Erişilebilirlik

PKK’ya ‘Sınırdışına Çekilin’ Çağrısı Yapan Öcalan ‘Silah Bırakın’ Demedi


Abdullah Öcalan ve PKK

Abdullah Öcalan ve PKK

1978: Öcalan’ın kısa adı PKK olan Kürdistan İşçi Partisi’ni kurması.
1984: PKK’nın güneydoğuda ilk silahlı eylemi.
1999: Öcalan’ın Kenya’da yakalandıktan sonra Türkiye’de yargılanarak idama mahkum edilmesi.
2002: Öcalan’ın idam cezasının müebbete çevrilmesi
2012: PKK’nın saldırılarının artması ve cezaevindeki Kürtlerin iki aylık açlık grevine gitmesi.
2013: Öcalan’ın İmralı’da Türk yetkililerle yaptığı görüşmeler ve ateşkes çağrısı.
Beklenen gün geldi çattı ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı, Diyarbakır’da Nevruz kutlamalarında Türkçe ve Kürtçe okundu. BDP İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder Türkçe, BDP Iğdır milletvekili Pervin Buldan’ın Kürtçe okuduğu mesajda Öcalan, PKK’ya Türkiye’nin dışına çıkma çağrısı yaptı.

“Ben, bu çağrıma kulak veren milyonların şahitliğinde diyorum ki; artık yeni bir dönem başlıyor, silah değil, siyaset öne çıkıyor. Artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir” diyen Öcalan, “Artık silahlar sussun fikirler konuşsun” noktasının bir son değil bir başlangıç olacağını ilan etti. 15 yıldır İmralı’da hapis olan PKK lideri, kamuoyunun beklentisinin aksine silah bırakma ya da silahların teslim edilmesi hakkında herhangi bir ifade kullanmadı.

Öcalan’dan bölge halklarına çağrı

Öcalan’ın hazırladığı metindeki bir diğer ilginç nokta ise çağrının muhatabının yalnız Türkiye’deki halklar değil aynı zamanda Suriye ve Irak’taki halklar olmasıydı. PKK lideri, “Misak-ı Milli'ye aykırı olarak parçalanmış ve bugün Suriye ve Irak Arap Cumhuriyeti'nde ağır sorunlar ve çatışmalar içinde yaşamaya mahkum edilen Kürtleri, Türkmenleri, Asurileri ve Arapları birleşik bir ‘Milli Dayanışma ve Barış Konferansı’ temelinde kendi gerçeklerini tartışmaya, bilinçlenmeye ve kararlaşmaya çağırıyorum” dedi.

Çağrı metninde kapitalist modernite ve ulus devlet eleştirisi yapan Öcalan’ın dini referansları da dikkat çekiciydi.

Öcalan: ‘Bin yıl İslam bayrağı altında kardeşçe yaşadık’

Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu süreçlerinde birlikteliğe vurgu yapan PKK lideri, “Bugün kadim Anadolu'yu Türkiye olarak yaşayan Türk halkı bilmeli ki, Kürtlerle bin yıla yakın İslam bayrağı altındaki ortak yaşamları kardeşlik ve dayanışma hukukuna dayanmaktadır. Gerçek anlamında, bu kardeşlik hukukunda fetih, inkar, red, zorla asimilasyon ve imha yoktur, olmamalıdır” dedi.

Zamanın ruhunu okuyamayanların tarihin çöp sepetine gideceğini iddia eden PKK lideri, bu Nevruz’un tüm Ortadoğu halklarını müjde olduğunu söylerken ve Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed'in mesajlarındaki hakikatlerin bugün yeni müjdelerle hayata geçtiğini belirtti.

BDP’den Öcalan’a tam destek

“Selam olsun bu sürece güç verenlere, demokratik-barış çözümünü destekleyenlere” diyerek son veren Öcalan’ın sözlerine ilk destek BDP’den geldi. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, halkımızın desteğiyle bugün ortaya çıkan bu barış iradesinin arkasındayız, Öcalan’ın uzattığı dostluk ve barış elinin havada kalmaması üzerimize düşeni yapmaya hazırız” diye konuştu.

