Almanya’da diskoteklerin kapılarındaki koruma ve görevliler tarafından içeri sokulmamak, göçmen kökenli gençler için yıllardır büyük bir sorun.
Yılbaşında Köln’de yaşanan cinsel taciz olaylarından sonra, mülteci ve göçmen genç erkeklerin diskoteklere girişinin daha da zorlaştığı, kapılarda ırkçı ayrımcılık olaylarının arttığı gözlemleniyor.
Köln’de yılbaşı gecesi meydana gelen ve Kuzey Afrikalı ve Arap gençlerin neden olduğu öne sürülen toplu taciz olayları geniş yankıya neden olmuş, 700’e yakın kadın tacize uğradıkları iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu.
Bu olay sonrasında kamuoyunda mültecilere yönelik önyargı ve korkuların tavan yaptığı izlenirken, bazı kurumlar ayrımcı uygulamaları yaşama soktu.
Bornheim kent idaresi erkek sığınmacıların kadınlara cinsel tacizde bulundukları iddiası üzerine kamuya ait havuzlara girmelerine yasak getirdi. Yasak gelen tepkiler üzerine geri alınırken, Rheinberg'de her yıl geleneksel olarak düzenlenen karnaval sığınmacıların ‚yanlış bir davranış içine girebilecekleri‘ iddiası ile iptal edildi.
Freiburg kentinde ise, gece kulüplerinde yankesicilik, sarkıntılık ve bıçaklı saldırı vakalarında meydana gelen artış neden gösterilerek sığınmacıların bazı disko ve gece kulüplerine girişine izin verilmediği bildirildi.
Kentin Yeşiller Partisi’nden Belediye Başkanı Dieter Salomon, faillerin ‘memleketlerinde şiddet tecrübesi edinmiş, kavgaya hazır ve silahlı erkeklerden oluştuğunu’ söyledi ve disko sahiplerini haklı çıkaran açıklamalar yaptı.
Belediye Başkanı, diskotek ve gece kulüpleri sahiplerine, kapıdan çevrilenlere farklı dillerde dağıtılacak bildirilerle Almanya’daki davranış kurallarının anlatılmasını da önerdi.
Son haftalarda benzer uygulamaların Almanya çapında büyük bir artış yaşadığı, özellikle hafta sonlarında Alman arkadaşlarıyla eğlenmek isteyen Müslüman kökenli ya da dışgörünümü Alman olmadığı anlaşılan gençlerin dışlayıcı tavırlara maruz kaldıkları belirtiliyor.
Uzmanlar diskotek kapısından yabancı kökenli olduğu için geri çevrilen gençlerin, ayrımcılıkla ilk kez orada tanıştıklarını ve ‘Sen bize ve bu topluma ait değilsin’ mesajının verildiğini savunuyorlar.
Gençlerin karşılaştığı ırkçı ayrımcı tavırların hukuki durumunu tespit etmek oldukça güç. Diskotek kapılarındaki görevliler içeri almadıkları gençlere açık bir şekilde “Sizi Türk olduğunuz için almıyoruz” demiyorlar ve “İçeride özel parti var‘ ya da "Sadece rezervasyonla alıyoruz“ gibi genel geçer nedenler gösteriyorlar.
Bu bakımdan 2006’dan bu yana geçerli olan ‘Eşit Muamele Yasası‘ uyarınca şikayette bulunmak çoğu zaman bir sonuç getirmiyor. Yasa etnik kökeni, cinsiyeti, dini ya da dünya görüşü nedeniyle insanların ayrımcılığa uğramasını engellemeyi hedefliyor.
Safter Çınar: 'Haklarını aramalılar'
Berlin Türk Toplumu sözcüsü Safter Çınar, gençlerin diskotek kapılarında yaşadığı ayrımcılığın kabul edilemez olduğuna vurgu yapıyor ve haklarını her ihtimalde aramalarını tavsiye ediyor.
