Türkiye, önce MİT Müsteşarı Hakan Fidan ardından da DTK Eş Başkanı Ahmet Türk ve BDP milletvekili Ayla Akat Ata’nın İmralı adasında Abdullah Öcalan’la yaptığı görüşmelerle, Kürt meselesinin çözümü yolunda yeni bir sürecin başladığı kanaatini güçlendirdi.
Gabon, Nijer ve Senegal'i kapsayan Afrika turuna çıkmadan önce İstanbul Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan “yeni süreç” kavramına karşı çıktı. Erdoğan, ''bu yeni başlamış bir süreç değil, daha önce başladığımız bir süreci devam ettirmenin gayreti içerisindeyiz” dedi.
Daha önce de telaffuz etmiş olduğu 'terörle mücadele ederiz, siyasetçiyle müzakere ederiz' cümlesine atıfta bulunan Başbakan, terör ve meşru zemin ayrımının altını çizdi. Erdoğan, şu an gündemde olmayan “Oslo” benzeri bir müzakerenin gelecekte yeniden mümkün olabileceği işaretini verdi ve yeniden dönem için destek istedi:
'' Burada ülkemizdeki gerek sivil toplum kuruluşları olsun gerek yazılı görsel medya olsun eğer burada el ele verebilirsek başarılı oluruz. Ama şu ana kadar olduğu gibi el ele vermemekte direnirsek, biz hala el ele vermiş değiliz onu söyleyeyim, ne yazılı ne görsel medyadan gerekli desteği alıyoruz ne sivil toplum kuruluşlarından... Bölücü terör örgütüyle böyle mücadele olmaz. Bu konuda herkesin üzerine düşeni yapması gerekir''
Erdoğan: AK Parti iktidarında Öcalan’a ev hapsi asla olmaz
“İmralı’dan gelen somut talep var mı?”' şeklindeki soruyu “her şeyi sizlerle paylaşamam” diyerek geri çeviren Başbakan Erdoğan, hem KCK Yürütme Kurulu Başkanı Murat Karayılan’ın hem PKK’nın Avrupa Sorumlusu Zübeyir Aydar’ın dile getirdiği “İmralı’da tecrite son” yaklaşımıyla ilgili net bir açıklama yaptı.
Erdoğan, “teröre bulaşmış olanları bağışlayan böyle genel bir af asla söz konusu değildir. Bunun da bilinmesini istiyorum. Örneğin İmralı için ev hapsi gibi şeyler uydurulup duruluyor. Asla böyle bir şey söz konusu değildir. Yani Ak Parti'nin iktidarında böyle bir şey olamaz'' dedi.
Ancak Demokratik Toplum Kongresi, Öcalan’ın İmralı’dan çıkarılması konusundaki talebi yineledi.
DTK: Öcalan, özgürce siyaset yapabilmeli
Diyarbakır’da toplanan DTK Genel Kurulu’ndan çıkan sonuç bildirgesinde, “Müzakerelerin başarıyla sürdürülebilmesi ve sonuç alınabilmesi için Öcalan'ın müzakereye katkı sunabileceği olanaklara sahip olmalı ve özgürce siyaset yapabilmesinin koşulları yaratılmalıdır" dendi.
DTK Eş Başkanları Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk’ün dışında İmralı’ya giden BDP milletvekili Ayla Akat Ata gibi isimlerin de katıldığı toplantıda sürece destek verilirken somut adımlar atılması talep edildi. DTK da KCK Başkanı Karayılan’la çözüm için yeni anayasayı işaret etti. Sonuç bildirgesini okuyan Aysel Tuğluk, “Kürt sorunu, aynı zamanda bir anayasa sorunudur. Çözümü de anayasal olmalıdır. Her şeyden önce yeni anayasa Kürtlerin kendi coğrafyasında dilini, kimliğini, kültürünü özgürce yaşayıp geliştirebileceği, gelecek nesillere aktarabileceği anayasal güvenceye bağlanmalıdır” dedi.
DTK: “Demokratik Türkiye, özerk Kürdistan”
Tuğluk, DTK’nın daha önce dile getirdiği ‘demokratik Türkiye, özerk Kürdistan’ bir kez daha kamuoyunun gündemine sundu. DTK Eş Başkanı, “şüphesiz ki, bölgesel yönetim sadece biz Kürtler için değil, Türkiye'nin tamamı için önerdiğimiz idari ve siyasi bir yönetim modelidir. Herkes çok iyi bilmeli ki, Kürtler dilsiz, kimliksiz ve statüsüz bir birlikte yaşamayı reddetmektedir "
BDP ise tüm diğer Kürt aktörler gibi Öcalan’ın muhatap alınmasını desteklemekle birlikte 2011’de kesintiye uğrayan sürecin bu kez daha sağlam yürümesi için çok yanlı görüşme yapılmasını istiyor.