Erdoğan: ‘Çağrı olumlu ama silahlar da bırakılmalıdır’

Öcalan’ın çağrısına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği ilk tepki olumlu oldu. Resmi ziyaret için bulunduğu Amsterdam’da Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yle birlikte düzenlediği basın toplantısında ilk değerlendirmesini yapan Başbakan Erdoğan, “aslolan bu çağrının ötesinde uygulamadır. Burada Öcalan'ın ifadeleri ne denli karşılık bulacak en kısa zamanda görmek isteriz. Buradaki ifadelerde yatan birçok mesaj aylardır bizim söylediğimiz sözler” dedi.

Ancak Başbakan Erdoğan PKK’nın sınırdışına çekilmesini yeterli bulmadı ve “Askeri operasyonlara son verilmesi için silahlar bırakılmalıdır” diye konuştu. Başbakan, Nevruz alanında Türk bayrağı bulundurulmamasının ise verilen mesajlara ters düşen provokatif bir tutum olarak değerlendirdi.

Öcalan’ın sözlerinin Meclis’teki yankısı

Öcalan’ın çağrı metni ve Diyarbakır’daki Nevruz kutlaması Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde büyük tartışma yarattı. Genel Kurul’da hükümet adına söz alan İçişleri Bakanı Muammer Güler, Nevruz kutlamasına Türk bayrağı olmamasını nefretle kınadı. İçişleri Bakanı, “Gündemde hangi süreç olursa olsun, terörle mücadele kesintisiz sürecektir. Bizim, çözüm sürecinden anladığımız, birilerinin şartlı beklentilerini karşılamak değil, milli birlik ve kardeşlik projesi içerisinde herkesi kucaklayan bir ortamı oluşturmaktır'' dedi.

CHP’li Genç: ‘Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünüş günüdür’

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, “ülkenin bir coğrafyasında bayrak astırılmıyorsa, yerlerde süründürülüyorsa bugün Türkiye Cumhuriyeti devletinin bölünüş günüdür” sözleriyle Nevruz alanında Türk bayrağı olmamasını sert bir dille eleştirdi. Genç, ''Güneydoğu'nun birçok ili, başta Diyarbakır olmak üzere Erbil'e katılmıştır. Bunun cezasını çok çekeceksiniz. Ey vatandaş, eğer siz bu halkı ülkeyi bölmek istemiyorsanız bu AKP sıralarında oturan ve ülkenin bölünmesine müsaade eden, buna çanak tutan insanları seçim bölgelerine sokmayın” dedi.

Geçtiğimiz yıl PKK’lılar tarafından Tunceli kırsalında kaçırıldıktan iki gün sonra serbest bırakılan bir diğer CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün ise Öcalan’ın çağrı metninde Aleviler’den bahsedilmemesine tepki gösterdi. Aygün,Twitter’daki hesabından yaptığı açıklamada “Öcalan’ın bugün Diyarbakır’da okunan mesajında çok kez Ermeni, Kürt, İslam, Farisi, Mezopotamya, Laz, Ermeni, Asuri, Türkmen deniyor ama Aleviler, Kızılbaş lafı geçmiyor neden günah mı?” diye sordu.

MHP meclis grubunun olağanüstü toplandığı iddiası yalanlandı

Öcalan’ın açıklamalarının ardından kulislerde Milliyetçi Hareket Partisi parti grubunun olağanüstü toplandığı konuşuldu. Ancak MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır iddiaları yalanladı.

VOA’ya konuşan bir üst düzey MHP yetkilisi ise hükümetin süreci çok kötü yönettiğini söyledi. İsmini vermeyen MHP’li yetkili, “Dünyanın hiçbir ülkesinde terör örgütüyle bu şekilde pazarlık edilmez, umalım ki huzursuzluk artmasın ve işler daha da kötüye gitmesin” dedi.
XS
SM
MD
LG