Türkiye’nin günlerdir merak ettiği “Demokratikleşme Paketi” bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıkladı. Başbakan bir saat süren konuşmasının 45 dakikalık bölümünü Türkiye’nin demokratikleşme yolculuğuna ve muhalefete yönelik eleştirilere ayırdı, geri kalan on beş dakikada ise paketin için getirdiği yenilikleri açıkladı. Türkiye’nin özgürleşmesi mücadelesini anlatarak başladığı konuşmasında Türkiye’nin üç eski başbakanı Adnan Menderes, Turgut Özal ve Necmettin Erbakan’ın isimlerini andı.
“Bugün açıklayacağımız paket bir ilk değildir. Bir son da olmayacaktır. Zira Gazi Mustafa Kemal’in devrim niteliğindeki adımları Türkiye’yi ileri standartlara ulaştırmayı hedeflemiştir. 1950’de başlayan demokratikleşme tarihimiz boyunca nice adımlar atılmıştır” diyen Başbakan Erdoğan’ın demokratikleşme tarihini 1946’da yapılan çok partili ilk seçimler değil de Demokrat Parti’nin kazandığı 1950 seçimleriyle başlatması dikkat çekti.
Kamuda başörtüsü yasağı kısmen kaldırılıyor
Yeni paket neler getiriyor?
En dikkat çekici değişiklik, Kılık Kıyafet Yönetmeliği’nde yapılacak değişiklikle kamu kurumlarında başörtüsü yasağının kaldırılması oldu. Ancak değişiklik tüm kamu çalışanlarını içermiyor. Resmi elbise giyme zorunluluğu bulunan TSK ve Emniyet mensupları ile hakim ve savcılar kapsam dışı bırakılıyor.
1933 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir genelgeyle uygulamaya konan “Andımız” ortaokullardan sonra ilkokullardan da kaldırıldı.
Partilere Hazine yardımı %7’den %3’e düşüyor herkes partilere üye olabiliyor
Demokratikleşme Paketi, siyasi partilerle ilgili bir dizi düzenleme içeriyor. Buna göre, siyasi partilere Hazine yardımı için gereken oy oranı %7’den 3’e çekiliyor. Barış ve Demokrasi Partisi tarafından uygulanan Eş Genel Başkanlık modeli Siyasi Partiler Yasası’nda bir değişiklik yapılarak uygulamaya konacak.
Paket siyasi partilere herkesin üye olmasının da önünü açıyor. Siyasi Partiler Yasası’nın 11. maddesi kamu hizmetinden yasaklı olanların yani zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, kaçakçılık, sahtecilik, yüz kızartıcı suçlar nedeniyle mahkum olanların artık siyasi partilere üye olması mümkün olacak. Ayrıca yeni değişiklerle farklı dil ve lehçelerde siyasi propagandaya izin verilecek. Daha önce yasaya aykırı olmasına rağmen BDP tarafından de facto olarak yapılan Kürtçe propaganda artık yasal olarak gerçekleştirilebilecek.
Seçim barajı için 3 farklı alternatif
12 Eylül Askeri Darbesi’nin ardından konan seçim barajları yeni paket sonrasında da devam edecek. 3 farklı seçim sistemi öneren Başbakan Erdoğan, “ Mevcut sistemle, yani yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz; barajı yüzde 5’e çekip, 5’li gruplandırmayla Daraltılmış Bölge Seçim Sistemini uygulayabiliriz ya da ülke barajını tamamen kaldırarak, Dar Bölge Seçim Sistemini getirebiliriz” dedi. Başbakan’ın bu sözlerinden yeni seçim sisteminin Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerle yeniden tartışılacağı anlaşılıyor
Anadilde eğitim özel okulda artık mümkün
Anadilde eğitim yeni paketle de en azından devlet okullarında yapılamayacak. Başbakan Erdoğan, “ farklı dil ve lehçelerde özel öğretim kurumu açılabilecek. Bu kurumlarda eğitim ve öğretimin yapılacağı dil ve lehçeler Bakanlar Kurulu’nca tespit edilecek. Yine mevcut Kanun’da yer aldığı gibi, bu okullarda da belli dersler Türkçe olacak” dedi. Ancak bu açıklama sosyal medyada derhal Kürtler arasında zengin-yoksul ayırımının önünü açıyor diye tartışma konusu oldu. Bu arada Kürt alfabesinde bulunan Q W X gibi harflerin önünde bulunan cezai müeyyide bu paketle kaldırılacak. Başbakan Erdoğan bu değişikliği de “ klavyelere özgürlük getiriyoruz” diyerek sundu.
