İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin polis tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetmesinin ardından ülke genelinde sokaklara yayılan protesto gösterilerine katılanlara uyarıda bulunarak ''kaos sahnelerinin'' kabul edilemez olduğunu söyledi.
Reisi, ''İran'da ifade özgürlüğü var, ancak kaos sahneleri kabul edilemez'' diye konuştu.
Reisi Amini olayına basında ayrılan sürenin ''çifte standart'' olduğunu söyledi. Reisi, ''Her gün ABD'nin de aralarında olduğu farklı ülkelerde kadınların ve erkeklerin polisle çatışarak öldüğünü görüyoruz, ancak bu şiddetin nedeni ve bununla mücadele konusunda bir hassaslık yok'' diye konuştu
Devrim Muhafızları'ndan ''Yalan haber yayanlar cezalandırılsın'' çağrısı
İran Devrim Muhafızları ise yargı makamlarına yaptığı çağrıda, 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin polis nezaretinde hayatını kaybetmesi hakkındaki "yalan haberleri ve söylentileri yayanların" cezalandırılmasını talep etti.
Amini'nin ölümü sonrasında patlak veren öfke dalgasının yatışmadığı İran'da, başkent Tahran ve diğer kentlerde protestocular polis karakollarında yangın çıkardı ve araçları ateşe verdi.
Amini, "Uygunsuz kıyafet" giydiği gerekçesiyle Tahran'da ahlak polisi tarafından tutuklanmış ve polis nezaretinde komaya girmişti. Yetkililer, Amini'nin ölüm nedenine ilişkin soruşturma açacaklarını kaydetmişti.
Geçmişte protesto eylemlerini bastırmakta rol oynayan Devrim Muhafızları, "Sosyal medyada ve sokaklarda yalan haberler ve söylentiler yayanların, toplumun psikolojik güvenliğini tehlikeye atanların kimliklerinin belirlenmesini ve bu kişilerin kararlı şekilde cezalandırılmasını yargıdan talep ettik" ifadelerini kullandı.
Devrim Muhafızları, yaptıkları açıklamada Amini'nin ailesi ve yakınlarına başsağlığı da diledi.
İran medyası, yarın hükümet yanlısı protesto eylemlerinin yapılmasının planlandığını bildirdi.
Sertlik yanlısı Kayhan gazetesinde yayınlanan başyazıda "İran halkının iradesi şudur; suçlulara göz açtırmayın" denildi.
Amini'nin ölümü üzerine patlak veren protestolar, İran'da 2019 yılından bu yana yapılan en büyük eylemler. Protestoların çoğu İran'ın Kürt nüfusunun yoğun olduğu kuzeybatısında yoğunlaşsa da başkente ve ülke çapında en az 50 şehir ve kasabaya yayıldı. Polis protestocuları dağıtmak için güç kullandı.
Bazı güvenlik güçlerinin saldırılara maruz kaldığı da bildiriliyor. İki yarı resmi İran haber ajansı, hükümet yanlısı paramiliter örgüt Besiç'in bir üyesinin dün ülkenin kuzeydoğusundaki Meşhed kentinde bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.
Tesnim ve Fars haber ajanslarının bıçaklamaya ilişkin haberleri, internet sitelerinin çalışmaması nedeniyle Telegram üzerinden yayınlandı. Besic üyesinin bıçaklanarak öldürülmesi resmi kaynaklar tarafından doğrulanmadı.
Tesnim haber ajansı ayrıca bir başka Besic üyesinin dün Kazvin kentinde "isyancılar ve çeteler" tarafından açılan ateş sonucu öldürüldüğünü bildirmiş, ayaklanmalarda ölen güvenlik güçlerinin sayısının dörde çıktığını kaydetmişti.
Twitter hesabı ‘1500tasvir’ üzerinden paylaşılan bir videoda, ülkenin kuzeydoğusunda protestocuların "Öleceğiz, öleceğiz ama İran'ı geri alacağız" sloganları atarak yakındaki bir polis karakolunu ateşe verdikleri görüldü.
Yaklaşık 100 bin takipçisi olan Twitter hesabı, İran'daki protesto eylemlerine ilişkin paylaşımlarda bulunuyor.
Reuters haber ajansı, görüntüleri doğrulatamadı.
Olaylar Amini'nin memleketi olan ve Cumartesi günü defnedildiği Kürdistan vilayetinde yayılırken Tahran'da bir polis karakolu daha ateşe verildi.
Kişisel özgürlükler
Amini'nin ölümü, kadınlara uygulanan sıkı kıyafet kuralları başta olmak üzere İran'da kişisel özgürlükler üzerindeki kısıtlamalardan kaynaklanan öfkeyi yeniden ateşledi.
Yaptırımlar nedeniyle darboğazda olan ekonomi de İran halkının memnuniyetsizliğinin bir sebebi.
İran'da dini liderler, artan benzin fiyatları nedeniyle 2019'da patlak veren ve İran İslam Cumhuriyeti tarihinin en kanlı eylemleri olarak kayda geçen protestoların benzerinin şimdi de yaşanmasından korkuyor. Reuters, 2019'daki protestolarda bin 500 kişinin öldüğünü bildirmişti.
Protestocular bu haftaki eylemlerde dini lider Ayetullah Ali Hamaney'e duydukları öfkeyi de yansıttı.
Tahran'da bir grubun Hamaney'in oğluna atıfta bulunarak "Mücteba, öl de dini lider olama" şeklinde slogan atmaları dikkat çekti. Kimileri, babasının ölümünden sonra Mücteba Hamaney'in İran'ın dini lideri olacağını düşünüyor.
Kürt insan hakları örgütü Hengaw'ın, Reuters'ın doğrulayamadığı haberlerine göre Kürdistan eyaletinde ölü sayısı 15'e yükseldi.
İranlı yetkililer, güvenlik güçlerinin protestocuları öldürdüğü iddialarını reddediyor ve bu kişilerin silahlı muhalifler tarafından vurulmuş olabileceğini kaydediyor.
Hengaw'a, bölgede yaşayanlara ve internet hizmetinin kapatıldığı yerleri izleyen NetBlocks'a göre yetkililer, protestoların devam etmesi üzerine internet erişimini kısıtladı.
Protesto eylemlerine katılan kadınlar başörtülerini yaktı, kalabalıkların arasında saçlarını kesti.
İran'ın kuzeyindeyse ellerinde sopa ve taş olan kalabalıklar motosikletli iki güvenlik görevlisine saldırdı. Ancak Reuters bu görüntüleri de doğrulayamadı.