Libya'da çatışan tarafları ve konuyla yakından ilgili ülkelerle, uluslararası kurumları Berlin'de bir araya getiren “Libya Konferansı”, Alman basınında "Merkel’in başarısı" olarak tanımlanıyor.
Yapılan yorumlarda, katılımcı ülkelerin sonuç bildirgesinde ateşkesi destekleme, silah ambargosuna uyma ve ülkenin içişlerine karışmama kararı almaları önemli bir adım olarak değerlendirilirken, Başbakan Angela Merkel’in şimdiye dek Libya konusunda uzlaşamayan toplam 12 ülkenin liderini aynı masanın etrafında toplanması bile ileriye yönelik umut verici yeni bir başlangıç şeklinde yorumlanıyor.
Siyasi çevrelerden gelen tepkiler de genel olarak olumlu, ancak alınan kararların ivedilikle yaşama geçirilmesi de talep ediliyor. Başbakan Merkel de zirve sonrasında düzenlediği basın toplantısında konferansla birlikte 9 yıldır iç savaş içinde bulunan ülkenin, hemen huzura kavuşmasının beklenemeyeceğini, Berlin’de bir başlangıç yapıldığını ve bundan sonraki süreçte Libya’yla ilgili aktörlerin ve Birleşmiş Milletler’in, belirleyici bir rol üstleneceğini söyledi.
Merkel’i ‘dürüst bir simsar’ olarak isimlendiren koalisyon partilerinden Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) lideri Markus Söder, konferansta varılan uzlaşının Merkel’in diplomatik başarısı olduğunu söyledi.
Sosyal demokrat SPD’li Dışişleri Bakanı Heiko Maas, varılan uzlaşının Libya’da kalıcı bir barış için önemli bir temel oluşturduğunu, bundan sonraki süreçte tarafları bir araya getirmede özellikle Avrupa Birliği’nin sorumluluk alması gerektiğini ifade etti.
Savunma Bakanı CDU’lu Annegret Kramp-Karrenbauer de ateşkese varılabilmesi için AB’nin, Libya’da askeri bir misyon oluşturmaya hazır olması gerektiğini söylerken, Alman askerlerinin böyle bir misyonda yer alabileceğini açıkladı.
Dışişleri Bakanı Maas, ateşkesin gözlemlenmesi için şimdilik askeri bir misyon düşünülmediğini, ancak bunun gündeme gelebileceğini söyledi. Berlin’deki zirveye katılan ve kentten ayrılmadan önce bir açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, konferansta varılan uzlaşı sayesinde Libya'da daha az şiddet yaşanacağını söyledi.
Pompeo, konferans katılımcılarının ateşkes sağlanması ve siyasi çözüme ulaşılması yönünde ortak bir tavır almalarını övdü. Konferansa değişik bir tepkiyse Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’dan geldi. Libya’daki çatışmaların iki belirleyici ismi Ulusal Mutabakat Hükümeti lideri Fayez El Sarrac’la General Halife Hafter’in konferans için Berlin’de bulunmalarına rağmen bir araya gelmemelerine atıfta bulunan Lavrov, "Taraflar arasında ciddi ve kalıcı bir diyaloğu sağlamayı henüz başaramadığımız açık" şeklinde konuştu.
Başbakan Merkel, zirve sonrasında yaptığı açıklamada Sarrac ve Hafter’in birbirleriyle konuşmadığını, bu yüzden konferans salonuna çağrılmadıklarını, ancak alınan kararlar konusunda sürekli olarak bilgilendirildiklerini açıklamıştı.
Dışişleri Bakanı Maas, aynı basın toplantısında Sarrac ve Hafter’in önümüzdeki günlerde şu anda geçerli olan ateşkesin, kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi için beşer kişiden oluşan komisyonlar oluşturacağını, bu komisyonların iki hafta içinde çalışma gruplarında bir araya gelmelerinin hedeflendiğini duyurdu.