İki yıl önce Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülen Cemal Kaşıkçı, diplomatik misyonun önünde anıldı.
Saygı duruşu ve Kuran okunmasından sonra kalabalığa hitap eden AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, Middle East Eye haber sitesinin Genel Yayın Yönetmeni David Hearst’ü doğrular nitelikte konuştu. Hearst bugünkü yazısında, ‘‘Cinayetin başında yaşananlardan sonra Suudi Arabistan’ın Türkiye’ye en tecrübeli prenslerini göndererek ‘Bakın, bir anlaşma yapalım’ dedi. Erdoğan’a türlü türlü vaatlerde bulundular. Yine Türkiye’nin ekonomisi o dönemde doğru bir istikamete gitmiyordu. Şimdi de pek iyiye gitmiyor. Ama Suudi Arabistan çok fazla para teklif etti. Hakkını verelim, Erdoğan bunları reddetti’’ iddiasında bulunmuştu.
Aktay: ‘‘Suudiler, ‘Türkiye’yi parayla satın alabiliriz’ diye düşündü ama Türkiye bu meseleyi pazarlık konusu yapmadı’’
Yakın arkadaşını kaybettiği için üzgün olduğunu belirten Aktay, ‘‘Onu yok ederek ondan kurtulabileceklerini sandılar. Korktukları şey çok çok daha fazla başlarına geldi. Onun öldürülmüş olduğu güne saate ben eminim lanet okuyorlardır. Çünkü hiç beklemedikleri bir şey oldu. Cemal Kaşıkçı hiç ummadıkları biçimde Cemaller patlaması yaşandı. O sakındıkları şey her neyse, o kıymık gözlerin içerisine battı. Adalet tecelli etmese de cinayetin rezilliği ortaya çıktı. Bütün dünyaya rezil rüsva olmuş durumdalar. ‘Ilımlılık maskesi’ altında nasıl bir vahşetin, nasıl bir acımasızlık içinde olduklarını dünyaya göstermiş oldular. Şımarıkça bu cinayeti, Türkiye’de işlemeye cüret ettiler. Bir şeye şımarıkça güvendiler. Eğer bu ortaya çıkarsa en kötü ihtimalle parayla satın alabiliriz. Türkiye hiçbir şekilde bu insani meseleyi pazarlık konusu yapmadı’’ dedi.
Cemal Kaşıkçı’nın cesedinin hala bulunamadığının altını çizen Yasin Aktay, bundan sonra yapılacak en iyi şeyin, özgürlükleri elinden alınmış Suudi rejim muhaliflerinin ve fikir adamlarının davalarına sahip çıkmak olduğunu söyledi.
Önderoğlu: ‘‘Muhaliflerin yok edilmesi süreçlerin tekrarlanmasını istemiyorsak İstanbul’daki yargılama yakından takip edilmeli’’
Uluslararası Af Örgütü ve Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü gibi sivil toplum kuruluşları, Kaşıkçı cinayetinin tüm tarafları ile ortaya çıkması için çaba gösteriyor. Bugünkü anma törenine katılan Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi ve Bianet medya özgürlüğü raportörü Erol Önderoğlu, İstanbul’daki yargılamanın uluslararası toplum tarafından önemsenmemesini eleştirdi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Önderoğlu, ‘‘Son iki yılda, iki tane yargılamaya tanık olduk. Riyad’daki yargılamada önce idam cezaları verildi. Kaşıkçı ailesinin bazı bireyleri ‘affetmek erdemdir, biz affettik’ dedikten sonra ikinci bir inceleme yapıldı, bağışlayıcı ceza düzeyleri ortaya çıktı. Bu, Suudi yetkililerin kafalarında planladıkları ve sanıkların cezasız kalmaları için oynadıkları bir oyun. İstanbul’daki yargılama daha sahici. Yargılamaya katıldık, Birleşmiş Milletler raportörü Agnes Callamard da vardı. Riyad’daki yargılamayı izleyen diplomatik çevreler, İstanbul’da kalabalık değildi; bir iki diplomat dışında ilgi göremedik. İstanbul’daki sürecin uluslararası toplum tarafından desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. İkinci bir ülke toprağında muhaliflerin ve gazetecilerin yok edilmesi ve benzeri süreçlerin tekrarlanmasını istemiyorsak, uluslararası toplum İstanbul’daki yargılamayı çok daha yakından takip etmelidir’’ dedi.
Aydınların, gazetecilerin, hak savunucularının başka topraklarda kaçırıldığı veya infaz edildiği toplumlar hiçbir yurttaş için güvenli olmadığının altını çizen Önderoğlu, topluma mal olmuş kişilere yönelik saldırı ve tehditler konusunda BM düzeyinde bir müdahale ve mücadele mekanizması oluşturulmasını ve Kaşıkçı cinayetinin uluslararası bir soruşturmanın parçası olmasını önemsediklerini dile getirdi.
