ABD bugün, İran'ın petrokimya ürünlerinin ihracatına yardımcı olan Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden bazı şirketlere ve bazı İranlı firmalara yaptırım uygulama kararı aldı.
ABD’nin bu adımı, Tahran'a 2015 yılında İran ile imzalanan nükleer anlaşmayı canlandırma yönünde baskıyı arttırmayı hedefliyor olabilir.
ABD Maliye Bakanlığı, merkezleri Hong Kong ‘da bulunan iki şirkete, İran'da bulunan üç şirkete ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan dört şirkete yaptırım uyguladığını açıkladı.
Bakanlık ayrıca Çin vatandaşı Jinfeng Gao ve Hindistan uyruklu Mohammed Shaheed Ruknooddin Bhore'ye de yaptırım uyguladığını duyurdu.
Terörizm ve Mali İstihbarattan Sorumlu ABD Maliye Bakanlığı Müsteşarı Brian Nelson, 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmasına atıfta bulunarak yaptığı açıklamada, "ABD, Ortak Kapsamlı Eylem Planına (JCPOA) karşılıklı uyum sağlamak için anlamlı bir diplomasi yolu izliyor" dedi.
Anlaşmaya göre İran, ülkenin petrole bağımlı ekonomisini sınırlayan ABD, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler yaptırımlarından kurtulma karşılığında nükleer programını sınırladı. Batılı ülkeler, yaptırımları Tahran'ın nükleer silah elde etmesini zorlaştırmak için kullanıyordu.
2018'de anlaşmadan çekilen eski ABD Başkanı Donald Trump, yaptırımları geri getirdi. Anlaşmanın sonlanması, İran'ın yaklaşık bir yıl sonra nükleer kısıtlamaları ihlal etmeye başlamasına neden oldu.
Anlaşmayı canlandırmak için yapılan görüşmeler şu ana kadar başarısız oldu.
Nelson, "Anlaşma olmadığı takdirde, İran'ın petrol, petrol ürünleri ve petrokimya ürünlerinin ihracatını sınırlamak için yaptırım yetkilerimizi kullanmaya devam edeceğiz" dedi.
Tahran'da, İran'ın ekonomik diplomasiden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Mehdi Safari, yeni yaptırımların etkisiz olduğunu söyledi.
İran resmi televizyonuna konuşan Mehdi Safari, "Petrokimya endüstrimiz ve petrokimya ürünleri uzun süredir yaptırım altında. Ancak satışlarımız çeşitli kanallardan devam etti ve etmeye devam edecek" dedi.
Merkezi New York’ta bulunan düşünce kuruluşu Eurasia Group’ta araştırmadan sorumlu başkan yardımcısı Henry Rome, yaptırımların hem İran üzerindeki baskıyı artırmayı hem de ülke içinde ABD Başkanı Joe Biden'in İran'ın nükleer programını dizginlemede başarısız olduğunu iddia edenlerin eleştirilerini köreltmeyi amaçlayabileceğini söyledi.
Rome, "Washington, anlaşmasız bir senaryonun İran için maliyetlerini arttırmayı amaçlarken, aynı zamanda İran politikasının belirsizliğine dair iç ve dış eleştirileri de uzaklaştırmayı hedefliyor" dedi.
Rome’a göre Biden yönetiminin uyguladığı yaptırımlar İran veya Çin'e karşı büyük bir stratejinin olmadığı düşüncesini değiştirmeyecek.
Rome, "Aslında Tahran, petrol piyasasının durumu ve küresel enflasyonist baskılar göz önüne alındığında, İran'ın enerji ihracatını Trump dönemi seviyelerine düşürmek gibi bir ABD politikasının yakın vadede hesapta olmadığını görebilir" dedi.
Nükleer anlaşma Mart ayında yeniden canlanmaya yakın görünüyordu. Ancak Washington'un küresel bir terör kampanyasıyla suçladığı istihbarat gücüne sahip İran Devrim Muhafızları'nı ABD’nin Yabancı Terör Örgütleri listesinden çıkarıp çıkarmayacağı konusundaki anlaşmazlık, görüşmelerin durmasına sebep oldu.
ABD Maliye Bakanlığı’nın uyguladığı bu yaptırımlara göre, bu şirketlerin ABD’nin yargı yetkisine girmeleri halinde tüm mülkiyeti ve mülkiyetindeki kazançlar bloke edilir. Yaptırım uygulanan şirketlerle iş yapanlara da bazı durumlarda ABD tarafından yaptırım uygulanabilir ya da ceza verilebilir.