WASHINGTON —
Başkan’ın sevdiği ve o yıllarda Broadway’de de gişe rekorları kıran bir müzikalden esinlenilerek “Camelot Çağı”adı verilmişti.
Ocak, 1961. Yeni Başkan ve eşi Beyaz Saray’dan çıkıyor ve Washington’da yepyeni bir devir başlıyor.
Yazar Thurston Clarke, Kennedy yılları hakkında birçok yazı yazmış: “Jackie Kennedy her zaman çok şık giyinirdi, kadınlar onu görmeye bayılırlardı, bir de Beyaz Saray’dan fazla çıkmazdı, röportajlar vermezdi, farklı bir gizemi vardı.”
Halkın Jackie Kennedy’e olan hayranlığı 1960’lı yıllarda, başkanlık seçim kampanyası sırasında başladı: “Siyaset ve siyasetçiyle evli olmak bir kadın için çok güzel bir hayat. Her kadın kendisine ihtiyaç duyulduğunu hissetmek ister ve siyasette de bunu kuvvetle hissediyorsunuz.”
Ancak Jackie Kennedy her zaman gözönünde olmayı sevmiyordu.
Thurston Clarke, “Gizemliydi. Pek ortaya çıkmazdı. Tıpkı Kennedy gibiydi. Her zaman halkın karşısına çıkmazdı, sanırım bu da ona daha çok ilgi duyulmasını sağlıyordu” diyor.
Bu ilgi Amerika sınırlarını aşmıştı. Başkan’la birlikte Avrupa’ya seyahat ettikten sonra Jackie Kennedy uluslararası şöhrete kavuştu.
Kennedy: “Jacqueline Kennedy ile Paris’e giden bendim, bu da çok hoşuma gitti.”
Thurston Clarke, “Fransız tarihi konusunda uzmandı, Fransız Cumhurbaşkanı de Gaulle’ü çok etkilemişti. Hatta de Gaulle Kennedy’ye “İnan eşin Fransız tarihini birçok Fransız’dan daha iyi biliyor” demişti” diyor.
Jackie Kennedy’nin şöhreti Hindistan ve Pakistan’a yapılan ziyaretlerde daha da arttı, o da eşinin gayri resmi büyükelçisi rolünü üstlendi.
Ülke içindeyse Başkan ve eşi, ideal Amerikan ailesini simgeliyordu.
Thurston Clarke, “Kennedy’nin Berlin ve İrlanda’ya yaptığı başarılı gezinin dönüşünde Hyannis Port’da helikopterden indikten sonra eşine sarıldığını gösteren çok hoş bir fotoğraf var. Jackie uzun yıllar evliliğinin mükemmel olduğu izlenimi verdi. Evlendiğinde eşinin kadınlara düşkünlük konusunda kötü bir şöhreti olduğunu biliyordu” diyor.
Washington’un baskısından uzaklaşabilmek için başkan ve eşi yakın arkadaşlarını deniz kıyısındaki evlerine davet ederlerdi.
Jackie Kennedy zamanını daha çok bu evde, çocukları Caroline ve John ile ata binerek geçirirdi.
Birçok tarihçiye göre, John Kennedy’nin mirası, farklı bir tarz ve kalitenin karışımı.
Thurston Clarke, “Şair Robert Frost, andiçme töreninde Kennedy’ye şiirle Amerika Başkanı olmanın gücünü birleştirmesini önermişti, o da yaşamının son aylarında bunu yapmayı başardı” diyor.
Ölümünün 50’nci yıldönümünde, John Kennedy’nin bıraktığı miras, Amerikan tarihinin önemli bir parçası olmaya devam ediyor.
Ocak, 1961. Yeni Başkan ve eşi Beyaz Saray’dan çıkıyor ve Washington’da yepyeni bir devir başlıyor.
Yazar Thurston Clarke, Kennedy yılları hakkında birçok yazı yazmış: “Jackie Kennedy her zaman çok şık giyinirdi, kadınlar onu görmeye bayılırlardı, bir de Beyaz Saray’dan fazla çıkmazdı, röportajlar vermezdi, farklı bir gizemi vardı.”
Halkın Jackie Kennedy’e olan hayranlığı 1960’lı yıllarda, başkanlık seçim kampanyası sırasında başladı: “Siyaset ve siyasetçiyle evli olmak bir kadın için çok güzel bir hayat. Her kadın kendisine ihtiyaç duyulduğunu hissetmek ister ve siyasette de bunu kuvvetle hissediyorsunuz.”
Ancak Jackie Kennedy her zaman gözönünde olmayı sevmiyordu.
Thurston Clarke, “Gizemliydi. Pek ortaya çıkmazdı. Tıpkı Kennedy gibiydi. Her zaman halkın karşısına çıkmazdı, sanırım bu da ona daha çok ilgi duyulmasını sağlıyordu” diyor.
Bu ilgi Amerika sınırlarını aşmıştı. Başkan’la birlikte Avrupa’ya seyahat ettikten sonra Jackie Kennedy uluslararası şöhrete kavuştu.
Kennedy: “Jacqueline Kennedy ile Paris’e giden bendim, bu da çok hoşuma gitti.”
Thurston Clarke, “Fransız tarihi konusunda uzmandı, Fransız Cumhurbaşkanı de Gaulle’ü çok etkilemişti. Hatta de Gaulle Kennedy’ye “İnan eşin Fransız tarihini birçok Fransız’dan daha iyi biliyor” demişti” diyor.
Jackie Kennedy’nin şöhreti Hindistan ve Pakistan’a yapılan ziyaretlerde daha da arttı, o da eşinin gayri resmi büyükelçisi rolünü üstlendi.
Ülke içindeyse Başkan ve eşi, ideal Amerikan ailesini simgeliyordu.
Thurston Clarke, “Kennedy’nin Berlin ve İrlanda’ya yaptığı başarılı gezinin dönüşünde Hyannis Port’da helikopterden indikten sonra eşine sarıldığını gösteren çok hoş bir fotoğraf var. Jackie uzun yıllar evliliğinin mükemmel olduğu izlenimi verdi. Evlendiğinde eşinin kadınlara düşkünlük konusunda kötü bir şöhreti olduğunu biliyordu” diyor.
Washington’un baskısından uzaklaşabilmek için başkan ve eşi yakın arkadaşlarını deniz kıyısındaki evlerine davet ederlerdi.
Jackie Kennedy zamanını daha çok bu evde, çocukları Caroline ve John ile ata binerek geçirirdi.
Birçok tarihçiye göre, John Kennedy’nin mirası, farklı bir tarz ve kalitenin karışımı.
Thurston Clarke, “Şair Robert Frost, andiçme töreninde Kennedy’ye şiirle Amerika Başkanı olmanın gücünü birleştirmesini önermişti, o da yaşamının son aylarında bunu yapmayı başardı” diyor.
Ölümünün 50’nci yıldönümünde, John Kennedy’nin bıraktığı miras, Amerikan tarihinin önemli bir parçası olmaya devam ediyor.