İSTANBUL —
9 Ocak'ta Paris’te öldürülen PKK kurucularından Sakine Cansız, KNK (Kürdistan Ulusal Kongresi) Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez için Diyarbakır’da düzenlenen cenaze törenine onbinlerce kişi katıldı.
Aslında üç gündür birçok yorumcu, 1992 yılında öldürülen HEP (BDP’nin o dönemki öncülü) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın cenazesindeki gibi bir provokasyon gerçekleşebileceği ihtimali üzerinde duruyordu. Ancak korkulan olmadı. Binlerce kişi gayet sağduyulu bir biçimde hiçbir taşkınlık olmaksızın Fidan, Doğan ve Cansız’ı son yolculuklarına uğurladı.
Böylece Başbakan Erdoğan’ın sağduyu çağrısı da Diyarbakır’da olumlu bir karşılık bulmuş oldu.
Ulusal kanallar cenaze törenini canlı yayınlamadı
Ancak bu sağduyulu yaklaşıma ulusal medya fazla ilgi göstermedi. Diyarbakır’da onbinlerce kişinin katıldığı cenaze törenini ulusal kanalların canlı yayınlamaması özellikle sosyal medyada büyük tepki çekti.
İçinde bulundukları “yas” nedeniyle simsiyah giyinen cenaze töreni katılımcıları, barış umudunu hala taşıdıklarını göstermek için de beyaz tülbent ya da kaşkol taktılar.
Barış ve Demokrasi Partisi’nin ağır topları, cenaze töreninde tam kadro yer aldı.
Törende konuşan Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, Kürt halkının hiçbir evladı sahipsiz olmadığını söyledi. Baydemir, “Sakine yoldaş Seyid Rıza'nın torunudur. Onun bayrağını taşıdı ve bugüne getirdi. Söz veriyoruz annelerin gözyaşları üzerine söz veriyoruz o bayrak Kürt halkı özgürleşene kadar dalgalanacak. Şehitlerin kanı ve annelerin gözyaşı üzerine yeminler olsun ki onurlu bir barışa kadar sizlerleyiz" dedi.
Demirtaş: 'Cansız, Fidan ve Şaylamez gibi yaşayarak barışı getirebiliriz'
Diyarbakır Özgürlük Meydanı’nda toplanan kalabalığa karşı yapılan konuşmalarda en ilginç vurgulardan biri BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’tan geldi. Bir zamanlar bu topraklarda Kürt kadınının sofrada bile yeri olmadığını söyleyen Demirtaş, Cansız, Doğan ve Söylemez’i “ binlerce yıllık erkek savaş zihniyetine kafa tutmuş devrimciler” olarak selamladı.
BDP Eş Başkanı, “bugün bu alanda meydandaysak, bugün bu otobüsün üstündeysek, bu mikrofon elimizdeyse sizin sayenizdedir. Başta Kürt kadınının sayesindedir. Onlar gibi yaşayarak, devrimci gibi yaşayarak ve gerekirse onlar gibi devrimci ölerek barışı onurlu bir geleceği bu ülkeye getirebiliriz” diye konuştu.
Ahmet Türk: 'Onurlu bir barış istiyoruz'
Cenaze törenindeki konuşmalarda yeni müzakere sürecine destek mesajları hep ön plandaydı. Kürsüye çıkan herkes barış umuduna vurgu yaptı. Süreci en güçlü desteğe verenlerin başında da Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Ahmet Türk geliyordu.
Ayla Akad Türk’le birlikte Abdullah Öcalan’la İmralı’da görüşen iki siyasetçiden biri olan Mardin milletvekili, “Biliyoruz ki Kürt halkının yüreği yanıyor; ama Kürt halkı özgürlük mücadelesi yanan yüreğindeki koru söndürecek onu da biliyoruz” dedi. Kürtçe başladığını konuşmasına Türkçe devam eden Türk, “Barış istedik halkların kardeşliğini istedik; ama bize hep teslimiyeti dayattılar. Kürt halkı onursuz bir yaşamı asla ve asla kabul etmeyecektir. Ama barış özlemimizi arzumuzu, talebimizi de hiçbir zaman gündemden düşürmedik. Barış elimizi hep uzattık" dedi.
Tuncel: 'Hedefimiz Özerk Demokratik Kürdistan Cumhuriyeti'
Halkların Demokratik Kongresi adına kürsüye çıkan BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel ise Fransa’dan bir an evvel bu cinayeti açığa kavuşturmasını talep etti.
Konuşmasında özerkliğe vurgu yapan Tuncel, “Onlar Özerk Kürdistan Demokratik Cumhuriyet için çalıştılar. Şimdi bizim hedefimiz bunu halklara armağan etmektir. Hep birlikte bunun için çalışacağız” diye konuştu.
‘Savaşın kazananı barışın kaybedeni olmaz’ yazılı döviz dikkat çekti
Cenaze töreninde “savaşın kazananı barışın kaybedeni olmaz”, “hepimiz Fidanız”, “hepimiz Leylayız”, “hepimiz Sakineyiz” dövizleri taşınırken, cenazeler PKK bayrağını sarılı tabutlarda kadınlar tarafından taşındı.
