Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023’ün Şubat ayında yıllık tüketici enflasyonunu (TÜFE) yüzde 55,18 olarak açıkladı. TÜİK’e göre, aylık tüketici enflasyonu ise yüzde 3,15 oranında arttı. TÜİK’e göre, yıllık yüzde 55,18’e gerileyen enflasyon aynı zamanda son 12 ayın en düşük seviyesine düştü.
Ancak VOA Türkçe’nin mikrofon uzattığı vatandaşlar bu açıklanan oranın gerçeği yansıtmadığı düşüncesinde. Öğretmenlikten emekli olan Canan Ekinci, tepkisini “Yüzde 55, çok haklılar. Gerçekten Türkiye’de enflasyon sıfır. Fazla bile söylemişler. Onlar acaba hiç dışarı çıkıyorlar mı? Ekmek alıyorlar mı? Et alıyorlar mı? Çocuklarına çikolata alıyorlar mı? Allah’ın gofreti dünyanın parası. Oturdukları yerden enflasyon şöyle olmuş, enflasyon böyle olmuş” sözleriyle gösterdi.
“Uçuyoruz, uçuyoruz”
Ekinci, kendi alım gücünün nasıl değiştiği yönündeki soruya ise, “Maaşlar arttı. Maaş artmasın kardeşim, artmasın. Hayat şartları da artmasın. Evet zam yaptılar, kağıt olarak param çok ama günlük harcamaya gittiğinizde geçen seneden kat kat daha harcıyorsunuz. Biz karı koca emekliyiz, Geçen sene, iyi kötü haftada bir, 15’te bir dışarıda yemek yiyorduk. Bu sene yiyemiyoruz. Arabamıza binip 100 km öteye giderken düşünüyoruz. Niye? Çünkü enflasyon düştü. Maaşlar yükseldi, hayat şahane. Uçuyoruz, uçuyoruz” cevabını verdi.
“Memurlar, asgari ücretliler bürokratlar gibi üç dört yerden maaş almıyor”
Kamu çalışanı Hakan Doğan da açıklanan resmi enflasyon oranının hiç inandırıcılığı olmadığını belirtti: “Dışarı çıkarsanız insanların boş boş gezdiğini görebilirsiniz. Herhangi bir alışveriş yapan yok. Asgari ücretliler ne kadar geçinebilir aldıkları maaşla? Veya memurlar ne kadar geçinebilir? Bunu da kendileri bir zahmet oturup neye göre araştırma yapıyorlarsa bir yapsınlar. Memurlar, asgari ücretliler, bürokratlar gibi üç dört yerden maaş almıyor. Bir zahmet gelsinler, insanların, asgari ücretlilerin, memurların maaşlarına göre hesap yapsınlar. Pazara insinler, pazarlarda dolaşsınlar. Oradaki fiyatlara göre yapsınlar.”
Kendi alım gücünün de bir yıl içinde çok gerilediğini vurgulayan Doğan “Rahatlıkla bir yıl önce birçok şey yapabilirdik. Yani bir memur maaşı bir yıl ya da iki yıl öncesine göre daha iyiydi, az olmasına rağmen iyiydi. Ne bileyim, et alınabilirdi en azından. Manava veya kasaba, pazara rahat rahat gidilebilirdi. Ama şimdi nasıl gideceksin?” diye konuştu.
“Bu son bir seneden itibaren daha da kötüleşmeye başladı”
Ev kadını Gülfer Özkiriş de gerçek enflasyonun yüzde 55’in üstünde olduğunu düşünenlerden. Marketlerden alışveriş yaparken en ekonomik ürünleri seçmeye dikkat ettiğini söyleyen Özkiriş, daha önceleri alışveriş yaptıktan sonra para arttırabildiğini ancak şimdi elindeki paranın kasada bittiğini söyledi. Özkiriş, “Eskiden hiç böyle bir şey yaşamazdık. Bu son bir seneden itibaren daha da kötüleşmeye başladı. Ekonomik olarak kesinlikle yüzde 150 filandır, belki daha bile fazladır yani enflasyon. Normalde inanmıyorum yani tabii ki” ifadesini kullandı.
Ayçiçek yağından pirince, makarnadan yumurtaya, sabundan deterjana birçok temel ürüne yüksek oranda zamlar geldiğini anlatan Özkiriş, paketli ürünlerde gramajların da düştüğüne dikkat çekti. Özkiriş, “Hadi yumuşatıcıyı almayalım. Çamaşır deterjanı almak zorundayız” dedi.
“Geçinemiyoruz, mümkün değil”
5 bin 500 lira emekli maaşı aldığını söyleyen Bilal Budak da TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı için “Kesinlikle inandırıcı değil” yorumunda bulundu: “Şartlar ortada. Bunu orta okul lise çağında bir çocuğa da sorsanız, çok basit bir cevap verecek. Geçinemiyoruz. Mümkün değil yani.”
Türkiye’de enflasyonun geçmişte de sorun olduğunu belirten Budak, “Enflasyon vardı tamam ama para kazanma olayı da vardı yani. Şimdi tavanla taban ayrıştı çok yani. Bir ortası kalmadı” ifadesini kullandı.