2000–2007 yılları arasında 10 kişiyi öldüren NSU terör örgütü üyesi ve beş yıldır Münih'te görülen davanın başsanığı Beate Zschaepe ilk kez konuştu ve aynı zamanda mahkeme önünde son söz hakkını kullandı. Aşırı sağcılarla ilişkisi olmadığını iddia eden Zschaepe, ırkçı ve aşırı sağcı ideolojilerin kendisi için artık hiçbir önemi olmadığını öne sürdü.
437. duruşmada savunmasını yazılı okuyan Zschaepe, “Hayatta olmayan NSU kurucuları Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt‘ın yaptıklarından benim haberim yoktu. Yaptıklarına karşı koyacak kadarda güçlü değildim” dedi. Kurban ailelerinin çektiği acı ve zorlukları öğrenme fırsatı olduğunu, ancak “Neden bizi kurban olarak seçtiniz” sorusuna kendisinin de cevap veremeyeceğini belirten Zschaepe, “Bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum” şeklinde konuştu.
Savunmasında mahkeme sürecinin kendini yıprattığını aktaran zanlı, son olarak baş hakim Manfred Götzl’e “Yüksek Mahkeme, sizlerden ricam, beni hiç karışmadığım ve bilmediğim suçlardan dolayı ve başkalarının yerine cezalandırmayın” şeklinde hitap etti. Zschaepe daha önce sadece bir kez yazılı bir açıklama yaparak, olaylardan dolayı üzgün olduğunu, ancak cinayetler, banka soygunları ve bombalı saldırılardan önceden haberi olmadığını, olayları daha sonra öğrendiğini iddia etmişti.
Zschäpe 14 yıl boyunca Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt ile yeraltında yaşamış, bu süre boyunca Mundlos ve Böhnhardt 8 Türk, 1 Yunan ve 1 Alman polis memuru olmak üzere 10 kişiyi öldürmüştü. Davanın diğer tutuklu sanığı 9 maktülün öldürüldüğü Ceska tabancayı tedarik edip NSU'nun Nazi çevreleriyle temasını sağlayan ve diğer 4 sanık arasında en fazla ceza alması beklenen Ralf Wohlleben de son söz hakkını kullanarak kurban ailelerden özür diledi.
Federal Savcılık, Zschaepe’yi terör örgütü NSU’nun elebaşı, katil ve suikastçı olarak görüyor vee ömür boyu hapis cayası almasını istiyor. Zschäpe'nin avukatları müvekkillerinin cinayet ve diğer saldırılara iştiraki olmadığını, sadece Kasım 2011'de Zwickau'da üçlünün saklandığı evi kundaklamaktan dolayı ceza alması gerektiğini savunuyor. 6 Mayıs 2013'te olaylı bir şekilde başladığında 85 duruşmada bitirilmesi öngörülen davada, mahkeme bugüne kadar yüzlerce tanık dinledi, onlarca bilirkişinin ve uzmanın görüşlerini değerlendirmeye aldı.
Ancak hem mağdurlar hem de mahkemeyi başından bu yana takip edenler, şimdiye dek NSU’lu teröristler ve örgüt yapısı ilgili ve faillerin, hemen hepsi esnaf olan kurbanları nasıl seçtiğine ve cinayetlerin zamanlamasına dair sayısız sorunun cevapsız kaldığını savunuyor.
Bu arada mahkeme NSU davasıyla ilgili kararın 11 Temmuz'da yerel saatle 09.30'da açıklanacağını bildirdi.