Sakine Cansız Tunceli’de, Fidan Doğan, Elbistan’da, Leyla Şaylamez ise Mersin’de yarın toprağa verilecek.
Aslında üç gündür birçok yorumcu, 1992 yılında öldürülen HEP (BDP’nin o dönemki öncülü) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın cenazesindeki gibi bir provokasyon gerçekleşebileceği ihtimali üzerinde duruyordu. Ancak korkulan olmadı. Binlerce kişi gayet sağduyulu bir biçimde hiçbir taşkınlık olmaksızın Fidan, Doğan ve Cansız’ı son yolculuklarına uğurladı.
Böylece Başbakan Erdoğan’ın sağduyu çağrısı da Diyarbakır’da olumlu bir karşılık bulmuş oldu.
Ulusal kanallar cenaze törenini canlı yayınlamadı
Ancak bu sağduyulu yaklaşıma ulusal medya fazla ilgi göstermedi. Diyarbakır’da onbinlerce kişinin katıldığı cenaze törenini ulusal kanalların canlı yayınlamaması özellikle sosyal medyada büyük tepki çekti.
İçinde bulundukları “yas” nedeniyle simsiyah giyinen cenaze töreni katılımcıları, barış umudunu hala taşıdıklarını göstermek için de beyaz tülbent ya da kaşkol taktılar.
Barış ve Demokrasi Partisi’nin ağır topları, cenaze töreninde tam kadro yer aldı.
Törende konuşan Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, Kürt halkının hiçbir evladı sahipsiz olmadığını söyledi. Baydemir, “Sakine yoldaş Seyid Rıza'nın torunudur. Onun bayrağını taşıdı ve bugüne getirdi. Söz veriyoruz annelerin gözyaşları üzerine söz veriyoruz o bayrak Kürt halkı özgürleşene kadar dalgalanacak. Şehitlerin kanı ve annelerin gözyaşı üzerine yeminler olsun ki onurlu bir barışa kadar sizlerleyiz" dedi.
Demirtaş: 'Cansız, Fidan ve Şaylamez gibi yaşayarak barışı getirebiliriz'
Diyarbakır Özgürlük Meydanı’nda toplanan kalabalığa karşı yapılan konuşmalarda en ilginç vurgulardan biri BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’tan geldi. Bir zamanlar bu topraklarda Kürt kadınının sofrada bile yeri olmadığını söyleyen Demirtaş, Cansız, Doğan ve Söylemez’i “ binlerce yıllık erkek savaş zihniyetine kafa tutmuş devrimciler” olarak selamladı.
BDP Eş Başkanı, “bugün bu alanda meydandaysak, bugün bu otobüsün üstündeysek, bu mikrofon elimizdeyse sizin sayenizdedir. Başta Kürt kadınının sayesindedir. Onlar gibi yaşayarak, devrimci gibi yaşayarak ve gerekirse onlar gibi devrimci ölerek barışı onurlu bir geleceği bu ülkeye getirebiliriz” diye konuştu.
Ahmet Türk: 'Onurlu bir barış istiyoruz'
Cenaze törenindeki konuşmalarda yeni müzakere sürecine destek mesajları hep ön plandaydı. Kürsüye çıkan herkes barış umuduna vurgu yaptı. Süreci en güçlü desteğe verenlerin başında da Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Ahmet Türk geliyordu.
Ayla Akad Türk’le birlikte Abdullah Öcalan’la İmralı’da görüşen iki siyasetçiden biri olan Mardin milletvekili, “Biliyoruz ki Kürt halkının yüreği yanıyor; ama Kürt halkı özgürlük mücadelesi yanan yüreğindeki koru söndürecek onu da biliyoruz” dedi. Kürtçe başladığını konuşmasına Türkçe devam eden Türk, “Barış istedik halkların kardeşliğini istedik; ama bize hep teslimiyeti dayattılar. Kürt halkı onursuz bir yaşamı asla ve asla kabul etmeyecektir. Ama barış özlemimizi arzumuzu, talebimizi de hiçbir zaman gündemden düşürmedik. Barış elimizi hep uzattık" dedi.
Tuncel: 'Hedefimiz Özerk Demokratik Kürdistan Cumhuriyeti'
Halkların Demokratik Kongresi adına kürsüye çıkan BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel ise Fransa’dan bir an evvel bu cinayeti açığa kavuşturmasını talep etti.
Konuşmasında özerkliğe vurgu yapan Tuncel, “Onlar Özerk Kürdistan Demokratik Cumhuriyet için çalıştılar. Şimdi bizim hedefimiz bunu halklara armağan etmektir. Hep birlikte bunun için çalışacağız” diye konuştu.
‘Savaşın kazananı barışın kaybedeni olmaz’ yazılı döviz dikkat çekti
Cenaze töreninde “savaşın kazananı barışın kaybedeni olmaz”, “hepimiz Fidanız”, “hepimiz Leylayız”, “hepimiz Sakineyiz” dövizleri taşınırken, cenazeler PKK bayrağını sarılı tabutlarda kadınlar tarafından taşındı.
Sakine Cansız Tunceli’de, Fidan Doğan, Elbistan’da, Leyla Şaylamez ise Mersin’de yarın toprağa verilecek.