Erişilebilirlik

AB Komisyonu Başkanı von der Leyen yarın Suriye için Ankara’da: AB, Ankara ile ne konuşacak?


AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile istişare için Türkiye’de olacak
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile istişare için Türkiye’de olacak

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Suriye’deki rejim değişikliğinin bölgesel ve uluslararası sonuçlarını konuşmak üzere yarın Ankara’ya gidiyor. AB, aynı zamanda yeni liderlerle görüşmek üzere Şam'a yüksek temsilci gönderiyor.

AB Komisyonu başkanlığına yeniden seçilen Ursula von der Leyen’in Ankara ziyareti, yeni döneminde yapacağı ilk Türkiye ziyareti olması açısından başlı başına önem içeriyor. COVID-19 krizi ve hemen ardından patlak veren Rusya-Ukrayna savaşıyla zorlu bir ilk dönem geçiren Von der Leyen, ikinci görev döneminin ilk günlerinde, beklenmeyen bir hızla gündeme gelen Suriye krizi ile karşı karşıya kaldı.

Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin çökmesinin ardından başta “terör örgütleri” listesinde yer alan HTŞ olmak üzere isyancı güçlere “temkinli” yaklaşan AB, masada kalabilmek için bölgedeki aktörler ve yeni Suriye yönetimiyle temaslarını arttırdı. Bu çerçevede, Suriye’de hem yeni yönetim ile izlenecek yol hem de göçmenler açısından kilit role sahip olan Türkiye’ye yönelik diplomatik temaslar da yoğunlaştı.

Geçen Cuma günü Türkiye’yi ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in ardından yarın da AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek üzere Ankara’ya gidiyor.

VOA Türkçe’nin edindiği bilgilere göre, Suriye’deki tabloyu Ankara’nın gözünden de görmek isteyen von der Leyen, “olayların nasıl çıktığı, sahada kimin nereyi kontrol ettiği, Suriye’de geçiş sürecinin nasıl olacağı, özellikle terör listesinde olan HTŞ başta olmak üzere sahadaki gruplarla ilgili nasıl ortak pozisyon alınabileceği, başta Rusya ve İran olmak üzere bölgedeki diğer aktörlerin nasıl pozisyon aldığı ve elbette Suriyeli sığınmacıların akıbetine dair” Türkiye ile istişare içinde olmak istiyor.

Türkiye ise özellikle güney sınırının güvenliği ve terör örgütü PKK’nın uzantısı olduğunu belirttiği YPG konusunda Avrupa’nın tavrını görmek istiyor. Ankara, Suriye’de yeni yönetimin nasıl şekilleneceğinin, buna karşılık ortak yaklaşım belirlenmesinin öneminin altı çizilecek ve AB’ye “Aynı çizgide olalım” mesajı verilecek.

“Ortak çizgi” arayışı

Ankara, bu yeni süreçte istişareye açık olduğunu bir kez daha vurgulayacak ve “Suriyeliler’in güvenli, onurlu, sorunsuz dönüşü” için kapıların açıldığı, kimsenin zorlanmadığı belirtilecek ve yürütülmekte olan çalışmalar aktarılacak. Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve istikrarın sağlanmasına verilen öneme dikkat çekilecek.

Von der Leyen ile Ankara arasındaki en önemli dosyalardan birisi de Suriyeli göçmenlerin durumu olacak. Ziyarette, Ankara ile devam eden, AB’nin fon aktardığı bir dizi proje ve program ele alınacak. Ankara, yıllardır adım beklediği vize serbestisi, Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi, ikili diyaloğun artması, katılım sürecinin akıbeti gibi konuları masaya getirecek, “ahde vefa” ilkesini hatırlatacak.

