Fransa’daki referandumun Avrupa Anayasası aleyhine sonuçlanması Brüksel’de “derin hayal kırıklığı” yarattı. Bunun temelinde “hayır” cevabının Avrupa Birliği’nin kurucu ülkelerinden olan ve kuruluşundan bu yana Birlik’in motorlarından biri konumunda olan Fransa’dan gelmiş olması yatıyor.
Brüksel’den verilen ilk mesajlarda ise AB’nin yoluna devam ettiği ve kurumların tam anlamıyla işlediğine vurgu yapıldı.
Referandum sonuçlarının açıklanmasının hemen ardından AB kurumları adına ortak bir açıklama yapıldı. Ortak bildiri AB Dönem Başkanlığı’nı sürdüren Lüksemburg’un Başbakanı Jean Claude Juncker, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrell’in imzasını taşıyor.
“Avrupa inşasının” yapısı gereği karmaşık olduğu vurgulanan bildiride “Avrupa daha önce de zor anlar yaşadı ve her defasında güçlenmiş, öncesinden daha iyi durumda çıkmayı başardı” denildi. Bildiride “Bugün Avrupa devam ediyor ve kurumlar tam olarak işliyor” ifadeleri kullanıldı. Zorlukların bilincinde olduklarını ifade eden üç lider, AB’yi ilerletecek yöntemlerin bulunacağına güvenleri olduğunu ve buna katkı yapma konusunda kararlı olduklarını ifade ettiler.
Bildirinin yanı sıra yapılan bireysel açıklamalarda da sonucun yarattığı hayal kırıklığı hissediliyordu. Juncker, Fransa’daki sonucun Avrupa’nın farklı algılandığını gösterdiğini söyledi. Fransa’da “hayır” diyenler arasında her şeyin durdurulmasını isteyenlerin de, daha ileri gitmek isteyenlerin de bulunduğunu belirten Juncker, “Bu aynı zamanda Avrupa’nın sorunu oldu. Onay süreci devam etmeli. Haziran zirvesinde durum değerlendirilecek. Avrupa inşası burada sona ermedi” dedi.
Barroso da sonucun derinlemesine tahlil gerektirdiğini vurguladı ve “Avrupa etkinliğini ve işlerliğini sürdürüyor. Zorlukların farkındayız. Çok önemli bir ülkede bir hayır çıktı. Konsensüs sağlamanın yolunu bulmalı ve Avrupa’yı yeniden rayına oturtmalıyız” diye konuştu.
AP’deki grup liderleri de tepkilerini dile getirdiler. AP’deki en geniş grup olan Hıristiyan Demokratların lideri Hans Gert Poettering, onay sürecinin devamını istedi ve “AB, şu ana kadar bir çok krizin üstesinden gelmeyi ve sonunda bir anlaşmaya varmayı başardı. Her krizde bir fırsat vardır” dedi.
Sosyalist Grup Başkanı Martin Schulz, mücadelenin devam ettiğini belirterek Fransa’dan çıkan oyun AB’nin şu anki haline ve Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’a karşı bir oy olarak yorumlanabileceğini söyledi. Liberal Grup Başkanı Graham Watson ise Fransa hükümetinin AB’ye bu oyun anlamını anlatması gerektiğini söyledi ve “AB’nin 450 milyon vatandaşı var. Geleceğini bir ülkenin seçmenleri belirleyemez” diye konuştu.
Fransa’nın verdiği kararın AB çapındaki ilk değerlendirmesi 16-17 Haziran tarihlerinde Brüksel’de, devlet ve hükümet başkanları zirvesinde ele alınacak. “Hayır” çıkma olasılığı olan Hollanda referandumunun sonucunu da görecek olan liderler nasıl bir yol izleyeceklerinin ilk sinyalini bu zirvede verecekler.