Dersim gibi Cumhuriyet’in ilk yıllarında değiştirilen kentlerin aslına dönüştürülme talepleri Bakanlar Kurulu tarafından dikkate alınacak. Köy isimlerinin değiştirilmesi talebi İçişleri Bakanlığı’nın tasvibiyle mümkün olacak.
Aleviler, Süryaniler ve Romanlar
Aleviler, Süryaniler ve Romanlarla ilgili değişikliklerin sınırlı kaldığı görülüyor. Nevşehir Üniversitesi’nin Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi olarak değiştirmek Alevilere bir jest olarak yorumlanırken Roman Enstitüsü’nün kurulması da bu kapsamda değerlendirildi. Ayrıca Süryanilerin önemli ibadethanelerinden Mor Gabriel Kilisesi’ne ait manastır arazisi Süryani Vakfına iade edilme kararı alındı.
Ruşen Çakır: Aleviler ve Kürtler'in beklentileri karşılanmadı
Gazeteci Ruşen Çakır, da paketin özellikle Aleviler ve Kürtlerin beklentilerini yeterince karşılanmadığını düşünüyor. Çakır, “pakette çok şey var. Ancak Alevilik konusunda çok eksik kaldığı gözüküyor. Ruhban Okulu’nun yeniden açılması da yer almıyor. Ayrıca KCK tutuklularının serbest kalmasının önünü açacak yasal değişikler de gerçekleştirilmemiş. Paketin en önemli hususlarından biri elbette kamuda başörtüsü yasağının büyük ölçüde kaldırılmış olması denebilir. Ancak bunun dışındaki sorunlara kısmi müdahale yapılmış görünüyor” dedi.
Özel okullarında olduğu gibi devlet okullarında da ana dilde eğitimin bir an önce başlaması gerektiğini de söyleyen Çakır, her dilde propaganda serbestisi ve yer isimlerinin iadesinin paketin önemli değişiklikleri arasında saydı.
Utku Çakırözer: Asıl sürpriz pakete girmeyen konular
Cumhuriyet gazetesi Ankara temsilcisi Utku Çakıözer ise pakete giden maddelerin kendisi için sürpriz olmadığını söyledi. Çakırözer, “asıl sürpriz pakete girmeyen konular oldu. Cemevleri ve Terörle Mücadele Yasası’nda yeni düzenlemeler olmasını bekliyordum. Heybeliada Ruhban Okulu’nda açılım beklentisi yaratılmıştı o da olmadı. Kürt meselesine dönük adımlar var ama toplumun diğer kesimlerine yönelik değişikler yetersiz” dedi. Çakırözer’e göre, sürecinde dile getirilen talepler dikkate alınmış görünmüyor.
“Bugün açıklayacağımız paket bir ilk değildir. Bir son da olmayacaktır. Zira Gazi Mustafa Kemal’in devrim niteliğindeki adımları Türkiye’yi ileri standartlara ulaştırmayı hedeflemiştir. 1950’de başlayan demokratikleşme tarihimiz boyunca nice adımlar atılmıştır” diyen Başbakan Erdoğan’ın demokratikleşme tarihini 1946’da yapılan çok partili ilk seçimler değil de Demokrat Parti’nin kazandığı 1950 seçimleriyle başlatması dikkat çekti.
Kamuda başörtüsü yasağı kısmen kaldırılıyor
Yeni paket neler getiriyor?
En dikkat çekici değişiklik, Kılık Kıyafet Yönetmeliği’nde yapılacak değişiklikle kamu kurumlarında başörtüsü yasağının kaldırılması oldu. Ancak değişiklik tüm kamu çalışanlarını içermiyor. Resmi elbise giyme zorunluluğu bulunan TSK ve Emniyet mensupları ile hakim ve savcılar kapsam dışı bırakılıyor.
1933 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir genelgeyle uygulamaya konan “Andımız” ortaokullardan sonra ilkokullardan da kaldırıldı.
Partilere Hazine yardımı %7’den %3’e düşüyor herkes partilere üye olabiliyor
Demokratikleşme Paketi, siyasi partilerle ilgili bir dizi düzenleme içeriyor. Buna göre, siyasi partilere Hazine yardımı için gereken oy oranı %7’den 3’e çekiliyor. Barış ve Demokrasi Partisi tarafından uygulanan Eş Genel Başkanlık modeli Siyasi Partiler Yasası’nda bir değişiklik yapılarak uygulamaya konacak.
