Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) ve GAP Bölge Kalkınma Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen proje kapsamında GAP illerindeki yerel medyanın sorunlarının tespit edildiği bir rapor hazırlandı. GAÜN İletişim Fakültesi öğretim görevlileri, yerel medyaya mensup olan herkesin mevcut düzenden memnun olmadığı ve işlerini yaparken karşılaştıkları sorunların içinden çıkılmaz bir hal aldığını tespit etti.
Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim görevlileri tarafından hazırlanan rapor kapsamında aralarında gazete, haber sitesini, televizyonun bulunduğu 25 medya kuruluşundan 41 kişiyle bire bir görüşülerek sorunlar yerinde tespit edildi.
“Gazetecilik etiğinde ısrar edince bedel ödüyorsunuz”
Raporda Basın İlan Kurumu’nun (BİK) ilan verme noktasında koyduğu ölçütlerin ağırlığına dikkat çeken bir gazete sahibi, kaç personel çalıştıracaklarına, gazetenin kaç sayfa çıkarılacağına, en az kaç adet satılacağına BİK’in karar verdiğini söylüyor. Başka bir ticari işletmenin ekonomik duruma göre üretimi azaltma ya da arttırmaya karar verebildiğini paylaşan gazeteci, “Ama biz böyle bir şey yapamıyoruz. Vergi vermeye, sigorta primi ödemeye, kira ödemeye devam ediyoruz. Bu çözülmesi gereken bir sorun ancak çözümü nedir bende bilmiyorum. İşe ticari bakmaya başlayınca da gazetecilik etiğini zorlamaya başlıyorsunuz. Gazetecilik etiğinin etrafında durduğunuz zaman ise ticari olarak bedel ödüyorsunuz” diyor.
“Sorunlar eylem planı ile çözülecek”
VOA Türkçe’ye konuşan proje yürütücüsü Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Mesut Yücebaş, Güneydoğu’daki 9 ilde bulunan gazetecilerle toplantılar düzenlediklerini söyledi: “Yüzyüze gerçekleştirdiğimiz bu toplantılarda, doğrudan temas ederek genel sorunları, endişeleri beklentileri, yerel medya sisteminin başat özelliklerini yerinde dinlemeye çalıştık. Dokuz kentte anketler düzenledik. Bunun yanı sıra bu dokuz ilden belirli temalarda haber taraması yaptık. Mesela hak odaklı gazetecilik bağlamında düşünüp mültecilere yönelik haber söyleminin nasıl kurulduğunu, kadına, çocuklara ilişkin haber dillerini değerlendirdik. Haber sitelerinde kültür, bilim gazeteciliği gibi farklı haber dallarına ilişkin içerik üretilip üretilmediğini analizlerle gerçekleştirmeye çalıştık.”
“Yerel medyada gazeteci medya patronu”
Yerel medyanın genel medya ile aynı büyüklükte sorunlarla mücadele ettiğini vurgulayan Doç. Dr. Yücebaş “Türkiye’nin genel medya sorunlarından tabi ayırt edemeyeceğimiz bir sorun dizgesi var. Yerel medya organizasyonları zorlu piyasa koşulları içerisinde ayakta durmaya çalışan küçük girişimler. Ve bunların sahiplik yapıları da ‘Gazeteci ve Medya Patronu’ gibi, yani hem çalışıp haber üretiyor hem de gazeteyi yönetmeye çalışıyor. Bu küçük organizasyonların büyük ulusal ve küresel medyalarla rekabet etmesi de güç kuşkusuz. Bu da bir takım ekonomik zorluklara neden oluyor. Özellikle son yıllarda kağıt maliyetlerinin artması örneğin Gaziantep’te bir çok gazetenin artık sayfa sayısını azaltmasına ya da siyah beyaz çıkmasına sebep oldu. Tabi bu ekonomik sorunlar ister istemez çalışan istihdamına da, haber içeriklerine de yansıyor’’ ifadelerini kullandı.
“Masraflar bizi çıkmaza soktu”
Konuya ilişkin VOA Türkçe ’ye konuşan Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay, raporda geçen ekonomik sorunların medya patronlarını her geçen gün biraz daha çıkmaza soktuğunu ifade ederek, “Gaziantep’te 23 tane günlük, Basın İlan Kurumu'na tabi olan ise 14 tane resmi ilan alan gazetemiz var. Bunun yanı sıra karasal da yayın yapan 6 televizyon, 14 tane de radyo kanalımız bulunmaktadır. Tabi bir de yayın hayatını sürdürmeye çalışan haftalık gazetelerimiz bulunmakta. Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep’te de yerel basın çok zor durumda. Çünkü yerel basının en büyük gelir kaynağı Basın İlan Kurumundan aldığı resmi ilanlardır. Son 5 yıllık ölçeğe bakınca yerel basının resmi ilan gelirleri her geçen süre düşüyor ve BİK’in şartları ise çoğalıyor. 2019 yılının 6’ıncı ayından itibaren basın ilan kurumunun yeni çıkardığı bir kanunla resmi ilan bedelleri maliye borcu nedeniyle kesiliyor. Bu durum da bizleri daha bir çıkmaza soktu. Bugün bir gazetenin kâğıdı, kalıbı, boyası gibi tüm tüketim maddeleri dövizle alınıyor. Dövizin tırmanmasıyla bu masraflarımız yüzde 3 yüzün üzerinde bir artış gösterdi. Bugün bir yerel gazetede en az 6 sigortalı personel çalıştırmak zorundasınız. Her geçen gün gelirler düşüyor, giderler ise fazlalaşıyor. 5 yıl önce aldığımız resmi ilan bedelleri aylık 20 binin üzerinde iken, bugün bu 10 bin liraya kadar düştü. Bunun yanı sıra her önüne gelen savcılığa verdiği bir dilekçe ile gazete açabiliyor, bu da haksız rekabet ortamı oluşturuyor, basın kanunu değiştirilerek bunun önüne geçilmesi gerekiyor’’ ifadelerini kullandı.
“Televizyonlar ya karasal yayına dönüyor ya da kapanıyor’’
Yayın hayatını sürdüren yerel televizyon kanallarının da ekonomik şartlar altında ezildiğini ifade eden Cemiyet Başkanı İbrahim Ay, “Gaziantep’te yayın hayatını uyduda sürdüren bir televizyon kanalımız 3 ay önce daha fazla dayanamayarak karasal yayına döndü. Çünkü ulusal basın ve bizim burada yerelden Radyo Televizyon Üst Kurumu’na (RTÜK) ödediğimiz miktar aynı. Her ay 22 bin dolar para ödememiz gerekiyor. Yerel ölçekte bu miktarı toparlamak çok zor. Radyo da çok farksız değil. Telif hakları, RTÜK ücreti derken altından çıkılmaz bir hal alıyor. Bu nedenle televizyon kanalları ya kapanıyor ya da karasal yayına dönüyor’’ diye konuştu.
Yargı Reformu 2. Paketi’nde, icra ve iflas ilanlarının gazetelerdeki yayınının kaldırılması yönündeki düzenlemenin kaygı verici olduğuna dikkat çeken Cemiyet Başkanı İbrahim Ay, “Adalet Bakanlığının hazırladığı dosya yürürlüğe girer ve İcra İflas ilanları yerel basından kaldırılırsa Türkiye’de ve Gaziantep’te birçok gazete kapanacaktır. ‘Personelime nasıl maaş veririm, maliye borcumu nasıl öderim, SGK primlerini nasıl öderim, baskı parası, kağıt parasını nasıl öderim’ medya patronu sürekli bunları düşünüyor’’ ifadelerini kullandı.