Iraklı Kürt yetkili Kubat Talabani, Ankara’yla, Irak’taki yerel Kürt hükümeti arasındaki gerginliğin aşılması için doğrudan görüşme çağrısında bulundu. Talabani bu açıklamayı Washington’da düzenlenen Kerkük konulu bir konferanstan sonra yaptı.
Kısa bir süre önce Kürdistan Bölgesel Yönetimi başkanı Mesut Barzani’nin, “Türkiye Kerkük’e karışırsa, biz de Diyarbakır’a karışırız,” yönündeki açıklaması, ardından da Başbakan Tayyip Erdoğan’ın uyarısı, bölgede gerginliğin yeniden tırmanmasına yol açtı. Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Washington temsilcisi Kubat Talabani, radyomuza yaptığı açıklamada tarafların birbirini yanlış yorumladığını söyledi:
Kubat Talabani, Barzani ve Erdoğan arasındaki karşılıklı açıklamalar hakkında, “Birbirimizle konuşmuyoruz. Bu durum da birbirimize yolladığımız mesajları yanlış yorumlamamıza yol açıyor,” diye konuştu.
Alman Marshall Fonu’yla Türkiye Odalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nin Washington’da düzenlediği Irak konulu konferans sırasında sorularımızı yanıtlayan Talabani, Türkiye ve Iraklı Kürtler arasında gerginlik yaşandığını belirtti. “Türkiye’ye stratejik bir komşu olarak değer veriyoruz,” diyen Talabani, mevcut gerginliğin yüzyüze görüşmeyle çözüleceğini söyledi:
Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin oğlu Kubat, temsil ettiği yerel Kürt hükümetinin üst düzey Türk yetkililerle sürekli görüşme talebinde bulunduğunu söyledi, “Ancak, Türkiye’deki kardeşlerimiz, sürekli görüşme isteğimizi geri çeviriyor,” diye konuştu. Talabani, Türk hükümetiyle Iraklı Kürtleri aynı masaya oturtmak için Amerika’nın arabuluculuğuna gerek olmadığını da kaydetti.
Irak konulu konferansın Kerkük oturumunda da konuşan Kubat Talabani, Saddam Hüseyin zamanında bu kentten Türkmenler ve Kürtlerin sürüldüğüne dikkat çekti. Talabani, bu yıl sonunda düzenlenecek referandumda, kentin idaresinin Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne geçmesi durumunda, Kürtlerin bölgenin yerel kaynaklarına tek yanlı sahiplenmeyeceği sözü verdiğini belirtti. Kerkük’ün geleceğinin Irak meselesi olduğunu kaydeden Kubat, kentin statüsüyle ilgili çözümün geciktirilmesinin kötü sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulundu. Talabani ayrıca, Kerkük’ün statüsüne bölge halkının karar vermesi gerektiği savundu.
Türkiye, Kerkük’ün statüsünü belirleyecek referandumun ertelenmesini istiyor. Referandum konusunda bir hazırlık yapılmadığı gibi, oy pusulasına nasıl bir sorunun konulacağı henüz belli değil.
Konferansa katılan Iraklı Türkmen yazar Erşat Hürmüzlü de Türkmenlerin görüşlerini yansıttı. Hürmüzlü Türkmenlerin, Irak’taki etnik soruna ideal çözümün, bütün etnik grupların tek bir ulus çerçevesinde, eşit vatandaşlar olarak muamele görmesinden geçeceğini kaydetti. Hürmüzlü, Irak’taki etnik ve dini grupların, bir diğeri pahasına feda edilmemesi gerektiğini vurguladı ve Türkmenlerin hala eritilmesi için çalışıldığını savundu.
Kısa bir süre önce Kürdistan Bölgesel Yönetimi başkanı Mesut Barzani’nin, “Türkiye Kerkük’e karışırsa, biz de Diyarbakır’a karışırız,” yönündeki açıklaması, ardından da Başbakan Tayyip Erdoğan’ın uyarısı, bölgede gerginliğin yeniden tırmanmasına yol açtı. Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Washington temsilcisi Kubat Talabani, radyomuza yaptığı açıklamada tarafların birbirini yanlış yorumladığını söyledi:
Kubat Talabani, Barzani ve Erdoğan arasındaki karşılıklı açıklamalar hakkında, “Birbirimizle konuşmuyoruz. Bu durum da birbirimize yolladığımız mesajları yanlış yorumlamamıza yol açıyor,” diye konuştu.
Alman Marshall Fonu’yla Türkiye Odalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nin Washington’da düzenlediği Irak konulu konferans sırasında sorularımızı yanıtlayan Talabani, Türkiye ve Iraklı Kürtler arasında gerginlik yaşandığını belirtti. “Türkiye’ye stratejik bir komşu olarak değer veriyoruz,” diyen Talabani, mevcut gerginliğin yüzyüze görüşmeyle çözüleceğini söyledi:
Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin oğlu Kubat, temsil ettiği yerel Kürt hükümetinin üst düzey Türk yetkililerle sürekli görüşme talebinde bulunduğunu söyledi, “Ancak, Türkiye’deki kardeşlerimiz, sürekli görüşme isteğimizi geri çeviriyor,” diye konuştu. Talabani, Türk hükümetiyle Iraklı Kürtleri aynı masaya oturtmak için Amerika’nın arabuluculuğuna gerek olmadığını da kaydetti.
Irak konulu konferansın Kerkük oturumunda da konuşan Kubat Talabani, Saddam Hüseyin zamanında bu kentten Türkmenler ve Kürtlerin sürüldüğüne dikkat çekti. Talabani, bu yıl sonunda düzenlenecek referandumda, kentin idaresinin Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne geçmesi durumunda, Kürtlerin bölgenin yerel kaynaklarına tek yanlı sahiplenmeyeceği sözü verdiğini belirtti. Kerkük’ün geleceğinin Irak meselesi olduğunu kaydeden Kubat, kentin statüsüyle ilgili çözümün geciktirilmesinin kötü sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulundu. Talabani ayrıca, Kerkük’ün statüsüne bölge halkının karar vermesi gerektiği savundu.
Türkiye, Kerkük’ün statüsünü belirleyecek referandumun ertelenmesini istiyor. Referandum konusunda bir hazırlık yapılmadığı gibi, oy pusulasına nasıl bir sorunun konulacağı henüz belli değil.
Konferansa katılan Iraklı Türkmen yazar Erşat Hürmüzlü de Türkmenlerin görüşlerini yansıttı. Hürmüzlü Türkmenlerin, Irak’taki etnik soruna ideal çözümün, bütün etnik grupların tek bir ulus çerçevesinde, eşit vatandaşlar olarak muamele görmesinden geçeceğini kaydetti. Hürmüzlü, Irak’taki etnik ve dini grupların, bir diğeri pahasına feda edilmemesi gerektiğini vurguladı ve Türkmenlerin hala eritilmesi için çalışıldığını savundu.
