İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı Germiyan köyü yıllarca tarımla geçindi. Zeytin, bamya, kavun, badem gibi ürünler Germiyan halkının geçim kaynağı oldu. Ancak son yıllarda köyde turizm faaliyeti de giderek önemini arttırıyor. Bunda belki Germiyan’ın Çeşme gibi turistik bir bölgeye yakın olması etkili. Ancak Nuran Erden’in köy duvarlarına yaptığı resimler olmasaydı, herhalde Germiyan bu kadar çok turist çekmezdi.
Köyün hemen hemen her sokağında onun imzasını taşıyan resimler var. Resimler çiçek ve ağaç ağırlıklı. Nuran Erden, bunu “biz aile olarak çiçeği çok severiz” diye açıklıyor. Flamingo, kelebek, kuş gibi hayvan figürleri de Erden’in favorisi. Resimleri önceden planlamadığını söyleyen Erden, “Geliyorum duvarın başına bir şey düşünüyorum ama hiç ummadığım başka bir şey çıkıyor. Mesela bazen bir ağaç çizmeye çıkıyorum, gidiyorum bir gül çıkıyor” diye konuşuyor.
“Bana ‘sen deli misin, ne uğraşıyorsun’ dediler”
Doğma büyüme Germiyanlı olan Nuran Erden, Trakya Üniversitesi’nde iki yıl boyunca halıcılık eğitimi almış. Tekrar köyüne döndüğünde tarımla uğraşmaya devam etmiş. Şimdi bir yandan da evinin bahçesinde açtığı kafeyi işletiyor. Köyde son yıllarda köyü gezmeye gelenlere yönelik kafe, lokanta gibi işletmelerin sayısı da artmış.
Zaten Nuran Erden’in köy duvarlarını boyamaya başlaması da bununla ilişkili. Erden o süreci, “Köyde kafeler açmaya karar verdik. Kafelerin ismini yazmaya başladık. Önce tabelaları yazdık, astık. Daha sonra sandalyeleri boyamaya başladım. Ondan sonra da duvarlara başladım. Dedim ki, ‘Türkiye’de böyle bir köy olsaydı, mutlaka duyulurdu. İnsanlar bu resimleri gördükten sonra köye daha çok gelmeye başlayacak’. Köyde bunu söylediğim zaman, bana ‘sen deli misin, ne uğraşıyorsun’ dediler. Hakikaten dediğim gibi oldu. İnsanlar gelmeye başladı. Tur gezileri kapsamına girdik. Ege’de gezilecek köyler diye internette aradığın zaman artık Germiyan ismi çıkıyor” sözleriyle anlatıyor.
“Köyümüzün bu kadar tanınması Nuran abla sayesinde”
Köylüler duvarlara yapılan resimleri önce yadırgasa da daha sonra kendi evlerinin duvarlarının da süslenmesi için sıraya girmişler. Evinin önünde kavun-karpuz satan ve duvarları Nuran Erden’in resimleriyle süslü olan Sevgül Er “Çok memnunuz, çok güzel oldu. Daha çok gelen oldu. Bu güzellik ilgi çekiyor” diye anlatıyor. Yıllarca çiftçilik yapan ve önce market daha sonra da bir kafe açan Nur Kaya da köyü ziyarete gelenlerin duvar resimlerini çok beğendiğini söylüyor. Kaya, “Sağ olsun Nuran abla gelip resimleri çiziyor. Bazen beş dakikada bitirip gidiyor. Köyümüzün bu kadar tanınması Nuran ablanın sayesinde. Yoksa bizim köyümüz yıllardır buradaydı. Ama bu kadar çok ziyaretçi gelmiyordu” diyor.
Amaç gençlerin köye dönmesini sağlamak
Aslında köyde turizmin giderek öne çıkması sadece bir tercih değil, önemli ölçüde zorunluluktan kaynaklanıyor. Germiyan halkı bir yandan tarım alanlarına ve zeytinliklere zarar veren köyün etrafındaki taş ocaklarına karşı mücadele ediyor, bir yandan da tarımsal üretim maliyetlerindeki artışla başa çıkmaya çalışıyor.
Nuran Erden, gençlerin artık köyde yaşayamadığını anlatıyor. Erden “Bizim yeme içme yerlerini arttırmamız lazım. Bunun için de gençlere ihtiyacımız var. Hizmet sektöründe genç insanlar önemli. Zaten turizmi öne çıkartmaktaki amaçlarımızdan biri de köyden giden gençleri tekrar köye getirebilmek. Tersine göçü sağlayabilmek. Gençlere gidip ‘onun bunun yanında asgari ücretle çalışacağınıza kendi işinizi kurun’ diyorum. Aslında bir potansiyel var, bunu görmeleri lazım. Herhalde görecekler” diye konuşuyor.
Nuran Erden’in sürdürdüğü çabalar aslında şimdiden meyvesini vermeye başlamış. Köy duvarlarının rengarenk resimlerle donatılması Germiyan’a olan ilginin de artmasını beraberinde getiriyor. Erden, elindeki fırçalar ve boyalarla köyünün kaderini değiştiriyor.