New York kent yetkililerinin verdiği bilgilere göre kentteki kızamık vakalarının sayısı 390’a ulaştı. Bunlar arasında iki de hamile kadın bulunuyor. İki hafta önce Brooklyn’de acil durum ilan edildiğinden bu yana ilk kez anne adaylarında da kızamık vakası belirlendi. Yetkililerin daha ciddi önlemler alması bekleniyor.
Amerika’da son 20 yılın en ciddi kızamık salgınının başladığı New York’ta şu ana kadar belirlenen kızamık vakalarının yüzde 80’den fazlası hala muhafazakar Yahudi nüfusun yaşadığı Williamsburg mahallesinde. New York kent yetkililerinden verilen bilgilere göre, çocuklarını aşısız okula göndermeye çalışan 12 kişiye para cezası verilirken, 4 okulsa çocuklardan aşı kartı istemedikleri için kapatılmış. Resmi olmayan bir kaynağa göre ise Brooklyn’de bir yargıç tüm çocuklara zorunlu aşı yapılması için sunulan tasarıyı şimdilik bekletiyor, ama salgının büyümesi halinde zorunlu aşı kararı gelebilir.
Salgının başgösterdiği Williamsburg bölgesinde hizmet veren ParCare Sağlık Kliniği’nin yöneticisi Gary Schlesinger, “Belediye Başkanı’nın kararına göre hiçbir okul kızamık aşısı yaptırmadan çocuğu okulun kapısından içeri almayacak. Williamsburg’da yaşayanların nüfusu yaklaşık 100 bin kişi, yani 14 bin aile. Bu toplumda aileler çok büyük, çoğunluk 6-7 hatta 9 çocuk sahibi. Çoğu küçük apartmanlarda yaşıyor. Bazı binalarda yüze yakın aile yaşıyor. Bu topluluğun %99’u aşıya karşıt değil. Ama yaklaşık yüz aile açık bir şekilde aşı karşıtı olduklarını söylüyor ve çocuklarını aşılamıyor ve diğer aileleri de etkiliyorlar. Bazı aileler bu konuda kararsız ama kararsızları aşı karşıtı olmaları için etkiliyorlar,” diyor.
Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak aşılarını içeren karma aşının otizme yol açtığı yönünde ilk ve tek teori, yıllar önce İngiltere’de bir doktor tarafından ortaya atılmış. Bu teorinin tamamen asılsız olduğunun açıklanmasına ve doktorun lisansı elinden alınmasına rağmen özellikle İngiltere’de birçok aile çocuklarına aşı yaptırmadıkları için kızamık vakaları önce bu ülkede, daha sonra da tüm Avrupa’da yayılmış.
Dünyada birçok ülkede aşı karşıtları var ve bu aşı karşıtlarının sayısı Amerika’ya oranla oldukça fazla. New York’ta baş gösteren salgının buraya Ukrayna’dan ve İsrail’den geldiği belirtiliyor.
Mount Sinai Hastanesi'nden Albert Levy, “Kızamık aşısının otizme yola açması ile ilgili hiç bir kanıt yok. Yıllar önce İngiltere’de bir doktor tarafından ortaya atıldı bu teori. Bu doktor, MMR adı verilen aşı grubunun otizme yol açtığını öne sürdü. Şunu hatırlatmak isterim. Bu kişinin lisansı elinden alındı. Doktorluk yapması yasaklandı. Ama ortaya attığı teori yüzünden birçok ebeveyn çocuklarını aşılatmaktan korktu ve bu yüzden de İngiltere’de kızamık, kızamıkçık ve kabakulak vakaları arttı. Eğer çocuklarınızı aşılatmamayı seçiyorsanız ki aşılanmayan ve hastalanan çocukların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını bilmelisiniz. Sadece kendi çocuğunuzu değil, onlarla aynı okula giden diğer çocukları da tehlikeye atıyorsunuz. Diğer önemli bir konu da şu. Bundan yüz yıl önce insan ömrü daha kısaydı. 50 yaşlarını görmüyorlardı. 200 yıl önce ise bu rakam 40’tı, yani 40-50 yaşında insanlar yaşlı oluyordu. Simdi ise ilerleyen tıp ve aşılar sayesinde insanlar çok daha uzun yaşıyor. O yüzden çocuklarını aşılatmayanların, kendilerini savunamayacak olan bu çocuklara karşı büyük bir sorumlulukları var. Onlar hiç bir şey söyleyemiyorlar, ebeveynlerin çocuklarının iyiliğini ve yaşadıkları toplumu düşünerek karar vermeleri şart,” şeklinde konuştu.
UNICEF’in 24 Nisan tarihli raporuna göre 2010-2017 yılları arasında dünya genelinde 169 milyon çocuğun MMR aşısı yaptırmadığı belirtiliyor. Bu çocuklar son dönemde dünyaya yayılan kızamık salgınının ana sebebi olarak gösteriliyor. Amerika 2,5 milyon asışız çocuk ile dünyada gelişmiş ülkeler arasında asışız çocukların en yoğun bulunduğu ülke. Amerika’yı 688 binle Fransa, 527 bin ile İngiltere takip ediyor. 2019 yılının ilk üç ayında dünya genelinde 110 bin kızamık vakası bulunurken, gelişmiş ülkelerde yaşayan aşısız çocukların hastalığı dünyaya yaydığı belirtiliyor. Hastalık hava yoluyla geçtiği için, tüm toplu taşıma araçları hastalığın bulaşabileceği yerlerin başında geliyor.
Levy, “Eğer bir hasta toplu taşıma araçlarını kullanırsa, bu araçtaki herkese kızamık bulaştırması mümkün. Aşısız ve bağışıklık sistemi düşük olan kişiler hastalığı anında kapar. Eğer aşınız yoksa ve bir hastayla aynı yerde iseniz, kızamık kapma ihtimaliniz %90 oranında. Kızamık fazlasıyla bulaşıcı bir hastalık ve havadan geçiyor, birini öpmeniz, sarılmanıza gerek yok, o kişiyle aynı odada bulunmanız yeterli. Otobüste veya metroda onların dokundukları bir yere dokunursanız hastalık size bulaşacaktır, hatta onlarla aynı ortamda nefes alırsanız, bu da yeterli,” diyor.
Kızamık geçiren ya da kızamık aşısı olan kişilerin yeniden hastalanmasının mümkün olmadığını belirten Dr. Levy, ayrıca kaygılanan kişilerin aşı testi yaptırabileceklerini söylüyor. New York kent yetkililerinin gerekli önlemleri almak üzere çalışmaları devam ederken UNICEF’in başlattığı ve 24-30 Nisan tarihleri arasındaki Dünya Aşı Haftası kapsamında, isteyenler ücretsiz karma aşı yaptırabilecek.
