Milli Savunma Bakanlığı, Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılık yemini edilmesi nedeniyle Kara Harp Okulu’ndan yeni mezun teğmenler hakkında ordudan ihraç talebinde bulunulmasını “izin verilmediği halde alternatif tören düzenlenmesi disiplinsizlik” gerekçesiyle savundu.
Kurtuluş Savaşı’nı kazanılmasını simgeleyen 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda düzenlenen Kara Harp Okulu’nun mezuniyet töreninde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen teğmenler hakkında Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) talimatıyla yürütülen soruşturma tartışması gündemde.
Kara Harp Okulu’ndan birincilikle mezun olan Teğmen Ebru Eroğlu ve dönem arkadaşı Teğmen İ. hakkında soruşturma sonucunda kesin ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildikleri bilgisine tepkiler nedeniyle, bugün MSB kaynaklarınca açıklama yapıldı. Bu açıklama itibariyle özetle; “Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılık yemini edilmesine izin verilmediği ve öncesinde yemin etme talepleri reddedilmesine rağmen o yemin metni 30 Ağustos’ta okunduğu için askerlere en ağır disiplin suçlaması yapılması kararı” alındı.
MSB kaynakları, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Atatürk ile ilgili sorunu olamaz” ifadesini kullanarak, “Suç, kılıç çatmak veya ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ demek değil, amirlerin ikazlarına rağmen basını da davet etmek suretiyle alternatif yemin organize ederek disiplinsizlik yapmaktır” açıklamasını yaptı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu ise, Gülen cemaati bağlantılı kaynakların iddiarıyla yürütülen Ergenekon ile Balyoz davalarında yargılanan ve 2007-2015 yılları arasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) Gülen cemaatinin kadrolaşması amaçlı görevlerinden uzaklaştırılan askerleri anımsatarak, bugünkü girişimi de benzer bulduğunu açıkladı.
Emekli Tümamiral Bağcıoğlu, VOA Türkçe’ye açıklamasında, “TSK’nın yemin metni içeriğinde rahatsız olabileceği herhangi bir ifade kuşkusuz olamaz. Üstelik o andı özel harekât kuvvetlerimiz de etmiştir. Dolayısıyla kınama cezası yerine ihraç talepli disiplinsizlik suçlaması yapılması kabul edilemez” dedi.
Mevcut tabloda, MSB kaynakları tarafından “metnin içeriği değil tören programı kapsamında izin verilmediği halde okunması disiplinsizlik” açıklaması getirilse de, Türkiye’de siyasi ve toplumsal muhalefet, yeminden rahatsızlık duyulduğu görüşünde.
Teğmenler aleyhine, okunması disiplinsizlik suçlaması konusu yapılan yeminde ise “Ant içeriz ki; laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller, karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız; şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacak ve şerefimizle öleceğiz” denildi.
MSB: “Bölük Komutanı, Tabur Komutanı ve Alay Komutanı da disipline sevk edildi”
MSB kaynakları ise, bugünkü açıklamasıyla “Bölük komutanı, tabur komutanı ve alay komutanı vekili de disipline sevk edilenler arasında. Yüksek Disiplin Kurulu’na 10’un altında isim sevk edildi” bilgisini verdi. Dolayısıyla Teğmen Ebru Eroğlu ile Teğmen İ.’nin yanısıra komutanlar aleyhine de TSK’dan ihraç edilmeleri yönünde hamle yapıldığı ortaya çıktı.
MSB kaynakları, Milli Savunma Üniversitesi Tören Yönergesi’nde 29 Mart 2023’te yapılan değişiklikle metnin yemin töreninden çıkarıldığına dikkat çekti. Kaynaklar, yıllarca törenlerde seslendirilmiş metnin geçen yıl tören programından resmen çıkarılmasına rağmen mezun olacak teğmenlerce bu yemin metnini okuma talebinde bulunulduğunu ancak öğrencilere izin verilmediğinı anlattı.
Kaynaklar, “Sözkonusu metni okumak istediklerini amirlerine 7 defa iletmiş, yönergede yapılan değişiklikle kaldırılan metnin törende okunmasının mümkün olmadığı kendilerine defaten tebliğ edilmiştir. Askerliğin temeli disiplindir. Disiplin de, binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen millî, manevi ve mesleki değerlerimizden oluşan kurallardır. TSK mensubu tüm personel bu kuralları bilir ve uygulamakla yükümlüdür. TSK müesses disiplinin muhafazası ve idamesi olmazsa olmazdır. Burada önemli olan, içerik ne olursa olsun disiplin sürecinin her zaman aynı şekilde işletilecek ve disiplinden asla taviz verilmeyecek olmasıdır” açıklamasında bulundu.
MSB kaynakları, kamuoyunda ve muhalefet cephesindeki yemin metni içeriğinden rahatsızlık duyulması yönündeki eleştirilere karşılıksa TSK’nın itibarına zarar verildiği gerekçesini şöyle dile getirdi:
“Suç, kılıç çatmak veya ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ demek değil, amirlerin ikazlarına rağmen basını da davet etmek suretiyle alternatif yemin organize ederek disiplinsizlik yapmaktır. Eylemi organize eden teğmenler ile kastı, kusuru, ihmali veya sorumluluğu olan diğer personel YDK’ya sevk edilmişlerdir. Bu personel, amirlerinin ikazlarına rağmen yürürlükten kaldırılmış olan metni, ısrarla emirlerin hilafına alternatif bir törenle okumak suretiyle TSK’yı kamuoyunda tartışmaya açmışlar, itibarını zedelemişlerdir.
