Erişilebilirlik

“Türkiye IŞİD’in Kobani’ye Girmesini Bekliyor”


“Ortadoğu’da Yeni Kürt Realitesi” başlıklı konferans için Washington’a gelen HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, konferanstan sonra Ulusal Basın Merkezi’nde gazetecilerin sorularını yanıtladı Demirtaş Türk hükümetini şiddetle eleştirdi

Kobani’de yaşanan gelişmelere IŞİD’e karşı kurulan koalisyonun genel anlamda duyarsız kaldığını belirten Demirtaş, Kobani konusuyla ilgili kaygılarını görüşme yaptıkları çevrelere ilettiklerini ancak pratikte henüz bir sonuç alınmadığını ve Kobani etrafındaki IŞİD mevzilerinin hedef alınmadığını söyledi.

“Barış Süreci İçin Şart Koştuğumuz Bir Zaman Yok”

KCK yetkilileri ve Öcalan’ın 30 Eylül’e kadar ortak mutabakata dayanan bir ‘yol haritası’ çıkarılması gerektiğini söylediklerini ifade eden Demirtaş, önümüzdeki günlerde bir heyetin İmralı'da Öcalan ile görüşeceğini ancak süreç için dayattıkları bir takvim olmadığını ve yaşanan gelişmeleri değerlendirdikten sonra Barış Süreci ile ilgili son kararı Öcalan’ın vereceğini söyledi.

“Tampon Bölge Kavramı Yanlış

Basın üzerinden mesajlaşma yerine Türkiye'ye dönüşünde hükümet yetkilileri ile görüşmeyi arzu ettiğini belirten Demirtaş, Suriye’de uçuşa yasak bölgenin Cumhurbaşkanı Erdoğan için en acil konu olmasının kendisini ve partisini şaşırttığını belirtti. Demirtaş, şu anda en acil tehdidin IŞİD olduğunu ve bu örgütün uçağı ya da helikopteri olmaması nedeniyle bu önerinin acil çözüm gerektiren soruna yönelik olmadığını söyledi.

Tampon bölge kavramının kullanılmasının yanlış olduğuna inandığını belirten Demirtaş, hükümetin “ucu açık ve belirsiz” bu kavramın detaylarıyla ilgili hiçbir açıklama yapmadığını söyledi. Tampon bölgenin uygulanmasının “imkansız” olduğunu savunan Demirtaş, bunu kimsenin kabullenmeyeceğini öne sürdü. Demirtaş, hükümet yetkililerinin “tampon bölge”den kastı Türkiye’yi koruyacak bir bölge oluşturmaksa, bunun ancak bölgedeki halka destek verilerek sağlanabileceğini söyledi.

Meclisten çıkacak olan teskereyi bu şartlarda kabul etmeyeceklerini de belirten Demirtaş, “orada PYD ile IŞİD’i aynı terör örgütü olarak ortadan kaldırılması gereken tehlike olarak tanımlayan bir politika çok yanlış olur, bizim böyle bir şeyi desteklememiz de mümkün olmaz” dedi.

“Barış Süreci Kopma Noktasına Geldi”

Gerilimi arttıran her türlü olayın kendilerini zorladığını ve süreci zora soktuğunu söyleyen Demirtaş, “karşılıklı yapılan açıklamalar ve pratikteki uygulamalar nedeniyle gerilim tırmanıyor ve ateşkes giderek daha da anlamsız hale geliyor” dedi. Başbakan ile görüştüklerinde bu konuları ayrıntılarıyla değerlendireceklerini belirten Demirtaş, sürecin kopma noktasına geldiğini de kaydetti.

“Türkiye IŞİD’in Kobani’ye Girmesini Bekliyor”

“Her türlü yardımın Türkiye sınırlarından geçerek Kobani’ye gitmesi lazım” diyen HDP Eşbaşkanı Demirtaş, ancak Türkiye’nin buna sıcak bakmadığını söyledi.

Türkiye’nin Kobani’de yaşananlara karşı gösterdiği tepkiden anladıklarının IŞİD’in Kobani’ye girmesinin beklendiği olduğunu söyleyen Demirtaş, buradan kaçarak Türkiye’ye gelecek olan insanlara Türkiye’nin “biz sahip çıktık” görüntüsü oluşturmak istediğini düşündüklerini de belirtti. Sınırları açıp, insani yardım sağlamaktan çok, önemli olanın insanları orada koruyacak tedbirlerin alınıp, desteğin sağlanması olduğunu söyleyen Demirtaş, bunun da ancak o insanların kendilerini savunabileceği olanakların sağlanmasıyla mümkün olabileceğini bildirdi.

“Esat Gitsin, Ne Olursa Olsun Anlayışı Hataydı

Suriye konusunda uluslararası koalisyon ve güçlerin yaptığı en büyük hatanın “Esat gitsin, ne olursa olsun” anlayışı olduğunu söyleyen Demirtaş, bu görüşün IŞİD’in yaratılmasına sebep olduğunu belirtti.

Demirtaş, aynı uluslararası koalisyon ve güçlerin başta Kürtler olmak üzere oradaki halkların kazançlı çıkmamalarını sağlamak için, IŞİD’i yeterli derecede önemsemeyerek, yeni bir hata daha yaptıklarını söyledi.

Bunun en somut örneğinin Rakka’da IŞİD hedefleri vurulurken, Kobani’nin vurulmaması olduğunu da belirten Demirtaş, bombalamaların bölgede yaşayan farklı etnik ve dini kökenli insanlara demokrasi getirmeyeceğinin ve hatta oradaki yarayı derinleştirebileceğinin farkında olduklarını belirtti.

Katledilme tehlikesiyle karşı karşıya olan bölge halkına yapılabilecek en öncelikli yardımın “kendilerini savunmalarını sağlayabilecek koşulların yaratılması” olduğunu yineleyen Demirtaş, bunun da ancak ya yardımların iletilebileceği bir koridor açmakla ya da ablukanın kaldırılmasıyla sağlanabileceğini düşündüğünü söyledi.

HDP’ye göre çözümün “yerel halkın kendi ayakları üzerinde durabileceği alternatifler oluşturmak” olduğunu belirten Demirtaş, bunu yaparken ayrım yapılmaması da gerektiğini ancak uluslararası koalisyonun sadece kendilerini rahatsız eden kısımları vurarak, ayrım yaptıklarını ve Türkiye’nin de bu ayrıma ortak olduğunu öne sürdü.

“Kobani’ye Koridor Açılması Yeterli Olur”

İllaki askeri bir müdahalenin gerekli olmadığını Türkiye’nin Kobani’ye destek vermek için açacağı bir koridorun bile yeterli olacağını belirten Demirtaş, bu isteklerinin hükümet yetkililerine ulaştırıldığını ancak Kobani’ye yardım ulaştırılmasına Türkiye’nin destek vermeyeceğini belirttiklerini söyledi. Bu desteğin verilmemesi nedeniyle Kobani’de olayların bu noktaya geldiğini belirten Demirtaş, bölgede yaşananlardan Türkiye politikasının da dolaylı yoldan sorumlu olduğunu kaydetti.

Amerika’nın Kobani’ye müdahale etmemesinde Türkiye’nin de bir rolü olduğunu “hissettiklerini” söyleyen Demirtaş, yaptıkları çalışmalara karşı bir diplomasi yürütüldüğünü iddia etti.

Konferans Protesto Edildi

Ulusal Basın Merkezi’nin önünde toplanan ve “demokrasinin düşmanları” pankartı taşıyan küçük bir grup, konferansı protesto etti.

XS
SM
MD
LG