Corona virüsüyle mücadele için alınan önlemlerin gevşetilmeye başlandığı Almanya’da salgının bulaşma hızındaki artış sürüyor. Robert Koch Enstitüsü'nün verilerine göre, dört gündür yeniden artışa geçen bulaşma katsayısı 1,18 oldu. Bu Corona virüsü taşıyan her on kişinin hastalığı yaklaşık 12 kişiye bulaştırması anlamına geliyor. Uzmanlar, salgının kontrol altına alınabilmesi için gerekli değerin kalıcı olarak 1'in altında bulunması gerektiğini vurguluyor. Bulaşma katsayısı bir hafta önce 0,6‘ya kadar düşmüştü. Öte yandan ülkedeki yeni Corona virüsü vaka sayısı son 24 saatte 357 artarken, toplam sayı 169 bin 575'e yükseldi. 22 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle, toplam ölü sayısıysa 7.417 oldu.
Bulaşma sayısında ikinci dalga endişesine neden olan artış, önlemlerin kademeli gevşetilmesiyle ve halkın rahatlamasıyla ilişkilendiriliyor. Başbakan Angela Merkel ile eyalet başbakanları geçen hafta yaptıkları toplantıda, bugünden itibaren okulların, kreşlerin, AVM’lerin, müzelerin açılmasına karar vermişti. Restoran ve kafelerin de bu haftadan itibaren kademeli olarak çalışması planlanırken, 16 Mayıs’tan itibaren 1. ve 2. futbol liglerinin de yeniden başlayacağı kaydedilmişti. İkiden fazla kişinin bir araya gelmesi yasağı prensipte devam etse de bu kurala uyanların sayısının giderek azaldığı gözlemleniyor.
Uzmanlara göre önlemlerin hafifletilmesi kararını ‘‘Corona tehlikesi bitti’’ olarak algılayan halk, bir anda fiziksel mesafe ve sosyal temas kurallarını adeta unuttu. Parklar, caddeler, alışveriş merkezleri kısa sürede dolup taştı.
Protesto gösterileri arttı
Öte yandan hükümetin Corona salgını konusunda izlediği politikaya ve maske takma gibi süren önlemlere karşı giderek artan protestolar, Alman siyasetinde ciddi endişe yaratıyor. Geçtiğimiz kalan hafta sonunda Berlin, Münih, Frankfurt, Stuttgart ve Nürnberg gibi kentlerde hükümetin aldığı Corona önlemlerine karşı on binlerce kişinin katıldığı gösteriler düzenlendi. Kitlesel toplantı yasağına rağmen, sosyal medya üzerinden yapılan çağrılara uyarak, mitinglerde bir araya gelen göstericiler bilinçli olarak, sosyal mesafe ve maske takma zorunluluğuna uymazken, bazı göstericilerle, onları dağıtmak isteyen polis arasında arbede yaşandı. Göstericilerin büyük bölümünün komplo teorilerine inanan ve aşı karşıtlarından oluştuğu, ancak çok sayıda aşırı sağcının da eylemlere katıldığı gözlemlendi.
Reichsbürger (İmparatorluk Vatandaşları) ve Pegida gibi ırkçı gruplarla, göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin ve holiganların destek verdiği gösterilere katılanlar, "özgürlük" ve "direniş" şeklinde sloganlar attı. Yapılan konuşmalarda, Corona virüsünün "yeni bir dünya düzeni" kurmak için bir komplo olduğu tezleri savunulurken, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn, Robert Koch Enstitüsü ve Amerikalı milyarder Bill Gates bu komployu kuran gizli örgütün üyeleri olarak hedef alındı.
‘‘Toplumu bölmeye çalışıyorlar’’
Başbakan Angela Merkel adına bir açıklama yapan hükümet sözcüsü Steffen Seibert, göstericilerin bir bölümünün Corona salgını krizini kendi siyasi çıkarlarına malzeme yaparak, toplumu bölmeye ve insanları kışkırtmaya çalıştığını söyledi. Seibert, protestocuların sosyal mesafeyi korumadan, dip dipe eylem yapıp ve bazı kentlerde polise saldırdıklarını belirterek, "Bu tavrın fikir özgürlüğüyle bir ilişkisi yok" dedi.
Federal Kriminal Dairesi Başkanı Holger Münch, Corona salgınına karşı düzenlenen gösterilerin aşırı sağcı çevreler tarafından yönlendirildiğini savunarak, "Önlemler nedeniyle haklı endişeleri olan normal vatandaşlar, aşırı sağcılar tarafından tehlikeli bir şekilde kullanılıyor" dedi. Münch, Corona salgınının ekonomiyi krize sokması durumunda, protesto gösterilerinin daha da büyümesi riski olduğunu ifade etti.