WASHINGTON —
Amerikalılar geçen hafta Boston maratonu sırasında düzenlenen saldırının arkasındaki nedenleri anlamaya çalışırken, aynı hafta içinde bir başka trajik terör olayını da andı. 19 Nisan hem 1993 yılında Texas’ın Waco kentindeki bir tarikata düzenlenen operasyonun hem de Oklahoma kentindeki federal bir binaya düzenlenen bombalı saldırının yıldönümüydü.
Bu trajik görüntüler Amerikalılar’ın ortak hafızasına kazındı.
1993 yılında Davidian Tarikatı’na düzenlenen operasyon sırasında çıkan yangında, güvenlik birimlerine direnen 70’den fazla tarikat üyesi öldü.
İki yıl sonra, bir kamyonete yerleştirilen bombanın patlatılması üzerine, Oklahoma kentindeki bir federal binada 168 kişi hayatını kaybetti.
Saldırıyı düzenleyen eski asker Timoth Mcveigh’in, idam cezası 2001 yılında infaz edildi.
Her iki olayda da tarih, 19 Nisan’dı. Skype üzerinden konuşan Güney Yoksulluk Hukuk Merkezi uzmanı Mark Potok, bu tarihin hafızalara kazındığını söylüyor: “19 Nisan, radikal sağcı gruplar için önemli bir tarih. 19 Nisan, Lexington ve Concord’da Amerikan bağımsızlık savaşının ilk kurşunlarının atıldığı gündür.”
Nisan’da yaşanan bir başka trajedi de 20 Nisan 1999’da Columbine lisesindeki silahlı saldırı oldu.
Amerikalılar bu yıldönümlerinde yas tutarken, güvenlik birimleri de alarma geçiyor.
Aitan Goelman, Oklahoma City davasında savcıydı: “Herkes için büyük bir şoktu. Saldırının, Amerika’nın orta yerinde, hem de herkesin düşündüğünün aksine cihat yanlısı bir terörist tarafından değil de bir Amerikalı tarafından düzenlenmiş olması herkesi altüst etti.”
Goelman, terörist McVeigh’in saldırı gerekçesini hala hatırlıyor: “Waco’daki tarikata düzenlenen operasyona misilleme yapmak istiyordu. 19 Nisan’ı Waco’daki operasyonun yıldönümü olduğu için seçmişti.”
Oklahoma kentindeki saldırı Mcveigh’in aşırı sağcı milis gruplarla bağlantısını da ortaya koydu.
Mark Ptok’a göre bu tür gruplar, Barack Obama’nın başkan seçilmesinden sonra daha da fazla yandaş topladı: “2008 yılında 149 kadar aşırı sağcı milis grup vardı. 2012’de bu rakam 1360’a çıktı.”
Aitan Goelman’a göre de silahların kısıtlanmasıyla ilgili siyasi tartışmalar aşırı gruplara ilgiyi arttırdı: “Aşırı gruplar için silah kontrolu hassas bir konu. Bu konudaki en küçük bir kısıtlamayı bile kabullenemiyor, bunu yeni bir düzenin başlangıcı olarak görüyor ya da BM destekli bir Amerikan hükümetinin kontrolu ele alıp, herkesin elinden silahları toplayacağı gibi olmayacak şeyler düşünüyorlar.”
Bostonlular maraton saldırısının şokunu atlatmak isterken, güvenlik görevlileri de terör saldırılarından aldıkları dersle yeni eylemleri önlemek için çalışıyor.
Bu trajik görüntüler Amerikalılar’ın ortak hafızasına kazındı.
1993 yılında Davidian Tarikatı’na düzenlenen operasyon sırasında çıkan yangında, güvenlik birimlerine direnen 70’den fazla tarikat üyesi öldü.
İki yıl sonra, bir kamyonete yerleştirilen bombanın patlatılması üzerine, Oklahoma kentindeki bir federal binada 168 kişi hayatını kaybetti.
Saldırıyı düzenleyen eski asker Timoth Mcveigh’in, idam cezası 2001 yılında infaz edildi.
Her iki olayda da tarih, 19 Nisan’dı. Skype üzerinden konuşan Güney Yoksulluk Hukuk Merkezi uzmanı Mark Potok, bu tarihin hafızalara kazındığını söylüyor: “19 Nisan, radikal sağcı gruplar için önemli bir tarih. 19 Nisan, Lexington ve Concord’da Amerikan bağımsızlık savaşının ilk kurşunlarının atıldığı gündür.”
Nisan’da yaşanan bir başka trajedi de 20 Nisan 1999’da Columbine lisesindeki silahlı saldırı oldu.
Amerikalılar bu yıldönümlerinde yas tutarken, güvenlik birimleri de alarma geçiyor.
Aitan Goelman, Oklahoma City davasında savcıydı: “Herkes için büyük bir şoktu. Saldırının, Amerika’nın orta yerinde, hem de herkesin düşündüğünün aksine cihat yanlısı bir terörist tarafından değil de bir Amerikalı tarafından düzenlenmiş olması herkesi altüst etti.”
Goelman, terörist McVeigh’in saldırı gerekçesini hala hatırlıyor: “Waco’daki tarikata düzenlenen operasyona misilleme yapmak istiyordu. 19 Nisan’ı Waco’daki operasyonun yıldönümü olduğu için seçmişti.”
Oklahoma kentindeki saldırı Mcveigh’in aşırı sağcı milis gruplarla bağlantısını da ortaya koydu.
Mark Ptok’a göre bu tür gruplar, Barack Obama’nın başkan seçilmesinden sonra daha da fazla yandaş topladı: “2008 yılında 149 kadar aşırı sağcı milis grup vardı. 2012’de bu rakam 1360’a çıktı.”
Aitan Goelman’a göre de silahların kısıtlanmasıyla ilgili siyasi tartışmalar aşırı gruplara ilgiyi arttırdı: “Aşırı gruplar için silah kontrolu hassas bir konu. Bu konudaki en küçük bir kısıtlamayı bile kabullenemiyor, bunu yeni bir düzenin başlangıcı olarak görüyor ya da BM destekli bir Amerikan hükümetinin kontrolu ele alıp, herkesin elinden silahları toplayacağı gibi olmayacak şeyler düşünüyorlar.”
Bostonlular maraton saldırısının şokunu atlatmak isterken, güvenlik görevlileri de terör saldırılarından aldıkları dersle yeni eylemleri önlemek için çalışıyor.