WASHINGTON —
Kanser hem bedeni, hem de ruhu etkileyen bir hastalık. Johns Hopkins Üniversitesi’nin Baltimore’daki kanser merkezinde kemoterapi nedeniyle saçlarını kaybeden, ciltleri bozulan ya da göğüsleri alınan hastalara sağlanan güzellik hizmetleri, hastaların morallerini düzeltmelerinde büyük rol oynuyor.
Güzellik uzmanı Marianne Kelly saçlarını kemoterapi nedeniyle kaybeden Gayle Layfield’a yardım ediyor: “Kendinize her gün aynada baktığınızda ve hasta olduğunuzu gördüğünüzde hasta psikolojisinden çıkamıyorsunuz. Oysa ciddi bir hastalıkla mücadele ederken iyi görünmeniz özgüveninizi olumlu yönde etkiliyor.”
Kelly bu durumu birinci elden bilen biri. Kelly’nin kızkardeşi genç yaşta lösemiden ölmüş. Kelly’nin kızı da dört yaşında aynı hastalığa yakalanmış. Kelly ise beynindeki tümörün alınması için 15 saat süren bir ameliyat geçirmiş: “İyileşmek için tıptan daha fazlasına ihtiyacım olduğunu farkettim. Dış görünüşümdeki değişiklikler beni çok etkilemişti.”
Kelly bu nedenle tıbbi tedavi sonucu dış görünümü değişenler için bir program başlatmış. Bir hastanede gönüllü olarak çalışmaya başlayan Kelly 10 yıl önce de Johns Hopkins Hastanesi’nde İmaj Değişim Merkezi’ni açmış. Ülke çapında 17 şubesi olan merkez kanser hastaları için özel olarak geliştirilen kozmetik ürünler de sunuyor.
Gayle Layfield, “Çok teşekkürler, çok daha iyi görünüyorum. Çok büyük bir fark var,” diyor ve “Kendimi daha sağlıklı ve mutlu hissediyorum, moralim düzeldi,” şeklinde konuşuyor.
Johns Hopkins’den onkolog Mehran Habibi, “Ameliyat, kemoterapi ve radyasyon tedavisi çok uzun bir süreç. Hastalar bu mücadelede kendilerini daha iyi hissederlerse bağışıklık sistemleri de kanserle daha etkili biçimde savaşır. Bazı araştırmalar hastanın kendisini iyi hissetmesinin tedavide etkili olduğunu gösteriyor,” diyor.
Gayle Layfield’ın bu merkeze gelmesinin bir nedeni daha var: “Bu sandalyede oturan müşterilerin çoğu saçlarını kaybetmiş. Burada arkadaşlarınızın arasındasınız, kendinizi daha rahat hissediyorsunuz.”
Meme kanseri olan Margaret Grant, Kelly’den öğrendiği makyaj tekniklerinden faydalandığını söylüyor.
Marianne Kelly amacının elinden geldiğince fazla hastaya ulaşmak, onlara özgüvenlerini geri vermek olduğunu söylüyor.
Güzellik uzmanı Marianne Kelly saçlarını kemoterapi nedeniyle kaybeden Gayle Layfield’a yardım ediyor: “Kendinize her gün aynada baktığınızda ve hasta olduğunuzu gördüğünüzde hasta psikolojisinden çıkamıyorsunuz. Oysa ciddi bir hastalıkla mücadele ederken iyi görünmeniz özgüveninizi olumlu yönde etkiliyor.”
Kelly bu durumu birinci elden bilen biri. Kelly’nin kızkardeşi genç yaşta lösemiden ölmüş. Kelly’nin kızı da dört yaşında aynı hastalığa yakalanmış. Kelly ise beynindeki tümörün alınması için 15 saat süren bir ameliyat geçirmiş: “İyileşmek için tıptan daha fazlasına ihtiyacım olduğunu farkettim. Dış görünüşümdeki değişiklikler beni çok etkilemişti.”
Kelly bu nedenle tıbbi tedavi sonucu dış görünümü değişenler için bir program başlatmış. Bir hastanede gönüllü olarak çalışmaya başlayan Kelly 10 yıl önce de Johns Hopkins Hastanesi’nde İmaj Değişim Merkezi’ni açmış. Ülke çapında 17 şubesi olan merkez kanser hastaları için özel olarak geliştirilen kozmetik ürünler de sunuyor.
Gayle Layfield, “Çok teşekkürler, çok daha iyi görünüyorum. Çok büyük bir fark var,” diyor ve “Kendimi daha sağlıklı ve mutlu hissediyorum, moralim düzeldi,” şeklinde konuşuyor.
Johns Hopkins’den onkolog Mehran Habibi, “Ameliyat, kemoterapi ve radyasyon tedavisi çok uzun bir süreç. Hastalar bu mücadelede kendilerini daha iyi hissederlerse bağışıklık sistemleri de kanserle daha etkili biçimde savaşır. Bazı araştırmalar hastanın kendisini iyi hissetmesinin tedavide etkili olduğunu gösteriyor,” diyor.
Gayle Layfield’ın bu merkeze gelmesinin bir nedeni daha var: “Bu sandalyede oturan müşterilerin çoğu saçlarını kaybetmiş. Burada arkadaşlarınızın arasındasınız, kendinizi daha rahat hissediyorsunuz.”
Meme kanseri olan Margaret Grant, Kelly’den öğrendiği makyaj tekniklerinden faydalandığını söylüyor.
Marianne Kelly amacının elinden geldiğince fazla hastaya ulaşmak, onlara özgüvenlerini geri vermek olduğunu söylüyor.
