Amerikan Alman Marşal Fonu ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi tarafından düzenlenen Irak konulu konferansın ikinci gününde, komşu ülkelerin Irak politikası değerlendirildi. Toplantıda söz alan uzmanlar, Kürtlerin Amerika’ya güvenerek Türkiye’yle uzlaşmamasının kendi çıkarlarına zarar vereceğini belirtti.
“Irak’ın Geleceği 2007” başlıklı toplantıda bir konuşma yapan Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Oğuz Çelikkol, 2006 yılında Samarra’da el Askeriye camisine düzenlenen saldırıdan sonra Irak ve bölgede istikrarın önemli ölçüde bozulduğunu ve bu istikrarsızlığın Türkiye’nin çıkarlarına ters düştüğünü belirtti. Çelikkol, komşu devletlerin de bu görüşe katıldıklarını vurguladı.
Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların Irak konusunda daha faal olması gerektiğini ifade eden Çelikkol, Türkiye’nin de Irak’ta istikrarın sağlanması için elinden geleni yapacağını kaydetti. Ancak, Çelikkol, bu konuda esas sorumluluğun Iraklılara ait olduğunu belirtti.
Amerika Dışişleri Bakanının eski yardımcılarından ve RAND düşünce kuruluşu uzmanlarından Büyükelçi James Dobbins, Iraklıların komşu ülkelere “karışmayın – biz bu işi hallederiz” demesinin pek gerçekçi bir yaklaşım olmadığını vurguladı. Emekli Büyükelçi Dobbins, “komşu ülkelerin Irak konusunda çıkarları vardır ve gerekirse müdahale edeceklerdir” diye konuştu. Ancak, Dobbins, komşu ülkelerin Irak içindeki kendi yandaşlarlarını desteklemek için müdahale etmelerinin, Irak’taki durumu daha da karıştıracağını söyledi.
Washington’daki Ulusal Demokrasi Vakfı uzmanı ve eski Irak Başbakanı İbrahim Caferi’nin eski sözcüsü Laith Kubba, Türkiye’nin Irak’a yaklaşımını değerlendirdi. Türkiye’nin komşu Irak’ta ortaya çıkan gerçekleri kabullenmediğini söyleyen Kubba, Irak’taki Kürtlerin, Körfez Savaşından sonra kuzeyde oluşturulan uçuş yasağı bölgesi sayesinde güçlü bir konuma geldiğini belirtti.
Laith Kubba, Amerika’nın bir iki yıl içinde Irak’tan çekileceğini ve bu ülkede bir boşluk oluşacağını belirtti. Kubba, işte bu nedenle, komşu devletlerin Irak’taki gelişmelere kayıtsız kalamayacağını vurguladı.
Kubba, Irak’ta iktidarda olanların statükodan memnun olduğunu; bu nedenle komşuların müdahalesine tepkili olduklarını belirtti. Kubba, “bu statüko, Amerika çekilinceye kadar devam eder; ancak çekildikten sonra, eğer Birleşmiş Milletler bu sürece katılmazsa, veya Iraklılar komşularıyla bir uzlaşmaya varmazsa, komşu devletlerin müdahale etmekten başka seçeneği olmaz” dedi.
Rand Düşünce kuruluşu uzmanı Stephen Larrabee de Amerika’nın Irak politikasını değerlendirdikten sonra, Kürtlerin şu anda Amerika’nın desteği sayesinde güçlü bir pozisyonda olduğunu söyledi. Ancak Larrabee, Amerika’nın çekilmesi halinde, Kürtlere olan desteğin de ister istemez azalacağını vurguladı.
Stephen Larrabee Amerika’nın çekilmesiyle Kürtlere verilen desteğin azalacağı için Türkiye’yle biran önce uzlaşmaya varmalarının akıllıca olacağını belirtti.
Panelde söz alan Washington Enstitüsü uzmanı David Pollack da, Türkiye açısından kuzey Irak’ta en çözülebilir sorunun PKK meselesi olduğunu söyledi. Pollack, bölgesel Kürt yönetiminin kuzey Irak’ta etkili bir hakimiyet oluşturduğunu ve PKK’nın üstesinden gelebilecek durumda olduğunu kaydetti. Pollack, Iraklı Kürtlerin, gerekli “teşviklerin verilmesi” durumunda bu sorunu çözebileceklerine inandığını söyledi.