Uzmanlar, “özellikle göç konusunda iş birliğinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve von der Leyen görüşmesinden ne tür mesajların çıkacağının önemli olduğu” vurguluyor. Erdoğan’ın görüşmede, “Türkiye’nin sınır güvenliği, terörle mücadele ve YPG/PYD’nin yanısıra güvenli bölge oluşturulması” kaygılarında AB’nin yaklaşımı gibi konuları gündeme getirmesi bekleniyor. Ankara’nın Suriye’de yeni yönetimin şekillendiği sırada ortak yaklaşım belirlenmesinin önemine vurgu yaparak, “Aynı çizgide olalım” mesajı vereceği belirtiliyor.

Yeni göç dalgası korkusu

Brüksel’in önemli endişelerinden birisi ise Esat’tan kaçan göçmenlerin yerini, bu sefer de HTŞ yönetiminden kaçan Suriyeliler’in alması. AB başkentlerinin birbiri ardına “yeni iltica başvurularını askıya aldıklarını” duyurmasının ardından Ankara’ya gidecek olan von der Leyen, sahadaki durum, geri dönüşlerin nasıl ilerlediği ve sahada yeniden çatışmalar olursa sığınmacılarla ilgili nasıl tutum belirleneceğine dair görüş alışverişinde bulunmak istiyor. Türkiye üzerinden hava köprüsü kurarak Suriye’ye insani yardım göndermeye başlayan AB Komisyonu’nun göçmenler konusunda Türkiye ile yeni bir uzlaşmaya gidip gitmeyeceği de merak konusu.

AB Suriye’ye özel temsilci gönderiyor

Suriye’deki isyancı gruplara başlangıçta temkinli yaklaşan AB yönetimi, HTŞ başta olmak üzere, “Suriye'deki yeni otoritelerle temas kurma” yönündeki çabalarını arttırıyor. ABD, Fransa ve İngiltere’nin ardından AB de isyancı grupların başındaki HTŞ ile “diplomatik temas” kurmak üzere Şam’a bir yüksek temsilci gönderme kararı aldı.

AB’ye üye 27 ülke dışişleri bakanlarının Suriye konusunu görüşmek üzere Brüksel’deki toplantısı öncesinde konuşan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Cumartesi günü Ürdün’de, bölgedeki aktörler ve Suriyeli yöneticilerle yaptığı temasların ardından Suriye'deki yeni iktidarın liderleriyle görüşmek üzere Şam'a bir yüksek temsilci göndereceğini duyurdu. Kallas, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Suriye'deki yüksek temsilcimiz bugün Şam'a gidecek” dedi. “Boşluk bırakamayız” diyen Kallas, HTŞ ile ilgili olarak, “Bizim için önemli olan sadece sözler değil. Eylemlerin de doğru yönde ilerlediğini görmek istiyoruz. Sadece ne söyledikleri değil, ne yaptıkları da önemli” şeklinde konuştu.

Suriye'deki çatışmada önemli bir aktör olan Türkiye, 12 yılı aşkın süredir kapalı olan Şam'daki büyükelçiliğini Cumartesi günü yeniden açtı. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, İngiliz medyasına verdiği demeçte, HTŞ'nin "Birleşik Krallık'ta yasaklı bir terör örgütü olmaya devam ettiğini ancak diplomatik temaslarda bulunabileceklerini" söyledi. Fransa da yeni yetkililerle “ilk temasları kurmak” üzere 12 yıl aradan sonra ilk kez Salı günü Şam'a bir diplomatik misyon göndereceğini açıkladı.

Heyet Tahrir el-Şam'ın (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Colani ile görüşen BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Beşar Esat'ın Rusya'ya kaçmasından bu yana Suriye’ye giden ilk üst düzey BM yetkilisi oldu. Pedersen, ABD ve AB tarafından uygulanan ekonomik yaptırımların kaldırılmasından yana olduğunu söyledi ve acil insani yardım vurgusu yaptı.

HTŞ, Washington dahil birçok Batılı başkent tarafından “terörist” olarak sınıflandırılmaya devam ediyor.

Forum

XS
SM
MD
LG