterdiği başarı nedeniyle 2015 Seçimleri’ne parti olarak girmeyi tartışıyor. Hafta sonu düzenlenen basın toplantısında bu konuda ciddi bir işaret veren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhuriyet gazetesine verdiği mülakatta barajın düşürülmesinin siyasetin önünü açacağını söyledi.
Demirtaş, ‘bu hukuksuzluk ilelebet gidemezdi. Bu hukuksuzluğa birinin dur demesi gerekiyordu. Temsil adaletinin sağlanabilmesi açısından barajın uygulanmayacağına karar verebilir. Umut ediyorum ki bu yönde bir karar verir. Böyle bir sonuç, Türkiye’de demokratik siyasetin önünü açacak en önemli karar olur’ dedi.
Anayasa Mahkemesi: Barajın kaldırılacağı gazetecinin kendi değerlendirmesi
Öğleden sonra bir açıklama yayınlayan Anayasa Mahkemesi, seçim barajını
düşüreceğine ilişkin yapılan değerlendirmelerin bir gazetecinin kendi görüşü ve değerlendirmesinden ibaret olduğunu belirtti.
Yüksek Mahkeme’den yapılan açıklamada ‘görüşülmekte olan bir konu hakkında değerlendirme yapmak ne Başkan’ın ne de Üyelerimizin bu güne kadar başvurduğu bir yol olmadığı gibi, böyle bir açıklamanın olumsuz sonuçlarını öngörebilecek yeterli bilgi ve tecrübe sahibi oldukları da izahtan varestedir” dendi.