Türkiye’de yargı sistemine duyulan güven, Dink cinayetiyle ilgili davadan çıkan karar ve terör örgütü üyesi olmakla suçlanan gazetecilerin suçları kanıtlanmadan tutukluluk hallerinin devam etmesi gibi nedenler yüzünden ciddi şekilde zarar gördü. Kamuoyunda tepki toplayan bu gelişmeler, yargı sisteminde ve Türk Ceza Kanunu’nda reform tartışmalarını da yeniden gündeme getirdi.
Türkiye bir yandan yargıda reformu tartışırken, diğer yandan da açılan davaların içeriği ve birbirleriyle bağlantıları konusunda bilgi karışıklığı yaşıyor. Paralel olarak açılan birden çok davada çok sayıda asker, emekli general ve gazeteci yargılanıyor. Uzun yıllar insan hakları konusunda avukatlık yapan ve halen Radikal gazetesinde köşe yazıları yazan Orhan Kemal Cengiz ile yargıdaki sorunları ve Türkiye gündemini meşgul eden davaları konuştuk.
Yargı Sisteminde Sorunlar Çok Köklü
Türk yargı sisteminin yıllardır ciddi sorunları olduğuna dikkati çeken Cengiz’e göre, kamuoyunu meşgul eden davalarda iki önemli yanlış ön plana çıkıyor. Bunlardan ilki ve en önemlisi, terörle mücadele yasasının çok geniş yorumlara yol açacak şekilde düzenlenmesi. İkincisi ise, hakimlerin batılı standartlara uymayacak şekilde tutuklu yargılamaya çok sık başvurmaları.
Radikal yazarı avukat Orhan Kemal Cengiz’e göre, terörle mücadele yasası kapsamında gözaltına alınan ve yargılanan bazı gazetecilerin ifade özgürlükleri ihlal edildi; ancak özellikle Ergenekon davasında yer alan bazı gazeteciler, darbe hazırlığı yaptığı iddia edilen örgütle yasadışı ilişkilere girdi. Cengiz bu noktada, savcıların ve yargı sisteminin inanılırlığını kaybettiğini düşünüyor.
Türkiye’deki tarihsel derin devlet geleneğine atıfta bulunan Orhan Cengiz, yıllar içinde kabuk değiştiren devlet içindeki bu tür yapılanmaların, işledikleri gerçek suçlardan değil, sadece hükümete karşı darbe girişiminden yargılanmalarının da bir başka soruna işaret ettiğini belirtti. Cengiz’e göre savcıların, AKP hükümetine karşı planlanan darbe iddialarına çok fazla odaklanması nedeniyle, Hrant Dink ve diğer azınlıklara karşı işlenmiş siyasal cinayetlerin failleri adil şekilde yargılanamıyor.
Çok Fazla Dava Kafa Karıştırıyor
Orhan Kemal Cengiz, hükümete karşı darbe iddiasıyla açılan ayrı ayrı soruşturmalar ve davalar bulunduğuna dikkati çekerek, bunun da yargı sistemi açısından sorun oluşturduğunu belirtiyor. Cengiz, 1980 darbesiyle ilgili olarak Kenan Evren hakkında açılan davada, iddianamenin önemli eksiklikler içerdiğine, 1950’li yıllardan itibaren derin devlet yapılanması olarak bilinen Özel Harp Dairesi’ndense hiç bahsedilmediğine dikkati çekiyor.
Hükümet Devreye Girebilir mi?
Başbakan Erdoğan’ın, Hrant Dink davası için “gerekirse biz devreye gireriz” açıklamasını da değerlendiren Orhan Kemal Cengiz, “Ölmeyen hastadan umut kesilmez. Umut ediyorum öyle olur,” diye konuştu. Radikal yazarı Cengiz, “Sorun şudur, tamam çok sayıda darbe girişimi vardı. Ama Türkiye’de geçmişte işlenen kitlesel insan hakları ihlallerinin üzerine gitmeden gerçek bir adaletten bahsetmemiz mümkün değil,” dedi.
Orhan Kemal Cengiz ile yargı sistemi, derin devlet, Özel Harp Dairesi ve Kontragerilla ile faaliyetleri konusundaki söyleşiyi sayfanın üst sağ köşesindeki MP3 dosyasında dinleyebilirsiniz.