Sağır ve kör bireylerle dokunsal işaret diliyle iletişim kuran robot kol

Kör ve sağır bireyler açısından, görme ve işitme kaybının birleşimi sınırlı ve tecrit edilmiş bir yaşam anlamına gelebilir. Boston’da bir startup şirketi, iletişimi ve bilgiye erişimi arttırabilmek için bir robot geliştiriyor.

Samantha Johnson, sağır-kör toplumunda bazılarının kullandığı işaret dilinin bir versiyonu olan dokunsal işaret dilini biliyor.

Johnson, “Sağır-kör bireyler, dokunsal işaret dili ile iletişim kuruyorlar. Sağır ve kör bir kişi, işaret dilini kullanan kişinin elinin üstünü tutuyor ve verilen işaretleri doğrudan avucunun içinde hissediyor” diyor.

Pandemi patlak verince Johnson, bunun dokunsal iletişim yöntemini kullananlar için ne anlama geldiğini öğrenmek istedi.

“Tercüme hizmetleri durdu, sosyal mesafe işin içine girdi. Milyonlarca sağır ve kör Amerikalı iletişimden mahrum kaldı” diyen Johnson, Tatum Robotics’deki mühendis ekibiyle birlikte, Amerikan İşaret Dili alfabesini algılayan Tatum T1 adlı bir robot kolu geliştirdi.

“Hedefimiz, ilk kez sağır-kör topluma yardımcı olacak ve dokunsal işaret diline öncelik tanıyacak bir iletişim cihazı geliştirmek" diyen Johnson, kolun tamamının esnek bileşkelerden yapıldığını ve iki amaca hizmet ettiğini; sadece bir insan elini gerçek anlamda taklit etmekle kalmadığını, sağır-kör bir insanın bu cihazın verdiği işarete alışmasını da kolaylaştırdığını belirtti. Johnson cihazın güvenli olduğuna da vurgu yaptı.

Johnson, herhangi bir metin tabanlı içeriği tercüme etmek için T1’in cloud’a bağlanacağını söyleyerek, “Dolayısıyla, bunlar e-postalar, web siteleri, e-kitaplar olabilir ve T1’in yaptığı, içeriği algılamak. İngilizce’den Amerikan İşaret Dili’ne çeviriyor ve sonra da sağır-kör kullanıcının hizmetine sunuyor” dedi.

Jaimi Lard, tamamen sağır ve çok az görebiliyor. İletişim için dokunsal işaret diline ve bir tercümana muhtaç. Tercümanın olmadığı anlarda T1 onun yerini alıp bir dizüstü bilgisayara yazılmış sözcükleri tercüme edebiliyor.

Halen gelişme aşamasında, ancak Johnson, cihazın en nihayetinde daha fazla bağımsızlık ve iletişim sağlamasını ümit ediyor.

“Evde oturan sağır-kör kişiler, izole edilmiş durumdalar, bizlerin yararlandığı şekilde eğlenceye ya da topluma erişimleri yok” diyen Johnson, teknolojinin bir yardım eli olabileceğine dikkat çekiyor.