15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında başlayan soruşturmalar AKP cephesinde farklı yorumlara neden oluyor.
İstanbul milletvekili Metin Külünk’ün de aralarında bulunduğu AKP’liler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kimse bu benim yakınımdır, şuyumdur, buyumdur demesin; bunlara kim bulaşmışsa devletten kazımak durumundayız” sözünden hareket ederek parti içinde ciddi bir arınmaya gidilmesini istiyor.
İktidar partisindeki bir diğer görüş ise soruşturmalara AKP'li siyasetçilerin isimlerinin karışmasının partiye zarar vereceği yönünde.
Gülen yapılanmasıyla ilişkilendirilmek istenenlerden biri Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz.
Yılmaz, dün Ordu’da katıldığı bir televizyon programında “Zekeriya Öz'ün Gürcistan üzerinden yurt dışına kaçmasına yardımcı olanlar arasında benim adımın da olduğu söyleniyor. Zekeriya Öz'e yardım edenler belli. Failler suçunu itiraf etti. Bu bilgilerin hepsini veren şahıs bizim eski milletvekilimiz, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener. Bu olayla ilgili Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımıza her şeyi tek tek anlattım,” dedi.
Küçükyılmaz: “FETÖ düşmanı Kılıç’ın evi aranıyorsa operasyon ‘bize dönmüş’ demektir”
Cumhurbaşkanlığı cephesinden bu konuyla ilgili öne çıkan bir diğer isim Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Mücahit Küçükyılmaz oldu.
Küçükyılmaz, soruşturmaların yönetim tarzından duyduğu rahatsızlığı twitter hesabında “15 yıldır tanıdığım, ‘o gece’ tankın önüne yatan, FETÖ düşmanı Oktay Kılıç'ın evi FETÖ'den aranıyorsa, bu operasyon ‘bize’ dönmüş demektir! Namaz kılanı Fetullahçı sanan, Meşveretçi, Yazıcı, Okuyucu, Nakşi, Kadiri arasındaki farkı bilmeyen 28 Şubatçılar’la FETÖ temizliği yapılamaz” yazdı.
Selvi: “Kulislerde 3 belediye başkanı, 2 bakan, 48 milletvekili istifa edeceği söyleniyordu ama durum yatıştı”
AKP kulislerine en çok hakim olan gazetecilerden Abdülkadir Selvi bugün Hürriyet gazetesindeki köşesinde “Ak Parti’de FETÖ mücadelesi” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İktidar partisinde 3 belediye başkanı, 2 bakan ve 48 milletvekilinin istifa edeceği beklentileri olduğunu ancak kulislerin yatıştığımı belirten Selvi, “AK Parti’de iki farklı tez çarpışıyor. FETÖ kapısından girilip AK Parti’ye operasyon yapılır, operasyonun nereye gideceği belli olmaz tezini savunanlarla, siyasette de temizlik yapılsın, FETÖ’cüler AK Parti içinde barındırılmasın diyenler karşı karşıya. Biri parti türbülansa girer diyor, diğeri siyaset FETÖ’den arınsın istiyor. Çok iyi yönetilmesi gereken kritik süreçte gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çevrildi,” dedi.
Erdoğan: “At izi it izine karışmış vaziyette”
Selvi’nin gözlerin çevrildiği isim olarak gösterdiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da bu rahatsızlık sirayet etmiş görünüyor. G-20 Zirvesi’nden dönüşünde uçakta gazetecilerle biraraya gelen Erdoğan, “FETÖ ile mücadele çerçevesinde ihraç edilenleri kriptoların seçtiği, asıl kriptoların ise halen görevde durduğu, yanlış insanların gönderildiği söyleniyor” sorusuna beklenmedik bir yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı, “Bunu söyleyenler kendilerine göre doğru da söyleyebilirler. Ama şu var ki at izi, it izine karışmış vaziyette. ‘Ben bir şey atayım da nasılsa tutar’ diyenler var. Bazıları böyle yapıyor. Özellikle yazılı ve görsel medya dünyasında bu çok var. Bazen fırsat bulduğumda TV'leri izliyorum. Öyle yorumlar yapıyorlar ki suçladıkları o insanın bu işle hiç alakası yok. Ama o insana o yaftayı yapıştırıyor. Bunlar doğru şeyler değil. Bu tür yanlışlıklardan uzak durmak lazım,” dedi.
Ünsal Ünlü: “Siyasete dokunmayan operasyonlar inandırıcılığını yitirir”
Ankara’nın nabzını en iyi tutan gazetecilerden biri olan Ünsal Ünlü de operasyonların güven vermekten hızla uzaklaştığı kanısında. Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Ünlü, soruşturmaları yapanlarda kafa karışıklığı olduğunu söyledi: “Bu operasyonlar böyle yürütülürse inandırıcılığını yitirir. Gazeteciler tutuklanıyor, akademisyenler memuriyetten men ediliyor ama siyasi ayağına ilişkin hiçbir şey yok. Siyaset önünü açmasa FETÖ diye adlandırılan yapılanma devlette bu kadar derinlere kadar nasıl sızabilirdi? AKP kendi içindeki operasyonu ötelemeye çalışıyor. Bugün Fetullahçılar’a karşı olduğu bilinen Yeniçağ yazarları gözaltına alındı. Bunlar ciddi kafa karışıklığı yaşandığının göstergesi.”
Nurettin Canikli: “Yapılan yanlış işlemler %1’in altında”
Bakanlar Kurulu sonrası soruları yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ise soruşturmaların selametinden emin.
“At izinin it izine karışmasının” medyadaki bilgiler yüzünden olduğunu söyleyen Canikli, “Değerlendirme kriterlerini tablo halinde CHP ile paylaştık. CHP’den ve MHP’den gelen eleştiriler var, gerekli düzeltmeleri yaptık. Amacımız hatayı sıfıra indirmek. Hata oranımızın çok düşük olduğunu görüyoruz. 50 binin üzerinde KHK ile görevine son verildi. Yanlış işlem yapıldı diye gelenlerin oranı yüzde 1’in altında. Bu isabet oranının yüksek olduğunu gösteriyor,” dedi.
Aralarında Topbaş’ın da bulunduğu 65 işadamı hakkında tutuklanma talebi
Bu arada FETÖ’nün iş dünyasındaki organizasyonuna yönelik operasyonlarda gözaltına alınan işadamlarından Aydınlı Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı, Güllüoğlu Tatlılarının sahipleri Nejat Güllü ve Faruk Güllü’nün de aralarında bulunduğu 65 kişi tutuklanma talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildi.
Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği ise Fi Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Fikret İnan, İhlas Holding eski CEO’su Cahit Paksoy ve Akfa Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Aktaş’ın da aralarında bulunduğu 41 şüphelinin tüm mal varlıklarına el konulmasına karar verdi.