Pervin Buldan: BDP ve gerilla da muhatap alınmalı
“Müzakere süreci başladığı demek için erken” olduğunu söyleyen BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan,''yapılan bir istişaredir, bir görüş alış verişidir. Bundan sonra gelişecek olan süreç içerisinde üç kesim birden muhatap alınmak zorundadır. Biri Sayın Öcalan, TBMM'de BDP'liler, Kürt halkı ve dağda özgürlük mücadelesi veren gerillalar muhatap alınmalıdır. Bir tarafı içine alıp bir tarafı dışında bırakırsanız bu süreçten olumlu sonuçlar çıkaramazsınız” diye konuştu
Gabon, Nijer ve Senegal'i kapsayan Afrika turuna çıkmadan önce İstanbul Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan “yeni süreç” kavramına karşı çıktı. Erdoğan, ''bu yeni başlamış bir süreç değil, daha önce başladığımız bir süreci devam ettirmenin gayreti içerisindeyiz” dedi.
Daha önce de telaffuz etmiş olduğu 'terörle mücadele ederiz, siyasetçiyle müzakere ederiz' cümlesine atıfta bulunan Başbakan, terör ve meşru zemin ayrımının altını çizdi. Erdoğan, şu an gündemde olmayan “Oslo” benzeri bir müzakerenin gelecekte yeniden mümkün olabileceği işaretini verdi ve yeniden dönem için destek istedi:
'' Burada ülkemizdeki gerek sivil toplum kuruluşları olsun gerek yazılı görsel medya olsun eğer burada el ele verebilirsek başarılı oluruz. Ama şu ana kadar olduğu gibi el ele vermemekte direnirsek, biz hala el ele vermiş değiliz onu söyleyeyim, ne yazılı ne görsel medyadan gerekli desteği alıyoruz ne sivil toplum kuruluşlarından... Bölücü terör örgütüyle böyle mücadele olmaz. Bu konuda herkesin üzerine düşeni yapması gerekir''
Erdoğan: AK Parti iktidarında Öcalan’a ev hapsi asla olmaz
“İmralı’dan gelen somut talep var mı?”' şeklindeki soruyu “her şeyi sizlerle paylaşamam” diyerek geri çeviren Başbakan Erdoğan, hem KCK Yürütme Kurulu Başkanı Murat Karayılan’ın hem PKK’nın Avrupa Sorumlusu Zübeyir Aydar’ın dile getirdiği “İmralı’da tecrite son” yaklaşımıyla ilgili net bir açıklama yaptı.
Erdoğan, “teröre bulaşmış olanları bağışlayan böyle genel bir af asla söz konusu değildir. Bunun da bilinmesini istiyorum. Örneğin İmralı için ev hapsi gibi şeyler uydurulup duruluyor. Asla böyle bir şey söz konusu değildir. Yani Ak Parti'nin iktidarında böyle bir şey olamaz'' dedi.
Ancak Demokratik Toplum Kongresi, Öcalan’ın İmralı’dan çıkarılması konusundaki talebi yineledi.
DTK: Öcalan, özgürce siyaset yapabilmeli
Diyarbakır’da toplanan DTK Genel Kurulu’ndan çıkan sonuç bildirgesinde, “Müzakerelerin başarıyla sürdürülebilmesi ve sonuç alınabilmesi için Öcalan'ın müzakereye katkı sunabileceği olanaklara sahip olmalı ve özgürce siyaset yapabilmesinin koşulları yaratılmalıdır" dendi.
DTK Eş Başkanları Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk’ün dışında İmralı’ya giden BDP milletvekili Ayla Akat Ata gibi isimlerin de katıldığı toplantıda sürece destek verilirken somut adımlar atılması talep edildi. DTK da KCK Başkanı Karayılan’la çözüm için yeni anayasayı işaret etti. Sonuç bildirgesini okuyan Aysel Tuğluk, “Kürt sorunu, aynı zamanda bir anayasa sorunudur. Çözümü de anayasal olmalıdır. Her şeyden önce yeni anayasa Kürtlerin kendi coğrafyasında dilini, kimliğini, kültürünü özgürce yaşayıp geliştirebileceği, gelecek nesillere aktarabileceği anayasal güvenceye bağlanmalıdır” dedi.
DTK: “Demokratik Türkiye, özerk Kürdistan”
Tuğluk, DTK’nın daha önce dile getirdiği ‘demokratik Türkiye, özerk Kürdistan’ bir kez daha kamuoyunun gündemine sundu. DTK Eş Başkanı, “şüphesiz ki, bölgesel yönetim sadece biz Kürtler için değil, Türkiye'nin tamamı için önerdiğimiz idari ve siyasi bir yönetim modelidir. Herkes çok iyi bilmeli ki, Kürtler dilsiz, kimliksiz ve statüsüz bir birlikte yaşamayı reddetmektedir "
BDP ise tüm diğer Kürt aktörler gibi Öcalan’ın muhatap alınmasını desteklemekle birlikte 2011’de kesintiye uğrayan sürecin bu kez daha sağlam yürümesi için çok yanlı görüşme yapılmasını istiyor.
Pervin Buldan: BDP ve gerilla da muhatap alınmalı
“Müzakere süreci başladığı demek için erken” olduğunu söyleyen BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan,''yapılan bir istişaredir, bir görüş alış verişidir. Bundan sonra gelişecek olan süreç içerisinde üç kesim birden muhatap alınmak zorundadır. Biri Sayın Öcalan, TBMM'de BDP'liler, Kürt halkı ve dağda özgürlük mücadelesi veren gerillalar muhatap alınmalıdır. Bir tarafı içine alıp bir tarafı dışında bırakırsanız bu süreçten olumlu sonuçlar çıkaramazsınız” diye konuştu
