İngiltere, mülteci kriziyle mücadelede diğer Avrupa ülkelerinin çok gerisinde kaldı ve az sayıda Suriyeli mülteci kabul etti. Şimdiye kadar sadece bin kadar mülteci İngiltere’ye sığındı ve bu mültecilerden bazıları ülkenin sakin köşelerinde yeni bir hayat kurmaya çalışıyor.
Kuzey Atlantik’teki Glasgow kentinden, İngiltere’nin kuzeybatı ucunda bulunan İskoçya’nın Bute adasına geçmek bir saat sürüyor. 40’dan fazla mültecinin Suriye’de başladığı ve Lübnan üzerinden devam ettiği yolculuk Aralık ayında İngiltere’de, Bute adasında bitti.
Bute’ye giden Suriyeliler, İngiltere’nin sığınma talebini kabul ettiği mülteciler arasında bulunuyor. İskoçya, mültecilerin büyük bir kısmını kırsal ve kentsel bölgelerine yerleştirmek için gönüllü oldu.
Gönüllülerden Tarık İkbal, “Semt halkı, Suriyeliler’in çok sarsıcı ve acı tecrübeler yaşadıklarının farkında ve bu duruma hassasiyet gösteriyor” diye konuştu.
Ancak bölge halkı arasında, mültecilerin adadaki yaşantıya kolay uyum sağlamayacağını düşünenler de var. Bu kişilerden biri olan Buteman Weekly gazetesinin editörü Craig Borland, adada yaşayanların çoğunluğunun Hristiyan ve beyaz olduğunu belirtiyor.
İngiliz hükümetinin eski göçmenlik danışmanlarından, Sussex Üniversitesi öğretim üyesi James Hamphire, farklılıklara rağmen, mültecilerin topluma uyumunun mümkün olduğunu söylüyor.
Brighton’daki Sussex Üniversitesi, 50 Suriyeli mülteciye burs ikmanı verdi. Ayrıca Brighton kenti de birçok Suriyeli mülteci aileyi kabul etti.
İngiltere, 2020 yılına kadar 20 bin Suriyeli mülteciyi kabul etme sözü verdi. Ancak bu sayı, diğer Avrupa ülkelerinin çok gerisinde. İngiliz hükümetiyse, iç savaş bölgesine en fazla insani yardım yapan ülkelerden biri olduklarını iddia ediyor.
Sussex Üniversitesi'nden James Hampshire, İngiliz hükümetinin mülteci göçünü tamamen azaltmayı planladığını belirtiyor. Mülteci krizinin İngiltere'nin AB üyeliği tartışması ile birleştiğini de belirten Hampshire, aslında bu iki konunun çok farklı olduğunu da dile getiriyor.
Geçen ay, Fransa’nın liman şehri Calais’deki mülteci kampında kalan dört Suriyeli genç sığınmacı, İngiltere’deki aile üyeleriyle birleşmek için başlattıkları hukuk savaşını kazandı. Bu örneği, yüzlerce davanın izlemesi bekleniyor.
İngiliz hükümetiyse her davaya karşı hukuk savaşı vereceğini söylüyor. Bu da, mültecilerin İngiltere’ye ulaşma hayallerini biraz daha imkansızlaştırıyor.
