Avusturya'nın sağ popülist koalisyon hükümetinin, yedi camiyi kapatma, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı iki imamın oturma izinlerini iptal etme ve 40 imamı da sınır dışı etme sürecini başlatma kararına tepkiler sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan karara ilişkin, "Neymiş? Oradaki bizim din adamlarımızı Avusturya'nın dışına atacaklarmış. Ya siz bunu yaparsınız da biz boş mu dururuz? Biz de bir şeyler yaparız demektir." şeklinde konuşurken, Avusturya İslam Cemaati (İGGÖ) Başkanı İbrahim Olgun, hükümetin camilerin kapatılmasına ilişkin alınan kararlarda İGGÖ ile birlikte hareket edildiğine yönelik açıklamalarının gerçek dışı olduğunu söyledi. Olgun, “Biz camilerin, ibadethanelerin kapatılmasına karşıyız. Eğer bir sorun varsa çeşitli düzenlemelerle iyileştirme yoluna gidilmelidir. Cami kapatmak sorunu çözmeyecektir” dedi ve 2015’de çıkan İslam Yasası’nın cami kapatmanın önünü açtığını savundu.
Yasa yurtdışı finansmanı engelliyor
Söz konusu İslam Yasası Müslüman cemaatlerin yurtdışı finansmanını engellemeyi hedefliyor. Yasaya göre, Diyanet İşleri’nin gönderdiği din görevlilerin Avusturya’daki camilerde görev yapması hükümetin özel iznine bağlı. Avusturya Başbakanı Kurz, Avusturya İslam Yasası’na ters davrandıkları gerekçesiyle biri Türk, diğer altısı da Arap Dini Topluluğu’na ait toplam yedi caminin kapatılması için talimat verdiğini açıklamıştı. 8,5 milyon nüfuslu Avusturya’da yaklaşık 600 bin Müslüman göçmen yaşıyor.
Alman parti kararı övdü
Avusturya’daki gelişmeler üç milyonu Türkiye kökenli olmak üzere toplam 5 milyon Müslüman göçmenin yaşadığı Almanya’da da değişik tepkilere neden oldu. Sağ popülist, İslam karşıtı Almanya için Alternatif Partisi’nden (AfD) çok sayıda siyasetçi, Avusturya hükümetinin kararını öven açıklamalar yaptılar. AfD’nin Bavyera örgütü adına yapılan bir açıklamada, Merkel hükümetinin benzer bir karar alamayacağı öne sürülürken, Almanya’daki camilerin kapatılabilmesi için önümüzdeki sonbaharda Bavyera’da planlanan eyalet seçiminde AfD’ye oy verilmesi çağrısı yapıldı.
Almanya’da 2010 yılından bu yana toplam üç cami derneği yasaklandı. 11 Eylül saldırılarını düzenleyen Muhammed Atta ve diğer teröristlerin bir süre buluşma noktası olarak kullandığı Hamburg'daki Taiba Camii 2010 yılında kapatıldı. 2014 yılında Bremen’de Selefilere ait Mescid-i Furkan Kültür ve Aile Derneği’ne IŞİD propagandası ve vaazlarda cihat çağrısı yapıldığı ve ayrıca IŞİD’e militan gönderdikleri gerekçesiyle yasak geldi. Son olarak geçen yıl, Berlin'de 2016’dal Noel panayırına TIR'la düzenlenen saldırının faili Anis Amri'nin sık sık gittiği tespit edilen ‘Fussilet 33’ adlı cami derneği kapatıldı. Polis, caminin şiddete meyilli İslamcıların toplanma merkezlerinden biri olduğunu açıkladı.
‘‘Almanya’da da benzer tartışmalar doğabilir’’
Almanya Federal Uyum Konseyi üyesi hukukçu Memet Kılıç, Avusturya’da İslam Yasası’nın Müslümanların oluşumlarını ‘kurum’ olarak tanıdığını, Almanya’da ise örneğin camileri ‘dernek’ olarak gördüğünü belirtiyor. Kılıç, Avusturya’daki kararın Almanya’da da benzer tartışmalara neden olabileceğinden yola çıkıyor ve Diyanet’e bağlı Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) kuşkuyla yaklaşıldığını öne sürüyor.
