Erişilebilirlik

Almanya Yeni Hükümetine Kavuşuyor


Angela Merkel’in lideri olduğu Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin (CDU) yeni hükümeti kurmak için Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ile üzerinde anlaşılan koalisyon protokolünü onaylamasından sonra, gözler SPD üyelerinin vereceği karara çevrildi.

SPD'li 463 bin üyenin oy verme işlemi 2 Mart'ta kadar sürecek. 4 Mart Pazar günü açıklanacak oylama sonucunda üyelerin yüzde 50'den fazlası ‘Evet’ oyu kullanırsa Almanya seçimden beş ay sonra yeni hükümetine kavuşacak. SPD’den gelecek haber merakla beklenirken, CDU çok net bir şekilde koalisyon arzusunu vurguladı. Olağanüstü kurultayda CDU delegelerinin yüzde 97,2’si SPD’yle koalisyona ‘Evet’ dedi.

Yapılan yorumlarda CDU’nun desteği Merkel’in siyasi açıdan yeni bir zaferi olarak tanımlanırken, 24 Eylül’deki seçimde partisinin oy kaybı ve hükümeti bir türlü kuramaması nedeniyle yoğun baskı altında olan Merkel’in son anda parti içindeki muhalefeti susturduğu ve rüzgarı yeniden arkasına aldığı söyleniyor.

Merkel’in, partisini yeniden bütünleştirmeyi başarmasındaki en belirleyici adım, parti içinde genç kadroların, halefini saptayarak, partiyi gençleştimesi çağrılarına karşılık vermesi oldu. Kurultayda tam bir saat konuşan ve delegeler tarafından dakikalarca ayakta alkışlanan Merkel, parti tabanında çok sevilen Saarland Eyalet Başbakanı Annegret Kramp Karrenbauer'i CDU Genel Sekreterliği’ne getirerek, adeta kendisinden sonra başbakanlık görevini üstlenecek isim olarak belirledi.

CDU’lu siyasetçiler, her şeyin planlandığı gibi gitmesi durumunda, Merkel’in, 2021 yılındaki genel seçimlerde yeniden aday olmayacağını ve CDU Genel Başkanı koltuğunu da seçimlerden önce Annegret Kramp Karrenbauer’e devredeceğini söylüyor. CDU’nun ilk kadın Genel Sekreteri, ilk kadın Genel Başkanı ve Almanya’nın ilk kadın Başbakanı Merkel, kurulması planlanan yeni hükümette CDU’ya düşen altı bakanlık koltuğunu üç kadın üç erkekle eşit paylaştırdı.

Merkel’in siyasi uzmanları bile şaşırtan en büyük sürprizi ise, parti içindeki en koyu muhalifi Jens Spahn'ı bakanlar listeye alması oldu. 37 yaşındaki Jens Spahn, Merkel'in 2015’de sınırları açarak, bir milyona yakın mültecinin Almanya’ya girişine olanak sağlayan kararına ve çifte vatandaşlık politikasına en sert tavır koyan siyasetçilerden biri olarak bilinirken, Merkel Sağlık Bakanlığı koltuğuna Spahn'ı alarak, hem rakibini hem de partideki koyu muhafazakâr kanadı ‘susturdu’. Merkel daha önce de benzer taktiksel girişimlerle, kendisine muhalif olan ya da lider adayı olarak ön plana çıkan çok sayıda rakibini saf dışı bırakmıştı.

CDU’da dördüncü ve muhtemelen son Merkel döneminin önü açılırken, SPD’deki belirsizlik sürüyor. Seçimlerde aldığı yüzde 21’lik sonuç ve hezimet sonrasında bir türlü toparlanamayan ve Genel Başkan Martin Schulz’un istifasıyla daha da derin bir krize giren sosyal demokrat tabanının koalisyona onay vermemesi durumunda erken seçim veya çok düşük ihtimalle de olsa CDU/CSU'nun önderliğinde bir azınlık hükümetinin kurulması gündeme gelecek.

Yapılan tüm kamuoyu araştırmaları SPD’nin oy oranının bu durumda yüzde 20’nin altına düşeceğini ve büyük bir ihtimalle ırkçı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin arkasında kalacağını gösteriyor.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG