WASHINGTON —
Halep’teki çatışmaların görüntüleri olduğu iddia edilen bir videoda Suriyeli isyancılar yoğun topçu ateşi eşliğinde ilerliyor.
Mısır’ın İskenderiye kentinde güvenlik güçleri ve göstericiler arasında kanlı çatışmalar yaşanıyor.
Bunlar, Başkan Barack Obama’nın geçen yılki Birliğin Durumu konuşmasından sonra beklenen görüntüler değildi: “Orta Doğu’da evrensel haklarını isteyen halkın yanında duracak ve demokrasiye istikrarlı geçişi destekleyeceğiz.”
Ancak Ürdün ve diğer ülkelerdeki mülteci kamplarına sığınan Suriyeli mülteciler, dünyanın geri kalanı gibi Amerika’nın da kendilerini terk ettiğini düşünüyor: “Uluslararası toplum Suriye halkının öldürülmesini ve ülkelerini terk etmesini izliyor.”
Uzmanlar, Amerika’nın sorundan uzaklaştığını söylüyor.
David Schenker, Washington Enstitüsü uzmanlarından: “Obama yönetimi, Arap Baharı adı verilen ayaklanmalara müdahil olmak istemiyor. Amerika, Suriye’deki yangının sönmesini ve etrafa yayılmamasını istiyor. Ayrıca Washington, Mısır’da yaşanan krizlere de karışmak niyetinde değil.”
Woodrow Wilson Merkezi’nden Aaron David Miller’a göre, Obama yönetimi Suriye’ye asker göndermekten ve İran’la silahlı çatışmaya girmekten kaçındı ancak bu konularda ilerleme de kaydetti: “Suriye’yle kimyasal silah anlaşması yapıldı. Kimse bunun mümkün olduğunu düşünmemişti. İran’la da geçici anlaşma sağlandı. Bunu da kimse beklemiyordu.”
Obama yönetimi İsrail ve Filistin arasındaki barış görüşmelerine de yoğun mesai harcadı. Dışişleri Bakanı John Kerry bölgeyi 11 kez ziyaret etti.
Eski büyükelçi Marc Ginsberg, bunun zorlu ama önemli bir girişim olduğunu söylüyor: “Amerikan dış politikasının eleştirildiği böyle bir dönemde, İsrail ve Filistin arasında bir anlaşma sağlanması, Amerika’ya yeniden güven duyulmasında büyük rol oynayacaktır.”
Başkan Obama, savaşın hüküm sürdüğü bir bölgede barış sağlamak için her fırsatı değerlendirmek istediğini söylüyor.
Mısır’ın İskenderiye kentinde güvenlik güçleri ve göstericiler arasında kanlı çatışmalar yaşanıyor.
Bunlar, Başkan Barack Obama’nın geçen yılki Birliğin Durumu konuşmasından sonra beklenen görüntüler değildi: “Orta Doğu’da evrensel haklarını isteyen halkın yanında duracak ve demokrasiye istikrarlı geçişi destekleyeceğiz.”
Ancak Ürdün ve diğer ülkelerdeki mülteci kamplarına sığınan Suriyeli mülteciler, dünyanın geri kalanı gibi Amerika’nın da kendilerini terk ettiğini düşünüyor: “Uluslararası toplum Suriye halkının öldürülmesini ve ülkelerini terk etmesini izliyor.”
Uzmanlar, Amerika’nın sorundan uzaklaştığını söylüyor.
David Schenker, Washington Enstitüsü uzmanlarından: “Obama yönetimi, Arap Baharı adı verilen ayaklanmalara müdahil olmak istemiyor. Amerika, Suriye’deki yangının sönmesini ve etrafa yayılmamasını istiyor. Ayrıca Washington, Mısır’da yaşanan krizlere de karışmak niyetinde değil.”
Woodrow Wilson Merkezi’nden Aaron David Miller’a göre, Obama yönetimi Suriye’ye asker göndermekten ve İran’la silahlı çatışmaya girmekten kaçındı ancak bu konularda ilerleme de kaydetti: “Suriye’yle kimyasal silah anlaşması yapıldı. Kimse bunun mümkün olduğunu düşünmemişti. İran’la da geçici anlaşma sağlandı. Bunu da kimse beklemiyordu.”
Obama yönetimi İsrail ve Filistin arasındaki barış görüşmelerine de yoğun mesai harcadı. Dışişleri Bakanı John Kerry bölgeyi 11 kez ziyaret etti.
Eski büyükelçi Marc Ginsberg, bunun zorlu ama önemli bir girişim olduğunu söylüyor: “Amerikan dış politikasının eleştirildiği böyle bir dönemde, İsrail ve Filistin arasında bir anlaşma sağlanması, Amerika’ya yeniden güven duyulmasında büyük rol oynayacaktır.”
Başkan Obama, savaşın hüküm sürdüğü bir bölgede barış sağlamak için her fırsatı değerlendirmek istediğini söylüyor.
