CENEVRE —
Yeni bir rapor dünya çapında 5 yaş altı çocuklar arasındaki ölüm oranının son 22 yıl içinde yarıya indiğini ortaya koydu. Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Bankası’nın ortak raporu 2012 yılında 6,6 milyon çocuğun 5. doğum günlerini kutlayamadan öldüğünü belirledi. Bu rakam 1990 yılında 12 milyondu.
Rapor çocuk ölümlerindeki azalmaların çarpıcı olduğunu, ancak yeterli olmadığını söylüyor. Dünyadaki çocuk ölümlerinin çoğu önlenebilir nedenlerden. Basit, ucuz çözümler çok daha fazla çocuğun hayatını kurtarabilir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün Anne Bebek Çocuk ve Genç Sağlığı Bölümü’nün direktörü Elizabeth Mason bebeklerin hayatta kalmasında doğumdan sonraki ilk 28 günün çok kritik olduğunu söylüyor. Bu ilk haftalar da annenin hamilelik ve daha da önemlisi doğum ve doğum sonrasındaki ilk birkaç saatte aldığı destekle çok yakından ilgili.
Mason yeni, ucuz çözümlerin prematüre bebeklerdeki ölüm oranını dörtte üç oranında düşürdüğünü söylüyor. Bu çözümler arasında anneler zamanından önce doğum sürecine girdiklerinde onlara verilen kortikosteroidler bulunuyor. Ayrıca ‘kanguru annelik’ denen ve bebeğin bir poşette anneyle cilt teması sağlanarak hem sıcak kalmasını hem de süt emmesine olanak sağlayan bir yöntem de kullanılıyor.
5 yaş altı çocuk ölümlerinin nedenlerinden önde gelenleri zatürre, prematüre doğum, doğum asfeksi, ishal ve sıtma. Küresel olarak bakıldığında WHO çocuk ölümlerinin yüzde 45’inin yetersiz beslenmeyle ilişkilendirilebileceğini söylüyor.
Rapor ayrıca 5 yaş altı ölümlerinin yarıya yakınının yalnızca beş ülkede meydana geldiğini bildiriyor. Bu ülkeler Çin, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Hindistan, Nijerya ve Pakistan. Sahraaltı Afrika bin canlı doğumda 98 oranıyla dünyanın en yüksek çocuk ölümü oranına sahip.
Sahraaltı Afrika’da doğan bir çocuğun 5 yaş altı ölüm riski zengin bir ülkede doğana oranla 16 kat fazla. Rapor aynı zamanda 1990’dan bu yana çocuk ölümlerindeki düşüş hızının eskisinden 4 kat hıza ulaştığını bildirdi.
UNICEF başdanışmanı Mark Young ekonomik büyümenin çocuk ölümlerini düşürdüğünü ancak iyi stratejiler geliştiren yoksul ülkelerin de kazanımlara sahip olabileceğini söylüyor.
Nijer örneğini veren Young ülkenin 20 yıl önce dünyanın en yüksek 5 yaş altı ölüm oranına sahip olduğunu, ancak bu oranı 3’te 2 düşürmeyi başardığını söylüyor. Uzman ülkede hükümetin UNICEF’in yardımıyla belli hedefler oluşturduğunu, kadın ve çocuklar için ücretsiz sağlık sistemine geçtiğini ve sağlık hizmetlerine ulaşımı artırdığını söylüyor. Ülke kırsal kesimde sağlık ocakları açarak coğrafi ulaşımı da kolaylaştırmış. Ocaklarda, yerel toplum arasından seçilen ve temel kadın çocuk sağlığı konusunda eğitim alan sağlık çalışanları görev yapıyor. Ülkede ayrıca bir dizi kampanya ile önleyici tıp müdahaleleri yapılmış.
Bu müdahalelerde çocuklar aşılanmış, A vitamini ve sıtmaya karşı böcek ilaçlı sineklikler dağıtılmış. Young Nijer’in ayrıca bir acil beslenme programı başlattığını ve böylece çocukların yetersiz beslenmesiyle mücadele ettiğini söylüyor.
Rapor bazı diğer ülkelerin de hayat kurtaran müdahalelerde bulunduğunu bildiriyor. Etiyopya, Kenya, Nijer, Tanzanya, Bangladeş ve Hindistan’ın bazı eyaletleri verem ve ishalden kaynaklanan çocuk ölümlerini engellemek için farklı stratejiler izliyor. Bu iki hastalık, her yıl 2 milyon çocuğun ölümüne neden oluyor.
