Diyarbakır’da yaşayan 76 yaşındaki emekli inşaat mühendisi Berekat Özmen, 40 yıldır Türkiye’nin birçok kentini, Suriye ve Irak’ı gezerek, kaybolmaya yüz tutmuş şarkıları topluyor. 20 binden fazla eser toplayan Özmen, müzikleri dijital ortamda arşivliyor.
Emekli inşaat mühendisi Berekat Özmen’in Diyarbakır’ın Yenişehir İlçesindeki evi, geçmişle günümüzü buluşturan bir müzeyi andırıyor. Yüzlerce kaset, plaklar ve kaset bobinleri, teypler, makaralı teypler, Özmen’in 40 yıldır hayatının ayrılmaz parçaları. Kendi deyimiyle Şubat ayında 77 yaşında girecek olan Özmen, hayatının son 40 yılını bunları biriktirmeye adamış.
Özmen’in müzik koleksiyonculuğu gençlik yıllarında Erivan ve Bağdat Radyolarında Kürt sanatçıları dinlemekle başlamış. Özellikle Suriyeli Kürt sanatçı Muhammed Şexo’ya büyük hayranlık besleyen Özmen, Suriye’ye gidip gelen yakınları sayesinde sanatçının birçok kasetini getirtmiş. Zaman içinde hayranlık duyduğu sanatçılara başkaları da eklenmiş. Özman araştırma yaparken, adı sanı duyulmamış onlarca Kürt sanatçının eserlerine ulaşmış.
Önce tanıdıkları sayesinde kaset toplayan Özman sonra kendisi yola düşmüş. Bir kasetin peşinden, Güneydoğu illeri, Suriye, Irak demeden gezmiş. Zaman içinde hayranı olduğu Suriyeli Muhammed Şexo’nun bütün kasetlerine ulaşmış. VOA Türkçe ekibine evini gezdiren Özmen, özenle sakladığı kasetlerini gösteriyor.
Ancak kasetlerin zaman içinde zarar göreceğini fark eden Özmen, onları dijital ortama aktarmaya karar verdi. Bunun üzerine evinde küçük bir kayıt stüdyosu kuran Özmen, kasetleri bilgisayar ortamına aktarıyor. Özmen, “2005'ten önce belki 25-26 kere Suriye ve Irak'a gittim. Bir kasetçi dostum bana dedi ki ‘Eğer bu kasetler bilgisayara girmezse zamanla rutubet, sıcaklıktan bunlar ölür’ Ben de niye yapmayayım dedim. Bilgisayar aldım, aldım tek tek bütün kasetleri bilgisayara aktardım. Şimdi de millete dağıtıyorum” dedi.
Özmen, kasetleri bilgisayara aktarırken titiz çalışıyor. Kayıt ve ses programlarını kullanarak, iyi bir kayıt elde etmeye çalışıyor. Özmen’in arşiv çalışması bununla da bitmiyor. Kasetlerini dolaplarda saklayan Özmen, hepsine ayrı ayrı numara vererek, deftere kaydetmiş. Özmen’in defterinde sadece kaset isimleri değil, eserlerin sözleri de yer alıyor.
Özmen dolapların birinden, ancak antikacılarda bulunabilecek bir bobin çıkarıyor. Bobinin üzerinde kaset bandı bulunuyor. Bobin çalmak için yine çok eski bir makaralı teyp çıkarıyor. Bobini özenle yerleştiriyor, bandın ucunu diğer taraftaki boş bobine sarıyor. Teyp çalmaya başlıyor. Sanki zamanın derinliklerinden gelen ses, Şanlıurfalı sanatçı Abdurrahman Kepekçi’ye ait. Kepekçi, daha sonra popüler olan ‘Şaşkın’ adlı eseri seslendiriyor.
Özmen sadece Kürtçe şarkıları toplamıyor. Aralarında unutulmuş sanatçılara ait olanların da bulunduğu binlerce Türkçe eser de Özmen’in arşivinde yer bulmuş. Özmen, arşivin Türkçe bölümüne nasıl karar verdiğini şöyle anlatıyor; “Silifke’de bir arkadaşım var. TRT'ye gitti bütün arşivine aldı, bana gönderdi. Hepsini ayıkladım, bilgisayara attım. Ayrıca bende topluyorum. Her gün saat 10.05'te TRT'de bazı sanatçılar 15 dakika şarkı okuyor. Ben de onları kaydediyorum, 14.05'te de muhakkak izliyorum, kaydediyorum. Birinde böyle bir şey varsa da alıp arşive atıyorum.”
Şimdiye kadar binlerce şarkı biriktiren Özmen, arşivini torunlarına bırakmayı planlıyor. Özmen, “700 GB Kürtçe, 500 GB Türkçe var. Bu müzikler kaybolmasın, benim torunlarının görsün, milletin torunlarına yetişsin. Belki bugün çok kıymetini bilmiyoruz ama yavaş yavaş millet anlıyor. Bu onlara kalsın, kaybolmasın. Bir kaset elime geçtiği zaman, dünyada belki bir tek bu kalmış deyip kaydedeyim diyorum” diye konuştu.
Özmen, arşivindeki eserlerin bazılarını zaman zaman sosyal medya hesaplarından da paylaşıyor