Yaklaşık dört bin yıl önce kakao çekirdeklerinden yeni bir içecek üreten Orta Amerikalı yerliler, mutluluğun yeni bir tarifini bulduklarının farkında değildi. Acı bir içecek olarak macerasına başlayan çikolata, Kristof Kolomb’un yeni kıtaya ayak basmasının ardından önce Avrupa’ya, daha sonra da bütün dünyaya yayıldı. 1700’lerde kakao yağının bulunmasıyla artık içilen çikolatadan yenilen çikolataya geçildi. Yenildiği andan itibaren vücuttaki seratonin, yani mutluluk hormonunu harekete geçiren çikolata yüzyıllardır yiyenlerin ağzını tatlandırıyor, yüzünü güldürüyor.
“Hem mutluluk hem kalori veriyor”
İzmir’de bu yıl üçüncüsü düzenlenen Çikolata ve Tatlı Festivali’ne gelenlerin mutlulukları da yüzlerinden okunuyordu. VOA Türkçe’ye konuşan Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu, çikolatanın hem mutluluk hem de kalori verdiğine dikkat çekti. Günde iki gram çikolatanın mutlaka alınması gerektiğini söyleyen Fadıloğlu, “Günde en fazla 30 grama kadar tüketilirse sorun olmaz” diye konuştu.
Festivalin bu yılki teması “fantastik tatlar”. 50 ayrı marka, çikolatadan pastaya, künefeden baklavaya birçok farklı lezzeti ziyaretçilerin beğenisine sunuyor.
Şeker hamurundan masal kahramanları
Ziyaretçileri, çikolata renkli canlı heykellerin karşıladığı festivalde çocuklu ailelerin çokluğu dikkat çekiyordu. Marmaris’ten gezmek için eşi ve çocuklarıyla birlikte İzmir’e gelen Neyra Karaarslan “Çikolata festivali olduğunu duyunca çocuklarımız için buraya da geldik. Ama bizim için de iyi oldu” diye konuştu. Karaarslan, VOA Türkçe’nin “kilo almaktan korkmuyor musunuz?” sorusuna “Korkuyoruz, ama yiyoruz” cevabını verdi.
Festivalin bu yılki ilgi odağı ise şeker hamurundan yapılan 'Harikalar Diyarı' konseptli heykellerin yer aldığı sergi oldu. Masal ve çizgi film karakterleri sadece çocukların değil, büyüklerin de beğenisini topladı.
“Bu işte yaratıcılık var”
Festivalde Şeflerin katılımıyla çikolata, çikolatalı ürünler, pastalar ve tatlılar konulu atölye ve söyleşiler de düzenleniyor. Bu etkinliklere hem amatörler hem de profesyoneller katılıyor. Atölyelere katılanlardan Itır Kan, VOA Türkçe’ye daha önce biyolog olduğunu, ancak son on yıldır butik pastacılık işi yaptığını anlattı. Kan, “bu işte yaratıcılık var. Benim hem ruhuma hem damağıma hitap ediyor” diye konuştu.
Festival alanında çocuklara özel atölyeler de düzenleniyor. Çocuklar, usta şeflerden çikolata ve pasta yapmayı öğreniyor.
Pazar günü sona erecek festivalde, tatlı tutkunları şeflerden özel tarifler de öğrenebiliyor. Lezzet yarışmaları düzenleniyor. Ziyaretçilere çeşitli ikramlar yapılıyor