Fransa’da referandumla reddedilen Avrupa Birliği Anayasasına ‘hayır’ diyenlerin oranı, ilk değerlendirmelere göre oyların %56’ya ulaştı.
Son elli yıldır ülkede yapılan tüm seçimler dahil en büyük katılımın gerçekleştiği ve 42 milyon seçmenden % 70’inin sandık başına gittiği referandumda, haftalardan beri kamuoyu yoklamalarında öngörülen ‘hayır’ sonucunun doğru çıkması, oy oranı %44’te kalan ‘evet’ cephesi tarafından ‘korkulan oldu’ biçiminde yorumlanıyor. Bugünden öteye Fransa’da söz konusu ‘korkulan’ tehditin gerçek kimliği, çapı ve ne kadar süreye yayılacağı tartışılacak. Ancak ilk değişiklik, referandum sonucunun iç politikaya yansıması olacak.
Avrupa Birliği Anayasasını parlamentonun onaylaması yeterken, referanduma sunabilmek için Fransız Anayasasının değişmesini sağlayan Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın halkoylamasında ‘cezalandırılan’ ilk cephe olduğu kesin. Dün gece Fransız İhtilalinin sembolü Bastille meydanında toplanan ‘hayır’cı politikacı ve gençlerin Chirac’ı istifaya çağıran protestolarına karşın, Cumhurbaşkanı referandumdan sonra yaptığı konuşmayla durumu dramatize etmekten kaçındı ve ‘verilen mesajı aldığını’, gerekli önlemlerin de alınacağını açıkladı. Chirac’ın en kısa zamanda hükümet değişikliğine gitmesi ve başbakanı değiştirmesi bekleniyor.
Yeni hükümete en kuvvetli başbakan adayı, halen İçişleri Bakanı olan Dominique de Villepin. Ancak iktidar partisi Çoğulçu Halk Birliği UMP başkanı ve parti tabanını arkasına alan Nicolas Sarkozy’nin ve kadın Savunma Bakanı Michelle Alliot Marie’nin de adı geçiyor.
Fransa’daki referandum sonuçlarının, üç gün sonra yapılacak olan ve ‘hayır’oylarının önde gittiği Hollanda referandumuna yansıması beklenirken, tüm uzmanlar ve AB yetkilileri, Fransız sonuçlarıyla Avrupa Birliği’nin yara aldığı konusunda hemfikir.
Brüksel’den yapılan yatıştırıcı açıklamalar ve Komisyon Başkanı Barroso’nun ‘olan anlaşmalarla yola devam' mesajı, Avrupa Birliği’nin bir durgunluk dönemine girdiğini öngörenleri ikna etmekten uzak görünüyor. Ancak gerçekte kimse, Fransa’daki referandumdan sonra Avrupa Birliği ve hatta Fransa’da neler olacağını bilmiyor.
Avrupa Birliği Anayasasının halkoyuyla reddedilmesine ilişkin sonuçlar açıklandıktan sonra Bastille’de toplanan ‘hayır’cılar hariç tüm Paris sokaklarında ıssızlık vardı ve başkente garip bir sessizlik hakimdi. Fransa ve Avrupa’ya ‘bir şamar’ olarak nitelendirilen bu red oyunun belki de en çelişkili yanı bu : Zafer kazanan ‘hayır’cılar, bir şeyleri yıktılar, ancak yerine ne koyacaklar, kendileri de bilmiyorlar.