Başbakan Angela Merkel’in mülteci polikası, Almanya'da koalisyon hükümetini ciddi bir krizin eşiğine getirdi. Merkel’le Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer arasında eskiye dayanan mülteci tartışmasının yeniden patlaması sonrasında, Hristiyan Birlik partileri CDU ve CSU’nun arasındaki ortaklığın kopma noktasına geldiği belirtiliyor.
Gelişmeler, Seehofer'in başka Avrupa ülkeleri üzerinden giriş yaparak, daha sonra Almanya’ya ulaşan mültecilerin sınırdan geri çevrilmesi planı konusunda yaşanan anlaşmazlıkla başladı.
Yanında kimlik belgesi bulunmayan sığınmacılarla Almanya’dan daha önce sınır dışı edilmiş sığınmacıların da ülke sınırlarından geri çevrilmesini isteyen Seehofer’in hazırladığı “Göçmen Master Planı” mülteci sorununa Avrupa Birliği ülkeleriyle ortak bir çözüm bulmak isteyen Merkel tarafından reddedilirken, iki siyasetçi dün gece bir çözüm bulabilmek için Berlin’de biraraya geldi.
Merkel’in, Seehofer’den ay sonunda yapılacak AB Zirvesi’ne kadar vakit istediği öğrenilirken, CSU’lu içişleri bakanının başbakana önce bir hafta süre verdiği haber alındı.
Bugün ise CDU ve sadece Bavyera’da seçime katılan CSU parti yönetimleri ayrı ayrı toplantılarda gelişmeleri masaya yatırdılar. Kriz toplantıları sonrasında CSU’nun, kardeş parti CDU’yla yarın ya da en geç Pazartesi günü ortak meclis grubu toplantısında Seehofer’in planını oylamaya sunmayı hedeflediği açıklandı.
Merkel’in de kurmaylarına, “Gerekirse mecliste güven oylamasına gidebileceğini” aktardığı haberi gündeme damgasını vurdu. Başbakanın mülteci politikalarına karşı son haftalarda kampanya tarzında tavır koyan ülkenin en büyük bulvar gazetesi Bild’de çıkan bir haberde ise, CDU’lu milletvekillerinin çoğunluğunun Merkel’in sığınmacılar çizgisini desteklemediği öne sürüldü.
2015’de başlayan mülteci krizinde tepkilerin sürekli olarak hedefinde bulunan Merkel’in “güvenoyu tazelemesine” gitmesi durumunda, yeterli çoğunluğu bulup-bulamayacağı konusunda değişik yorumlar yapılıyor. Merkel’in güvenoyu alamaması halinde istifa etmek zorunda kalacağı kaydedilirken, yerine gelebilecek isim olarak ise, CDU’nun muhafazakar kanadının sözcüsü Jens Spahn telaffuz edilmeye başlandı.
Bu arada Ekim ayında seçimlerin yapılacağı Bavyera’nın Eyalet Başbakanı Marcus Söder’in, “CSU olarak artık kendi inandırıcılığımız söz konusu. Seehofer’in önerisinden geri adım atmayacağız” sözleri, yıllardır birlikte hareket eden CSU ve CDU’nun kopması anlamına gelebileceği için ülkedeki siyasi krizi derinleşeceğine dair yorumlara sebep oldu.
Muhalefetteki Sol Parti ise, federal meclisin yarın acil olarak toplanmasını ve Merkel’in yaşanan krizle ilgili hükümet açıklaması yapmasını talep etti. Berlin’deki siyasi kriz öyle kolay aşılacak gibi görünmüyor.
