"Kongre, herhangi bir dinin kurallarına saygı duyan veya ibadetini yasaklayan ya da ifade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü kısıtlayan; halkın barışçı şekilde toplanma ve hükümetten talepte bulunma hakkını kısıtlayan herhangi bir yasa yapamaz.”
Bu cümle, Amerikan anayasasının birinci ek maddesi. Ve Washington’ın en önemli yapılarından birinin olan Newseum’un yani habercilikle ilgili en kapsamlı müzenin duvarında yazıyor.
Newseum 1997’de basın ve ifade özgürlüğünü savunan Freedom Forum tarafından kurulmuş. Yeni binasına geçtiği dönem sekteye uğrasa da 19 yıldır ülkenin ve dünyanın dört bir yanından gelen turistleri ağırlıyor.
Müzenin direktörlerinden Patty Rhule ilk günden bu yana emek verenlerden. Rhule, Bu müzeyi kurduk çünkü kişilerin, gazetecilerin işini anlamadığını ve bu anayasa maddesinin önemini bilmediklerini düşündük. Galerilerle, sergilerle bir nevi eğitim kurumu oluşturup, ek maddedeki beş temel özgürlük üzerine bir yer açmak, herkese gazetecilerin yaptığı işin ve bu özgürlüklerin demokrasimiz için neden önemli olduğunu anlatmak istedik " diyor.
Berlin Duvarı, 11 Eylül, Pulitzer...
23 bin metrekare alana yayılan yedi katlı Newseum’da galeriler ve sergilerin hepsi birbirinden ilgi çekici.
Newseum’un sabit galerilerinden Berlin Duvarı da bunlardan biri. Soğuk Savaş dönemi bölünmüş Avrupa’yı anlatan bu galeri, aynı zamanda, Berlin duvarı ile ilgili Almanya dışındaki en büyük sergi.
Duvarın parçaları kadar, nasıl yıkıldığını gösteren video gösterimleriyle ziyaretçiler bilgilendiriliyor.
Bir diğer ilgi çekici sabit sergi de, gazeteciliğin tarihini ortaya koyuyor. Neredeyse 500 yıl önce çıkan ilk gazeteden günümüze, dünyanın en önemli olaylarını gösteren gazetelerin birinci sayfaları, 740 metrekarelik alanda sergileniyor.
Pulitzer galerisi de sabit sergi. Dünyanın en saygın gazetecilik ödülü Pulitzer’i kazananların fotoğrafları her yıl yenilenerek bu galeride ziyaretçilerle buluşuyor.
Her yıl yenilenen bir diğer galeri de Basın Özgürlüğü Galerisi. Özgürlük Evi’nin yayımladığı ülke endeksi, Newseum’un en önemli noktalarından biri.
Ve Amerikalılar için belki de en önemli sergilerden biri. 11 Eylül terör saldırılarını anan ve anlatan galeri. New York ve Washington’u vuran saldırıların ertesi günü çıkan gazeteler, devasa bir duvarda sergileniyor. Saldırıda yıkılan İkiz Kuleler’den parçalar, hayatını kaybedenlerin ve gazetecilerin sarsıcı hikayeleri de galeride anlatılıyor.
Öğrenciler için haber stüdyoları
Newseum sadece sergilerden ibaret değil. Dünyanın dört bir yanından her dilden gazetenin birinci sayfaları her gün sergileniyor. Aralarında Türkçe gazeteler de yer alıyor.
Ayrıca, öğrenciler muhabirliği deniyor, gazeteciliğin püf noktalarını öğreniyor, radyo,televizyon ve internetin tarihine erişebiliyor, sanal gerçeklik deneyimini yaşayabiliyor.
Newseum’un içinde yer alan 5 sinema salonunda gazetecilik ve basın özgürlüğü ile ilgili kısa belgeseller izlemek mümkün.
Müzenin ana salonunda da büyük basın kuruluşları tartışma programları düzenleyebiliyor.
Müzeden çıkmadan, hediyelik eşya dükkanına uğramamak olmaz. Çocuklar için de büyükler için de habercilik ve basın özgürlüğü ile ilgili oyuncaklar ve kitaplar almak mümkün.
Newseum’a giriş ise Washington’daki bir çok müzeden farklı olarak ücretli. Bu kadar büyük bir alanı tek günde gezemeyenler için, müze bileti iki gün geçerli. Bir başka neden de bir defa gelenin tekrar gelmek istemesi.