Geçen yıl Latin Amerikalılar’ın yaşadığı en büyük problemlerden biri hayat pahalılığı oldu. Bölgede en yüksek enflasyona sahip ülke yüzde 234 ile yine Venezuela olurken, Venezuela’yı yüzde 94,8’le 1991’den sonra en yüksek enflasyon oranına ulaşan Arjantin izliyor.
Resmi verilere göre geçen yıl enflasyon oranı yüzde 13,12 olan Kolombiya’da son 23 yılın, yüzde 12,8 olan Şili’de son 30 yılın, yüzde 8,56 olan Peru’da son 26 yılın ve yüzde 7,82 olan Meksika’da son 22 yılın en yüksek enflasyon oranları kaydedildi
Bölge ülkelerinin çoğunda, enflasyon tek haneli rakamlarda seyretse de başta yüzde 20 ila 30 oranında yükselen gıda fiyatlarına bağlı olarak artan hayat pahalılığı, pandemiden önce de ciddi ekonomik, sosyal ve siyasi sorunların yaşandığı bölgeye dair endişelerin artmasına yol açıyor.
Uzmanlar artan fiyatlar karşısında üretici sektörlerin ve sendikaların protestoları, bölgedeki çoğu hükümetin asgari ücretleri güncellemek, enerjiyi sübvanse etmek ve sosyal hoşnutsuzluğu yatıştırmak için sübvansiyonları arttırması gibi uygulamaların enflasyon baskısını da arttırdığını belirtiyor.
Asgari ücretlerin, Venezuela ve Küba hariç, yaklaşık 190 dolarla 600 dolar arasında değiştiği bölgede, Latin Amerika ve Karayipler Ekonomik Komisyonu (ECLAC) raporları hayat pahalılığından en çok etkilenen kesimin, gelirlerinin büyük kısmını gıda, barınma, ulaşım ve iletişim gibi temel ihtiyaçlara harcayan dar gelirliler olduğunu ortaya koyuyor.
Şili merkezli anket kuruluşu Latinobarometro’nun geçen yıl 18 Latin Amerika ülkesinde yaptığı araştırmaya göre Latin Amerikalılar’ın yüzde 73’ü ülkelerinin halkın değil, küçük bir elit tabakanın çıkarları lehine yönetildiğini düşünüyor.
ECLAC İcra Sekreteri Manuel Salazar, “Dış borçlar, faiz oranları, enflasyon, sağlık sistemi ve tedarik zincirinde yaşanan şoklar gibi sebeplerden dolayı bu yıl yoksul ve orta sınıfların taleplerinin ve hükümetler üzerindeki baskının artmasını bekliyoruz” diyor.
Bölgede geçen yıl, bir önceki yıla göre yüzde 3 azalarak 3,7’ye düşen büyüme oranının bu yıl daha da azalarak yüzde 1,3’e düşmesi bekleniyor.
Yaklaşık 650 milyon nüfusa sahip Latin Amerika’da geçen yıl 201 milyon olarak hesaplanan yoksul sayısının bu yıl daha da artacağı ve bu durumun da sosyal hoşnutsuzluk, kurumlara karşı güvensizlik, istihdam sorunu, göç, sokak eylemleri gibi sonuçlara neden olabileceği bildiriliyor.
