WASHINGTON, D.C. —
Başkent Washington ve Amerikalılar, mali uçurumu önleyecek planın Kongre’de kabul edilmesinden sonra rahat bir nefes aldı. Ancak bu soluklanma kısa süreli olacak gibi görünüyor, çünkü iki ay sonra harcamalar ve borçlanma tavanı tekrar Amerika’nın gündemine gelecek.
Kongre üyeleri, uzun pazarlıklar sonrasında anlaşmaya varabildi.
Ancak Başkan Barack Obama, borçlanma tavanının yükseltilmesini pazarlığa açmayacağını söyledi. Ama bu konu en geç bir ay sonra tekrar Washington’un gündemine gelecek.
“Birçok konuda pazarlık yapsam da, Kongre ile, daha önce koydukları yasalar nedeniyle biriken borçları ödeyip-ödemeyecekleri konusunu müzakereye açma niyetinde değilim.”
Birçok Cumhuriyetçi son planın harcama kesintilerini içermemesi nedeniyle memnun değil. Temsilciler Meclisi üyesi Spencer Bachus da bunlardan.
“Harcama kesintisi yok. Hergün 4 milyar daha borçlanıyoruz.”
Cumhuriyetçiler bu konuyu ele almak için iki ay sonrasını bekliyorlar, çünkü 1 Ocak’ta başlaması planlanan kesintiler, iki ay ertelendi.
Obama’nın ikinci kez seçilmesi, elini güçlendirmiş durumda. Brookings Enstitüsü’nden Thomas Mann da bu görüşte.
“Dört yıl daha görev başında olacak, Cumhuriyetçiler’in buna alışması lazım.”
“Obama biraz daha taviz vermeye açık olmalı,” diyor Reagan döneminde Beyaz Saray Genel Sekreterliği yapan Ken Duberstein.
“İkinci kez seçilen başkanlar, herşeyi kendi istedikleri gibi yapamayacaklarını, biraz da ödün vermeleri gerektiğini, vermeden, alamayacaklarını bilmeli.”
Brookings Enstitüsü’nden William Galston, “Seçmenler Başkan’la Kongre’nin uzlaşmasını istiyor” diyor.
“Ülke ikiye bölünmüş durumda. Ama bu ayrılık, politikacılarda daha da belirgin. Halk, Washington’daki politikacılardan daha fazla taviz vermeye hazır.”
Silah kontrolu ve göçmenlik reformu, Cumhuriyetçi siyasi gözlemci Scot Faulkner’a göre anlaşmazlığı daha da körükleyecek.
“Politikacılar seçim kampanyası havasından çıkıp, ülkeyi doğru dürüst idare etmedikçe ve laf yerine iş yapmadıkça biz daha uzun süre bu kısır döngüden çıkamayız.”
Demokratlar yeni Kongre’de daha fazla sandalyeye sahip. Ancak yine de Senato Demokratlar’ın, Temsilciler Meclisi de Cumhuriyetçiler’in kontrolunda. Bu da işleri zorlaştırıyor.
Kongre üyeleri, uzun pazarlıklar sonrasında anlaşmaya varabildi.
Ancak Başkan Barack Obama, borçlanma tavanının yükseltilmesini pazarlığa açmayacağını söyledi. Ama bu konu en geç bir ay sonra tekrar Washington’un gündemine gelecek.
“Birçok konuda pazarlık yapsam da, Kongre ile, daha önce koydukları yasalar nedeniyle biriken borçları ödeyip-ödemeyecekleri konusunu müzakereye açma niyetinde değilim.”
Birçok Cumhuriyetçi son planın harcama kesintilerini içermemesi nedeniyle memnun değil. Temsilciler Meclisi üyesi Spencer Bachus da bunlardan.
“Harcama kesintisi yok. Hergün 4 milyar daha borçlanıyoruz.”
Cumhuriyetçiler bu konuyu ele almak için iki ay sonrasını bekliyorlar, çünkü 1 Ocak’ta başlaması planlanan kesintiler, iki ay ertelendi.
Obama’nın ikinci kez seçilmesi, elini güçlendirmiş durumda. Brookings Enstitüsü’nden Thomas Mann da bu görüşte.
“Dört yıl daha görev başında olacak, Cumhuriyetçiler’in buna alışması lazım.”
“Obama biraz daha taviz vermeye açık olmalı,” diyor Reagan döneminde Beyaz Saray Genel Sekreterliği yapan Ken Duberstein.
“İkinci kez seçilen başkanlar, herşeyi kendi istedikleri gibi yapamayacaklarını, biraz da ödün vermeleri gerektiğini, vermeden, alamayacaklarını bilmeli.”
Brookings Enstitüsü’nden William Galston, “Seçmenler Başkan’la Kongre’nin uzlaşmasını istiyor” diyor.
“Ülke ikiye bölünmüş durumda. Ama bu ayrılık, politikacılarda daha da belirgin. Halk, Washington’daki politikacılardan daha fazla taviz vermeye hazır.”
Silah kontrolu ve göçmenlik reformu, Cumhuriyetçi siyasi gözlemci Scot Faulkner’a göre anlaşmazlığı daha da körükleyecek.
“Politikacılar seçim kampanyası havasından çıkıp, ülkeyi doğru dürüst idare etmedikçe ve laf yerine iş yapmadıkça biz daha uzun süre bu kısır döngüden çıkamayız.”
Demokratlar yeni Kongre’de daha fazla sandalyeye sahip. Ancak yine de Senato Demokratlar’ın, Temsilciler Meclisi de Cumhuriyetçiler’in kontrolunda. Bu da işleri zorlaştırıyor.