Erişilebilirlik

Almanya'da Hükümet Krizi Derinleşiyor


Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer ve Başbakan Angela Merkel
Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer ve Başbakan Angela Merkel

Almanya’da yaklaşık üç ay önce kurulan hükümet dağılma tehlikesiyle karşı karşıya. Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) lideri ve Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer’in iki görevinden de istifa etmeye hazır olduğunu açıklaması Berlin’de haftalardır süren hükümet krizini derinleştirdi ve Birlik Partileri’ni kopma noktasına getirdi. Başkent Berlin, Merkel’le Seehofer arasında tam bir siyasi kavgaya sahne olurken, iki liderin görüş ayrılığı konusunda uzlaşmak için akşam saatlerinde son bir kez daha görüşecekleri açıklandı. Seehofer’in, mülteci politikasında Merkel’le uzlaşı bulamaması durumunda görevinden azledilmesini istemesi bekleniyor. Merkel’in istifa kararını kabul etmemesi durumunda, CSU liderinin, CSU’unun CDU ile olan ve onyıllardır süren ortaklığını sonlandırmayı veya koalisyondan ayrılmayı alternatifler olarak devreye sokacağı tahmin ediliyor.

İki kardeş parti Merkel’in başkanlığındaki Hristiyan Demokrat CDU ve CSU’nun yönetim kadroları, sığınmacılarla bağlantılı parti içi tartışmaları görüşmek üzere dün ayrı ayrı Berlin ve Münih’te toplantı yaptı. Yanında kimlik belgesi bulunmayan sığınmacılar ile Almanya’dan daha önce sınır dışı edilmiş sığınmacıların da ülke sınırlarından geri çevrilmesini isteyen Seehofer, Merkel’in sınırdaki sığınmacıların geri gönderilmesine yönelik Avrupa Birliği Zirvesi’nde sağladığı uzlaşının yetersiz kaldığını söyleyerek,alınan sonucun CSU’nun talebini karşılamadığını öne sürdü.

Merkel ile Cumartesi akşamı yaptığı görüşmeyi de “tatmin etmeyen ve etkili bir çözüm getirmeyen bir görüşme” olarak nitelendiren Seehofer, mülteci politikasında Merkel’le uzlaşı olanağı görmediğini açıkladı. Bundan üç ay önce daha yeni göreve başlayan 4. Merkel hükümetini istifanın eşiğine getiren Seehofer ve CSU’dan uzlaşma sinyali gelmemesi sonrasında, Başbakan Angela Merkel’in Seehofer’i görevinden azletmesi olanağı da gündemde. Bu durumda, CSU’nun Seehofer’in yerine başka bir üyesini bakan olarak önerebileceği ve koalisyonun görev başında kalabileceği de konuşuluyor.

Bir başka tahmin ise, Merkel’in meclisten güven oyu istemesi, alamaması durumunda erken seçime gidilmesi. 2015’de başlayan mülteci krizinde tepkilerin sürekli olarak hedefinde bulunan Merkel’in ‘güven oyu tazelemesine’ gitmesi durumunda, yeterli çoğunluğu bulup, bulamayacağı konusunda değişik yorumlar yapılıyor. Merkel’in güven oyu alamaması halinde istifa etmek zorunda kalacağı söyleniyor.

Berlin’de siyasi analistler, yapılacak yeni bir erken seçimin CDU, CSU ve SPD’nin zararına olacağına, sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin konumunu daha da güçlendireceğine kesin gözüyle bakıyorlar. Nitekim son dönemlerde yapılan kamuoyu yoklamaları da bunu doğruluyor. Seçimde yüzde 12,4 alan AfD’nin şu anki oy oranı en az yüzde 16 olarak tahmin ediliyor.

Almanya’da son genel seçim 24 Eylül 2017 tarihinde yapılmış, seçim sonrası koalisyon pazarlığı neredeyse beşi ay sürmüştü. Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) önce Jamaika koalisyonu için Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşiller Partisi ile masaya oturmuş, uzun süren pazarlıkların ardından Başbakan Angela Merkel liderliğinde CDU/CSU-SPD görevi sürdürme kararı almıştı. O dönemde de, 2015 yılından beri süregelmekte olan sığınmacı sorunu özellikle kardeş partiler olarak bilinen CDU ile CSU arasında gerginliklere yol açmış, Seehofer Merkel tarafından son anda ikne edilerek, kaolisyon anlaşmasının altına imza atmıştı.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG