Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın yayınladığı yeni bir rapor, COVID-19 pandemisi, iklim değişikliği, ekonomik belirsizlik ve diğer krizlerin, insani kalkınmanın ilerleyişini durdurduğunu ve son 30 yılda elde edilen kazanımları geri çevirdiğini ortaya koydu.
191 ülkeden toplanan veriler, 2020 ve 2021 yıllarında bu ülkelerin yüzde 90'ının hakları için daha iyi, daha sağlıklı ve daha güvenli bir yaşam sunmayı başaramadığını gösteriyor.
Ülkelerin ilerlemesini ölçen BM Kalkınma Programı İnsani Kalkınma Endeksi, 32 yıl sonra ilk kez insani kalkınmanın iki yıl art arda gerilediğine işaret etti.
BM Kalkınma Programı yöneticisi Achim Steiner, bu durumun daha önce görülmediğini kaydetti.
Bu yılki insani kalkınma raporu endeksinde her 10 ülkeden 9'unun gerilediğini söyleyen Steiner, "Bu durumla, son yıkıcı küresel mali kriz döneminde bile karşılaşılmamıştı. O dönemde her 10 ülkeden sadece birinin insani kalkınma endeksinde düşüş meydana gelmişti" dedi.
Türkiye 48'inci sırada
BM İnsani Kalkınma Endeksi'nde Türkiye, 191 ülke ve bölge içinde 48'inci sırada yer alıyor. Rapor, Türkiye'nin 2021 yılı için insani kalkınma endeksindeki değerinin "çok yüksek" kategorisinde bulunduğunu kaydediyor.
Rapora göre Türkiye, Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi sıralamasındaysa 170 ülke içinde 65'inci sırada yer alıyor.
İnsani Kalkınmma Endeksi, ülkelerin sağlık, eğitim ve yaşam standartlarını değerlendiriyor. Bu yılki sıralama, bazı ülkelerin toparlanmaya başladığını, diğerlerinin hala derin krizle boğuştuğunu gösteriyor.
Rapora göre Latin Amerika, Karayip, Sahra Altı Afrika ve Güney Asya ülkeleri özellikle ağır darbe aldı.
Bu yılki listenin en tepesinde İsviçre yer alıyor. İsviçre'yi Norveç, İzlanda, Hong Kong, Avustralya ve diğer zengin ülkeler izliyor.
Sahra Altı Afrika ülkeleriyse insani kalkınma açısından en alt sırada bulunuyor. Listenin son sırasında Güney Sudan var.
The report’s lead author, Pedro Conceicao, said the unprecedented decline in human development was driven by economic recession, and by an extraordinary decline in life expectancy. That, he said, includes the 21st-ranked United States, which has seen a dramatic drop in life expectancy due to COVID-19 from 79 years to 76.1 years.
Raporun başyazarı Pedro Conceicao, insani kalkınmada daha önce benzeri görülmemiş bu gerilemenin ekonomik resesyona ve ortalama yaşam sürelerindeki olağanüstü düşüşe bağlı olduğunu söyledi.
Conceicao, buna 21'inci sırada yer alan ABD’nin dahil olduğunu kaydetti. Amerika'da ortalama yaşam süresi, COVID-19 pandemisi nedeniyle 79 yıldan 76,1 yıla geriledi.
Conceicao, raporda yer alan diğer yeni verilerin, küresel güven düzeyinin kayıtlardaki en düşük seviyede olduğunu gösterdiğini söyledi. Conceicao, en güvensiz olanların en aşırı siyasi görüşlere sahip olanlar olduğunu da kaydetti.
Raporun başyazarı, "Belirsizlik ve güvensizlik hissi, insanların kendileriyle benzer görüşleri paylaşan ve farklı düşünen diğerlerine karşı düşmanlığı körükleyen gruplarla olan bağını pekiştirir. Dijital teknoloji bu kutuplaşma alevinin üzerine adeta benzin döküyor. Bunun sonucunda demokratik uygulamaların baskı altında olduğu gerçeği, rapora yansıyor" ifadelerini kullandı.
Rapor, güvensizlik ve kutuplaşmanın birbirini körüklediğini ortaya koyuyor ve ülkelerin, dünyadaki birçok tehdit ve krize karşı koymak için gereken toplu eyleme geçmesini engellediğini belirtiyor.