Antibiyotik ve rehidrasyon tuzlarının kullanımının yanı sıra bu hastalıklara karşı geliştirilen yeni aşılar da kullanılıyor. Sanitasyon sistemleri ve temiz içme suyuna ulaşım da bu konuda önemli.
Rapor çocuk ölümlerindeki azalmaların çarpıcı olduğunu, ancak yeterli olmadığını söylüyor. Dünyadaki çocuk ölümlerinin çoğu önlenebilir nedenlerden. Basit, ucuz çözümler çok daha fazla çocuğun hayatını kurtarabilir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün Anne Bebek Çocuk ve Genç Sağlığı Bölümü’nün direktörü Elizabeth Mason bebeklerin hayatta kalmasında doğumdan sonraki ilk 28 günün çok kritik olduğunu söylüyor. Bu ilk haftalar da annenin hamilelik ve daha da önemlisi doğum ve doğum sonrasındaki ilk birkaç saatte aldığı destekle çok yakından ilgili.
Mason yeni, ucuz çözümlerin prematüre bebeklerdeki ölüm oranını dörtte üç oranında düşürdüğünü söylüyor. Bu çözümler arasında anneler zamanından önce doğum sürecine girdiklerinde onlara verilen kortikosteroidler bulunuyor. Ayrıca ‘kanguru annelik’ denen ve bebeğin bir poşette anneyle cilt teması sağlanarak hem sıcak kalmasını hem de süt emmesine olanak sağlayan bir yöntem de kullanılıyor.
5 yaş altı çocuk ölümlerinin nedenlerinden önde gelenleri zatürre, prematüre doğum, doğum asfeksi, ishal ve sıtma. Küresel olarak bakıldığında WHO çocuk ölümlerinin yüzde 45’inin yetersiz beslenmeyle ilişkilendirilebileceğini söylüyor.
Rapor ayrıca 5 yaş altı ölümlerinin yarıya yakınının yalnızca beş ülkede meydana geldiğini bildiriyor. Bu ülkeler Çin, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Hindistan, Nijerya ve Pakistan. Sahraaltı Afrika bin canlı doğumda 98 oranıyla dünyanın en yüksek çocuk ölümü oranına sahip.
Sahraaltı Afrika’da doğan bir çocuğun 5 yaş altı ölüm riski zengin bir ülkede doğana oranla 16 kat fazla. Rapor aynı zamanda 1990’dan bu yana çocuk ölümlerindeki düşüş hızının eskisinden 4 kat hıza ulaştığını bildirdi.
UNICEF başdanışmanı Mark Young ekonomik büyümenin çocuk ölümlerini düşürdüğünü ancak iyi stratejiler geliştiren yoksul ülkelerin de kazanımlara sahip olabileceğini söylüyor.
Nijer örneğini veren Young ülkenin 20 yıl önce dünyanın en yüksek 5 yaş altı ölüm oranına sahip olduğunu, ancak bu oranı 3’te 2 düşürmeyi başardığını söylüyor. Uzman ülkede hükümetin UNICEF’in yardımıyla belli hedefler oluşturduğunu, kadın ve çocuklar için ücretsiz sağlık sistemine geçtiğini ve sağlık hizmetlerine ulaşımı artırdığını söylüyor. Ülke kırsal kesimde sağlık ocakları açarak coğrafi ulaşımı da kolaylaştırmış. Ocaklarda, yerel toplum arasından seçilen ve temel kadın çocuk sağlığı konusunda eğitim alan sağlık çalışanları görev yapıyor. Ülkede ayrıca bir dizi kampanya ile önleyici tıp müdahaleleri yapılmış.
Bu müdahalelerde çocuklar aşılanmış, A vitamini ve sıtmaya karşı böcek ilaçlı sineklikler dağıtılmış. Young Nijer’in ayrıca bir acil beslenme programı başlattığını ve böylece çocukların yetersiz beslenmesiyle mücadele ettiğini söylüyor.
Rapor bazı diğer ülkelerin de hayat kurtaran müdahalelerde bulunduğunu bildiriyor. Etiyopya, Kenya, Nijer, Tanzanya, Bangladeş ve Hindistan’ın bazı eyaletleri verem ve ishalden kaynaklanan çocuk ölümlerini engellemek için farklı stratejiler izliyor. Bu iki hastalık, her yıl 2 milyon çocuğun ölümüne neden oluyor.
Antibiyotik ve rehidrasyon tuzlarının kullanımının yanı sıra bu hastalıklara karşı geliştirilen yeni aşılar da kullanılıyor. Sanitasyon sistemleri ve temiz içme suyuna ulaşım da bu konuda önemli.