Paket siyasi partilere herkesin üye olmasının da önünü açıyor. Siyasi Partiler Yasası’nın 11. maddesi kamu hizmetinden yasaklı olanların yani zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, kaçakçılık, sahtecilik, yüz kızartıcı suçlar nedeniyle mahkum olanların artık siyasi partilere üye olması mümkün olacak. Ayrıca yeni değişiklerle farklı dil ve lehçelerde siyasi propagandaya izin verilecek. Daha önce yasaya aykırı olmasına rağmen BDP tarafından de facto olarak yapılan Kürtçe propaganda artık yasal olarak gerçekleştirilebilecek.
Seçim barajı için 3 farklı alternatif
12 Eylül Askeri Darbesi’nin ardından konan seçim barajları yeni paket sonrasında da devam edecek. 3 farklı seçim sistemi öneren Başbakan Erdoğan, “ Mevcut sistemle, yani yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz; barajı yüzde 5’e çekip, 5’li gruplandırmayla Daraltılmış Bölge Seçim Sistemini uygulayabiliriz ya da ülke barajını tamamen kaldırarak, Dar Bölge Seçim Sistemini getirebiliriz” dedi. Başbakan’ın bu sözlerinden yeni seçim sisteminin Meclis’te grubu bulunan siyasi partilerle yeniden tartışılacağı anlaşılıyor
Anadilde eğitim özel okulda artık mümkün
Anadilde eğitim yeni paketle de en azından devlet okullarında yapılamayacak. Başbakan Erdoğan, “ farklı dil ve lehçelerde özel öğretim kurumu açılabilecek. Bu kurumlarda eğitim ve öğretimin yapılacağı dil ve lehçeler Bakanlar Kurulu’nca tespit edilecek. Yine mevcut Kanun’da yer aldığı gibi, bu okullarda da belli dersler Türkçe olacak” dedi. Ancak bu açıklama sosyal medyada derhal Kürtler arasında zengin-yoksul ayırımının önünü açıyor diye tartışma konusu oldu. Bu arada Kürt alfabesinde bulunan Q W X gibi harflerin önünde bulunan cezai müeyyide bu paketle kaldırılacak. Başbakan Erdoğan bu değişikliği de “ klavyelere özgürlük getiriyoruz” diyerek sundu.
Dersim gibi Cumhuriyet’in ilk yıllarında değiştirilen kentlerin aslına dönüştürülme talepleri Bakanlar Kurulu tarafından dikkate alınacak. Köy isimlerinin değiştirilmesi talebi İçişleri Bakanlığı’nın tasvibiyle mümkün olacak.
Aleviler, Süryaniler ve Romanlar
Aleviler, Süryaniler ve Romanlarla ilgili değişikliklerin sınırlı kaldığı görülüyor. Nevşehir Üniversitesi’nin Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi olarak değiştirmek Alevilere bir jest olarak yorumlanırken Roman Enstitüsü’nün kurulması da bu kapsamda değerlendirildi. Ayrıca Süryanilerin önemli ibadethanelerinden Mor Gabriel Kilisesi’ne ait manastır arazisi Süryani Vakfına iade edilme kararı alındı.
Ruşen Çakır: Aleviler ve Kürtler'in beklentileri karşılanmadı
Gazeteci Ruşen Çakır, da paketin özellikle Aleviler ve Kürtlerin beklentilerini yeterince karşılanmadığını düşünüyor. Çakır, “pakette çok şey var. Ancak Alevilik konusunda çok eksik kaldığı gözüküyor. Ruhban Okulu’nun yeniden açılması da yer almıyor. Ayrıca KCK tutuklularının serbest kalmasının önünü açacak yasal değişikler de gerçekleştirilmemiş. Paketin en önemli hususlarından biri elbette kamuda başörtüsü yasağının büyük ölçüde kaldırılmış olması denebilir. Ancak bunun dışındaki sorunlara kısmi müdahale yapılmış görünüyor” dedi.
Özel okullarında olduğu gibi devlet okullarında da ana dilde eğitimin bir an önce başlaması gerektiğini de söyleyen Çakır, her dilde propaganda serbestisi ve yer isimlerinin iadesinin paketin önemli değişiklikleri arasında saydı.
Utku Çakırözer: Asıl sürpriz pakete girmeyen konular
Cumhuriyet gazetesi Ankara temsilcisi Utku Çakıözer ise pakete giden maddelerin kendisi için sürpriz olmadığını söyledi. Çakırözer, “asıl sürpriz pakete girmeyen konular oldu. Cemevleri ve Terörle Mücadele Yasası’nda yeni düzenlemeler olmasını bekliyordum. Heybeliada Ruhban Okulu’nda açılım beklentisi yaratılmıştı o da olmadı. Kürt meselesine dönük adımlar var ama toplumun diğer kesimlerine yönelik değişikler yetersiz” dedi. Çakırözer’e göre, sürecinde dile getirilen talepler dikkate alınmış görünmüyor.