Burada önemli olan diğer bir olay; kadın subaylarımızın tarihte ilk defa 3 harp okulumuzu da birincilikle bitirmesinin gururunu yaşamak yerine, TSK’nın itibarını zedeleyecek şekilde tartışmaların içerisine çekilmesine neden olunmasıdır.”
Bu arada sözkonusu personel hakkında 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu 20’nci madde c bendindeki “Hizmete engel davranışlarda bulunmak: Devletin ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarına zarar verecek nitelikte tutum ve davranışlarda veya ağır suç veya disiplinsizlik teşkil eden fiillerde bulunmaktır” hükmü uyarınca işlem yapıldığı da doğrulandı.
Bağcıoğlu: “Atatürkçü subaylar hedef alınıyor, emekli askerler olarak açıklama yapacağız”
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu ise, 22 Kasım Cuma günü emekli askerler olarak teğmenler aracılığıyla TSK’da Atatürkçü subaylara yönelik görevlerinden uzaklaştırma hamlesinde bulunulmasına tepki göstermek üzere hep birlikte Anıtkabir’i ziyaret edeceklerini açıkladı.
“Teğmenlerce mezuniyet günü kılıç çekilerek yapılan yemin metninden rahatsızlık duymuyorlarsa o zaman disiplinsizlik iddiasıyla kınama cezası verilmesi yerine TSK’dan ihraç etmek gibi en ağır cezalandırma talebiyle sevk işlemi yapılması kabul edilemez” diyen Bağcıoğlu, 30 Ağustos’taki yemin etme görüntüsünden rahatsızlık duyanlarca teğmenler hakkında hedef gösterme yapıldığını ve tüm Atatürkçü subaylara gözdağı vermek amacıyla ihraç işlemine girişildiğini dile getirdi.
Bağcıoğlu, eski Sanayi ve Ticaret Bakanı, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank’ın teğmenler hakkında üstü kapalı olarak “FETÖ’cü” suçlamasında bulunması gibi günlerdir benzeri hedef göstermeler yapıldığını söyledi. Bağcıoğlu, eğer herhangi bir şekilde böyle bir bağlantıları varsa bunun açıklanması gerektiğini belirtti. Ancak Bağcıoğlu, tam tersine Atatürk’e bağlılık yeminiyle iktidara mesaj verildiği endişesi duyanlar tarafından Atatürkçü askerlerden rahatsızlık duyulduğunu ifade etti.
Bağcıoğlu, “2007-2015 yılları arasında milli orduya kurulan FETÖ kumpaslarına göz yumanlar için fazla iddialı ifadeler kullanıldığını görüyoruz. Kumpaslarla hapislerde çürütülüp daha sonra kahırlarından vefat eden askerlerimiz halen hafızamızda. 15 Temmuz gecesi göz yumdukları FETÖ’cüler vatandaşlarımızı katlederken, o gece darbeyi engelleyenlerin de sokaktaki vatandaşla birlikte kışlasındaki Mustafa Kemal’in askerleri olduğunu hatırlatıyoruz. Teğmenlerle ilgili varsa ‘disiplinsizlik suçu işlediler’ ifadesinden öteye geçecek başka bilgiler ve suçlamaları varsa açıklasınlar da biz de öğrenelim. Aksi takdirde bizler yemin metninden rahatsız olduklarını ve FETÖ’cüler imasıyla Atatürkçü subaylara iftiralarda bulunduklarını söylemeye devam edeceğiz” dedi.
Bağcıoğlu, 22 Kasım Cuma günü de TSK’dan emekli subaylar ve askerler olarak teğmenlere sahip çıkmak üzere Anıtpark’ta buluşmaya hazırlandıklarını sözlerine ekledi.
TBB: “Kurucu değerlere bağlılığı topluca ifade etmek Anayasa güvencesi altında”
Ayrıca Türkiye Barolar Birliği’yle (TBB) birlikte 63 baro başkanlığı yaptıkları ortak açıklamada, 30 Ağustos’taki yemin etme görüntüsü gerekçesiyle TSK’dan subay ihracı girişiminde bulunulmasına karşı Cumhuriyet’in kurucu değerleri ve ifade özgürlüğü anımsatmasıyla tepki gösterdi.
Açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde demokratik ve laik hukuk devleti ilkesi üzerine inşa edilmiş, Devlet düzenini bu kurucu anayasal değerlere dayandırmıştır. Dolayısıyla TSK’ya mensup genç subayların, kurucu değerlere bağlılığı ifade özgürlüğünün toplu kullanımı olup Anayasa güvencesi altındadır. Ayrıca sözkonusu eylemin 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu’nun 20’nci maddesinde düzenlenen TSK’dan ayırma cezasını gerektiren sınırlı sayıdaki hallerin kapsamında sayılamayacağı anılan kanunun lafzından açıkça anlaşılmaktadır. Hukukun üstünlüğünün, demokrasinin, Atatürk’ün ilke ve devrimlerine daima bağlı kalacağımızın altını çizmekle birlikte tarihsel gerçeklere, hukuka, yasalara ve vicdanlara aykırılık teşkil etmeyecek şekilde hareket edilmesi ve netice alınması en büyük temennimizdir” denildi.
Forum