Kadınların kurduğu ve tüm üyelerinin kadın olması nedeniyle bölgede bir ilk olma özelliği taşıyan tarım Kooperatifi kadınları ekonomiye kazandırmayı amaçlıyor.
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde bir araya gelip güçlerini birleştiren 7 kadın bölgenin ilk kadın üretim kooperatifi olan Kibele Tarımsal Üretim Kooperatifini kurdu. Kooperatif binası olarak köhne bir binayı hep birlikte çalışarak ayağa kaldıran kadınlar, batı illerinde mevsimlik işçilik yaparken, şimdi ise patronluk yolunda ilerliyor.
Mevsimin durumuna göre yöresel lezzetleri doğal yöntemlerle üreten kadınlar şuana kadar kurutmalık, kuru biber(isot), biber salçası ve nar ekşisi üretti.
VOA Türkçe’ye konuşan 2 çocuk annesi,30 yaşındaki Kooperatif Başkanı Necla Kaplan Kibele’nin 4 aylık bir kurum olduğunu belirterek “İlk başta 7 kadın ile başladık, şu anda 15 kadın var. Ancak daha önce de belirtmiştik hedefimiz burada en az 70 kadının çalışmasıydı. Bizim temel amacımız burada kadınlara maddi manevi destek sunmak. Buradaki biz kurucu üyeler daha önce de çalışan kadınlardık ama bireysel olarak kazanıyorduk. Bizim amacımız toplumdaki kadınlara da bir şeyler kazandırmak. Şu an için her ne kadar sayımız az da olsa, kadınlarımızın bir kısmını ekonomiye kazandırdık’’ dedi.
“Çok eleştiri aldık’’
Kooperatif çalışmalarına ilk başladıklarında kadın erkek herkeste olumsuz tepki aldıklarını ifade eden Kaplan,“ İlk başladığımızda sadece biber, acur, patlıcan kurutmalıklarını yapıyorduk. Sonrasında çeşidi arttırarak, bamya, Urfa isodu, biber salçası derken şu anda ise mevsimine göre nar ekşisi yapıyoruz. Bundan sonraki projelerimiz arasında ise seracılık var. Böyle bir projeden ilk bahsettiğimizde kendi eşlerimiz bile yapamazsınız, olmaz, bu iş tutmaz diye karşı çıktı. Ama biz bunu başardık, hayallerimizin en azından bir bölümünü gerçekleştirdik’’ ifadelerini kullandı.
“Suruç narı her derde deva’’
Suruç narlarının çok meşhur olduğunu dile getiren kadınlardan Saliha Polat “Nar ekşisi yapmak için burada narları taneliyoruz. Önce bahçeden narları toplayıp buraya getiriyoruz. Tanelere ayırdıktan sonra çuvallara koyarak suyunu çıkarıyoruz. Daha sonra da kaynatarak nar ekşisi haline getiriyoruz. Nar ekşisi her yemeğin yanında ya da içinde kullanılabilir. Aynı zamanda birçok hastalığa da iyi gelir. Her derde devadır. Şeker, tansiyon gibi hastalıkları dengeleyici özelliğe sahiptir. Daha önceden ülkemizin batısına giderek diğer mevsimlik işlerde çalışırdık. Çadırlar kurar, aylarca evimizden uzakta kalırdık. Üzerimize yağmur yağardı, yemek ekmek zor yapılırdı, perişan oluyorduk. Bu kooperatif sayesinde akşam olunca kendi evlerimize giderek ailemizle güvende kalabiliyoruz en azından’’ diye konuştu.
“Kadın isterse her şeyi yapabilir’’
Ocağı yaktığı için en zor işin kendisine ait olduğunu belirten Emine Yavuzel ise, “Kadın arkadaşlarımız sabah gelerek burada narları önce yıkarlar. Sonra da tanelere ayırarak, suyunu çıkardıktan sonra süzerek kaynatıyoruz. Yaklaşık 13 saat kaynattıktan sonra dinlendirmeye bırakıyoruz. Ben ocağın başında olduğum için en zor iş benim diyebilirim. Sürekli odun atıp durmadan kaynamasını sağlıyorum. Kaynarken bir taraftan da üzerinde biriken posasını alıyorum. Bu şekilde kıvamı daha güzel ve lezzetli oluyor. Şunu da eklemek istiyorum, burayı ilk kurduğumuzda herkes karşı çıktı, yapamazsınız, devamı olmaz, kapatırsınız dediler. Biz yaptık her gün daha da başarılı oluyoruz. Kadın isterse yapamayacağı hiç bir şey yoktur. Şimdi ise erkeklerimiz de durumdan mutlu oldular, arkamızda duruyorlar’’ ifadelerini kullandı.