Türk ekonomisinden gelen kriz sinyalleri ve dövizde suların durulmaması Alman basınının da ana konularından biri. Yapılan analizlerde yaşanan sıkıntıların nedeni irdelenirken, krizin Avrupa’yı ve özellikle de Euro’yu etkileme olasılığı da sorgulanıyor.
Ekonomi uzmanları Türkiye’nin sadece İspanyol bankalarına 82 milyar dolar, Fransızlara 38 milyar dolar ve Alman bankalarına da 17 milyar dolar borcu olduğunu hatırlatarak, Türkiye'nin dış borçlarını ödeyemez duruma düşmesi halinde, kredileri veren bankaların da sarsılacağıdan yola çıkıyorlar. Geçen hafta içinde Alman Deutsche Bank ve Commerzbank hisselerinde yüzde 3’e varan yaşanan düşüş Türkiye'deki kur krizi ile ilişkilendiriliyor.
Bugün Alman Borsa endeksi DAX’ın haftaya yüzde 0,6 değer kaybederek başlamasının nedeni de, analizcilere göre Türk Lirası'ndaki hızlı değer kaybı. Nitekim ülkenin önde gelen ekonomistlerinden Thomas Altmann, Türkiye’deki gelişmelerin Almanya’daki yansımalarını "Borsalarda kriz duygusu hakim. Yeni tehditlerden oluşan tehlikeli bir kokteyl oluşuyor" sözleriyle yorumladı.
Gazetelerin ekonomi sayfalarında görüşleri sorulan iktisatçıların hemen hepsinin, Lira üzerindeki baskının azabilmesi için Merkez Bankası'nın müdahalede bulunup faizleri yüksek oranda arttırması gerektiğini savunmaları, gerekirse acil kaynak bulunması için de yeniden Uluslararası Para Fonu (IMF) ile masaya oturulmasını önermeleri dikkat çekiyor.
Dün Federal Ekonomi Bakanı Peter Altmaier’in, ABD Başkanı Trump’ı Türkiye ile Çin’e karşı aldığı ek gümrük vergisi kararları nedeniyle eleştirmesi ve ABD’nin giriştiği ticaret savaşının dünya ticareti için ciddi sonuçları olacağını açıklaması da medyada ‘Dolarının dünya piyasalarındaki egemenliğine karşı söylem ve aynı zamanda Türkiye’ye destek’ olarak yorumlandı.
Nitekim Frankfurter Allgemeine Zeitung, Cumhurbaşbanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da önerdiği milli para birimlerini kullanarak doların dünya ticaretinin finansmanındaki hakimiyetine son verme çağrısının daha önce Çin'den de geldiğini, ancak ABD'nin ekonomik, siyasi ve askeri gücünden dolayı bunun kısa vadede gerçekleşme şansının bulunmadığını vurguluyor. Hannoversche Allgemeine Zeitung gazetesinde ise, Ankara’nın AB kriterlerine yeniden dönmesi durumunda Berlin’in Türkiye’ye yardım etmesi gerektiği şeklinde bir yorum dikkat çekiyor.
