Sağlık Bakanı Jens Spahn, Corona virüsü salgınının "Almanya’da, bugünkü verilere göre, tekrar kontrol altına alındığını ve kontrol edilebilir" olduğunu söyledi. "Artık başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz" diyen Spahn, 22 Mart’tan bu yana uygulanan sosyal ve ekonomik kısıtlamaları "sert bir frenleme" olarak tanımladı ve önlemler sayesinde hedefe ulaşıldığını açıkladı.
Bugüne dek 1 milyon 700 bin test yapıldı
Son günlerde iyileşenlerin sayısının yeni vaka sayısından yüksek olduğunu hatırlatan Sağlık Bakanı Spahn, bir hastanın Corona virüsü bulaştırdığı yeni hasta sayısının yüzde 0,7’ye düşmesine vurgu yaptı. Uzmanlar, bu sayının yüzde 1’in altına düşmesini, önlemlerin gevşetilmesi ve yaşamın kademeli olarak normale dönmesi için en önemli kıstaslardan biri olarak tanımlıyordu. Bakan Spahn, ülkede şimdiye dek 1,7 milyon test yapıldığını, haftalık test kapasitesinin 350 bin olduğunu, ancak vaka sayısının artması durumunda haftada 700 bin test yapabileceğini açıkladı.
Öte yandan Almanya’da korona salgını nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı ise 4 bin 93’e yükseldi. Son 24 saatte 248 kişi yaşamını yitirirken, toplam vaka sayısı 138 bin 135 olarak kayıtlara geçti. Ülkede iyileşenlerin sayısı ise 81 bin 800.
"Alman Mucizesi" sırrını anlattı
Sağlık Bakanı Spahn’ın 140 bine dayanan vaka sayısına rağmen "Başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz" demesi, ilk bakışta çelişki gibi gelebilir. Ancak İtalya, İspanya, İngiltere ve Fransa gibi diğer Avrupa ülkelerine kısayla Almanya'da özellikle ölüm sayısı, baştan bu yana diğer ülkelerin bir hayli gerisinde kaldı. Hatta diğer ülkelerden gelen yorumlarda bu durum "Alman mucizesi" olarak tanımlandı. Almanya'nın başarısının sırrı, ilk baştan bu yana üç boyutlu bir strateji uygulaması oldu. Çin’de ilk vakaların tespit edildiği Ocak ayından bu yana yüksek alarma geçen Alman sağlık sistemi, vakit kaybetmeksizin hastanelerdeki yoğun bakım yatak sayısını arttırdı ve solunum maskesi stokladı. Almanya birçok ülkeden daha önce yaygın testlere başlarken, testler yoluyla teşhis edilenlerle, bu kişilerle temasta bulunanların da tespit edilerek karantinaya alınmasını başardı. Yaşları ilerlemiş ya da kronik hastalıkları olanlar hızla özel korumaya alındı. Örneğin hastanelere ve bakımevlerine ziyaretler yasaklandı. Ayrıca sosyal mesafe ve gösteri, etkinlik, toplu ibadet yasakları gibi önlemler başarılı oldu ve bazı istisnalar dışında toplumun geniş kesiminden destek buldu.
Akdeniz kültürü olmaması avantaj mı oldu?
İki unsur daha Almanya’nın Corona bilançosuna avantaj olarak yansıdı: Ülkede tespit edilen vakaların önemli bir kısmı, Akdeniz ülkelerine kıyasla yüksek riskli olarak nitelendirilen 65 yaş grubunun altında yer aldu. Bu da iyileşme oranının yükselmesine ve ölüm oranının düşük kalmasına neden oldu. Ayrıca Alman aile yapısının örneğin Türkiye ve İtalya’ya kıyasla daha değişik olması da unutulmaması gereken bir etken. Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi, iki-üç kuşaktan aile bireylerinin aynı çatı altında bir arada yaşaması, Almanya’da çok ender rastlanan bir durum. Uzmanlar, özellikle İspanya ve İtalya’daki salgın sayılarının çok hızlı artmasını, aile bireylerinin virüsü birbirlerine bulaştırmasıyla da açıklıyor.
Almanya’da Corona krizi tüm olumlu gelişmelere ve Sağlık Bakanı Jens Spahn’ın bugünkü açıklamalarına rağmen atlatılmış değil. Bilim adamları, tehlikenin aşı bulununcaya kadar gündemde kalacağını vurgulayarak, "disiplini elden bırakmamaya, önlemlere özen göstermeye devam" diyor. Üniversite eğitimini fizik dalında yapan Başbakan Angela Merkel de "Ulaştığımız başarı çok kırılgan" diyerek, aşı bulununcaya kadar Corona virüssüz normal hayata tam bir geri dönüşün mümkün olmadığını her fırsatta hatırlatıyor.