Af Örgütü: ‘‘Uluslararası bir soruşturma gerçekleştirilmeli’’
Uluslararası Af Örgütü de Cemal Kaşıkçı cinayetinin uluslararası bir soruşturmaya konu olması için ısrarcı.
Törene katılan Uluslararası Af Örgütü Kampanyalar ve İletişim Direktörü Tarık Beyhan, ‘‘Suudi Arabistan’da üstü örtülü bir yargılama yapıldı. Sadece diplomatik misyon temsilcileri alındı. Soruşturmanın detayları bilinmiyor. O kişilerin bedenini ne yaptığı sorulmadı. Kimlerin emir verdiği belli değil. Devlet yetkililerinin sorumlulukları hiç soruşturulmadı. Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinden sorumlu olanların adil şekilde yargılanarak gerekli cezayı alması, devlet yetkililerinin cezasızlıktan faydalanamayacaklarını tüm dünyaya gösterecek, Cemal Kaşıkçı ve yakınları için adaleti tesis edecek ve dünyanın dört bir yanındaki Suudi Arabistanlı insan hakları savunucuları ve muhaliflerin güvende hissetmelerini sağlayacaktır. Suudi Arabistan yetkilileri acilen baskılara son vermeli, tüm insan hakları savunucularını ve gazetecileri koşulsuz olarak derhal serbest bırakmalı ve Cemal Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılması için Benazir Butto suikasti örneğinde olduğu gibi uluslararası bir soruşturma gerçekleştirilmeli’’ dedi.
Uluslararası Af Örgütü, Cemal Kaşıkçı’nın isminin öldürüldüğü sokağa verilmesi için bir yıldır kampanya yaparken, Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü de Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenecek G20 Liderler Zirvesi’nin son bulacağı 22 Kasım’a kadar Kaşıkçı dosyasını çeşitli haber ve çağrılarla uluslararası gündemde tutacak bir kampanya başlattı.
Kışlakçı: Kaşıkçı’nın öldürüldüğü bu konsolosluk binasının Cemal Kaşıkçı Müzesi'ne dönüştürülmesini talep ediyoruz’’
Kaşıkçı cinayetini gündemde tutan örgütlerden biri de Türk Arap Medya Derneği’ydi. Derneğin başkanı Turan Kışlakçı, adaletin henüz tecelli etmediğini söyledi.
Kışlakçı anma töreninde yaptığı konuşmada; ‘’Başından beri üç sey arz ediyoruz. Birincisi, adaletin tahakkuk etmesiydi. Adalet tahakkuk edilmedi, hala aynı noktadayız. İkincisi, talep ettiğimiz şey Cemal Kaşıkçı'nın cesediydi. İki yıldır soruyoruz hala bir açıklama yapılmadı. Üçüncüsü olarak şöyle bir talebimiz vardı; öldürüldüğü bu konsolosluk binasının Cemal Kaşıkçı Müzesi'ne dönüştürülmesi. Hala Suudi Arabistanlı yetkililerden bunu istiyoruz. Bu üç talebimiz hala devam ediyor’’ dedi.
Altun: ‘‘Suudi katilleri Türkiye’ye gönderin, kamuya açık mahkemede hesap vermelerini sağlayın’’
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da bu bugün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda Suudi Arabistan’dan İstanbul’da yapılan yargılamalarda sanık olan kişileri Türkiye’ye göndermesini talep etti.
Altun, ‘‘Cemal Kaşıkçı, Riyad’daki birinin, aralarında bir adli tıp uzmanı ve dublörün de olduğu bir suikast timini, ellerinde bir kemik testeresiyle, kendisini öldürmek için gönderdiğinden habersizdi. Kaşıkçı’nın katilleri o günden beri adaletten kaçırıldı. Göstermelik bir mahkemeye çıkarıldılar ve serbest bırakıldılar. Türk savcıları, polisleri ve iletişim uzmanları gece gündüz çalışarak Kaşıkçı’nın katillerini adalete teslim etmek için gayretlerini sürdürüyor. Hepimiz Cemal Kaşıkçı’nın katillerini tanıyoruz ve onlardan hesap sormalıyız. Suudi katilleri Türkiye’ye gönderin. Uluslararası gözlemcilerin huzurunda, kamuya açık bir mahkemede hesap vermelerini sağlayın. Bu cani olayı gerçek anlamda aydınlatmak için yapılan tek soruşturma olan Türkiye’deki soruşturmaya destek olun’’ dedi