Başkan Barack Obama’nın, seçim sonuçlarını değerlendirdiği bir konuşma yaptı.
Obama, tüm ulusu birlik olmaya çağırdı ve "Kaybeden taraf daima üzülür ama unutmayalım, hepimiz aynı takım için oynuyoruz," dedi ve seçimleri aynı takımın antreman için kendi arasında maç yapmasına benzetti.
Başkan Obama, sekiz yıl önce, Beyaz Saray'a seçildiğinde, George W. Bush'la tüm görüş ayrılıklarına rağmen, eski Başkan Bush'un sorunsuz bir değişim süreci için kendisine yardımcı olma amacıyla elinden geleni yaptığını söyledi. Kendisinin de aynı şekilde davranacağını kaydetti.
Obama, “Hepimiz, Trump'ın başarılı olmasını istiyoruz," dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Barışçıl bir geçiş süreci demokrasimizin en temel göstergesidir, ve önümüzdeki birkaç ay içinde bunu dünyaya bir kez daha göstereceğiz."
Obama, gençlere de seslendi ve sonuçlardan hayal kırıklılığına uğramamalarını istedi. "Cesaretiniz kırılmamalı, şüpheye düşmeyin ve asla önemsiz olduğunuzu düşünmeyin," dedi.
Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Trump’ı telefonla arayarak zaferini tebrik eden Obama Cumhuriyetçi politikacıyı Perşembe günü de Beyaz Saray’a davet etti.
Demokrat Hillary Clinton ise seçim yenilgisini kabul ettiği konuşmasını az önce yaptı. Teamüllere göre, başkan adayları seçimi kaybettikleri akşam bu konuşmayı yapıyor. Ancak, Clinton bu geleneği yıktı ve dün akşam konuşma yapmadı.
Öte yandan, eski başkanlardan Cumhuriyetçi baba Bush, Donald Trump'ı telefonla arayarak tebrik etti. Seçim öncesinde, George H.W. Bush'un Hillary Clinton'a oy vereceği uyolunda haberler yer almıştı.
Başkanlık seçimlerinden galip çıkan Cumhuriyetçi Donald Trump ise seçim sonrası ilk yorumlarında orta sınıf Amerikalılar’ı hiçbir zaman gözardı etmeyeceğini söyledi.
Twitter hesabından, “Unutulan, gözardı edilen kadınlar, erkekler, bir daha unutulmayacaklar,” diyen Trump, birlik mesajı da verdi ve “Daha önce hiç olmadığımız kadar birlik olacağız,” dedi.
Donald Trump, 20 Ocak günü görevi Obama’dan devraldığında, bazı konularda birçok ilke imza atacak. Örneğin, daha önce seçimle hiçbir kamu görevine seçilmemiş ilk başkan olacak. Ya da valilik veya orduda görev yapmamış ilk baş kumandan.
Trump, seçim sürecinin başında ciddiye alınmadığı gibi, son dakikaya kadar siyasi hiciv yapan programların ana teması, basındaki eleştiri oklarının ilk hedefi oldu. Ama bütün bunlara rağmen, Trump, Amerika’nın ilk kadın başkanı olmayı uman Demokrat Hillary Clinton’la, destekçilerini büyük bir hayalkırıklığına uğratıp, sürpriz bir şekilde seçimlerden galip çıktı.
Sonuçların belli olmasından sonra New York’ta yaptığı zafer konuşmasında “Bütün Amerikalılar’ın başkanı olacağım” diyen Trump, kampanya boyunca dile getirdiği kutuplaştırıcı söylemleri geride bırakacağının mesajını verdi.
Başkan Barack Obama, seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra Trump’ı telefonla arayarak zaferini tebrik etti ve Perşembe günü Beyaz Saray’a davet etti.
Trump’ın kampanya yöneticisi Kellyanne Conway, Clinton’ın seçim kampanyasında çok daha fazla para harcadığını, ancak kendilerinin çok daha akıllıca hareket ederek sonuca ulaştıklarını söyledi.
Conway, “İyi bir adayın yerini şişkin bir banka hesabı dolduramaz,” dedi.
Trump, 276 delege sayısına ulaşırken, Clinton 218’de kaldı. Başkan seçilmek için adayların en az 270 delege sayısına ulaşması gerekiyordu. Toplam delege sayısı 538. Bazı eyaletlerde sayımlar hala devam ediyor, ancak bunun sonucu değiştirmesi beklenmiyor.
Trump, her ne kadar delege sayısında Clinton’ı açık ara ile geride bıraksa da, genel oy sayımında Demokrat adayın gerisinde kaldı. Amerikan tarihinde daha önce üç kez, başkan seçilen aday, genel oy sayımında rakibinden geride kalmıştı. Trump’la, bu sayı dörde çıktı.
Seçim sonrasında Asya ve Avrupa borsalarında düşüş görülürken, endeksler ilerleyen saatlerde toparlandı.
Trump, haftalardır, Clinton’ı önde gösteren kamuoyu yoklamalarını umursamıyor ve bunların “hileli” seçim sisteminin bir ürünü olduğunu, asıl nabzın seçim mitinglerinde tutulması gerektiğini söylüyordu.
Seçim sonu anketlerine göre, Trump, en fazla kırsal kesimlerden ve eğitim düzeyi düşük beyazlardan oy aldı.
Bu da Trump’a, Clinton’a destek veren azınlıklar, göçmenler, eğitimliler ve kadınlardan daha fazla getiri sağladı.
Trump, göreve geldiğinde Kongre’nin iki kanadı da Cumhuriyetçiler’in kontrolünde olacak. Böyle bir durumda da Anayasa Mahkemesi yargıçlarını daha muhafazakar hukukçulardan seçmesi ve daha muhafazakar yasalar çıkarması kolay olacak.
Ancak, Cumhuriyetçi Parti’de de bölünmeye yol açan Trump’ın parti içi muhalefetle karşılaşması da mümkün.