Fransa'da 17 yaşındaki Nahel'in polis kontrolü sırasında öldürülmesi nedeniyle başlayan protestolar ve şiddet eylemleri devam ederken, Almanya’daki siyasetçiler benzer olayların ülkede de yaşanma tehlikesini tartışıyor. Olayları değerlendiren Başbakan Olaf Scholz, "Almanya'da şu anda Fransa'da yaşananlara benzer ayaklanmaların yaşanması tehlikesi görmüyorum. Buna dair hiçbir işaret yok" dedi. Göçmen ve İslam karşıtı, son zamanlarda anketlerde büyük yükseliş gösteren Almanya için Alternatif (AfD) partisinin Almanya’daki ekonomik sorunları neden göstererek, geçen sonbahar aylarında insanları kışkırtmaya çalıştığını ve bunun cevapsız kaldığını ifade eden Scholz, "Biz toplum içinde ayrışmaların engellenmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Bu benim siyasetimin en önemli hedefi" diye konuştu.
1 milyona yakın Türkiye kökenli göçmenin yaşadığı Almanya’nın en kalabalık eyaleti Kuzey Ren Vestfalya‘nın İçişleri Bakanı Herbert Reul ise, benzer şiddet patlamalarının Almanya’yı da tehdit edebileceğini açıklayarak, "Tehlikeli gelişmeleri titizlikle izlememiz ve zamanlıca durdurmamız gerekiyor. Almanya'da da alt kültürlerin oluştuğu ve insanların birbirlerinden koptuğu ortamlar var. Bunları engellemek için erken bir aşamada işe başlamalıyız. Essen kentinde son yaşananlarda olduğu gibi, tüm bir semtin kaybedilmesini önlemek için, derhal ve tutarlı bir şekilde müdahale etmemiz şart" dedi. Essen‘de geçen hafta kitlesel bir kavga çıkmış, çok sayıda kişinin yaralandığı ve polisin müdahelede zorlandığı kavgaya Arap, Türk ve Suriye uyruklu kişilerin karıştığı iddia edilmişti.
Fransa’daki olayları değerlendiren Almanya Federal Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Michael Roth, Fransa'da yaşananların münferit bir vaka olmadığını, bunun pek çok Avrupa ülkesinde bölünme, yabancılaşma, hatta mala ve insana yönelik şiddeti artırdığına dikkati çekerek, "Buna asla müsamaha gösterilmemeli. Birbirimizle daha fazla konuşmalı, çok geç olmadan birlikte çözüm aramalıyız" değerlendirmesinde bulundu.
Hristiyan Demokrat Parti (CDU) Genel Başkan Yardımcısı Andreas Jung da şiddetin patlak vermesinin nedenini toplumsal bölünmede gördüğünü belirterek, "İyi bir ekonomik gelişmeye rağmen, Fransa derin şekilde bölünmüş bir ülke. Birçok genç Fransız kendini geride bırakılmış hissediyor ve geleceğe dair korkuları var" dedi. Jung, umut eksikliği ve entegrasyon sorunlarının banliyölerde büyük bir karışıklığa yol açtığını ve her taraftan aşırılık yanlılarının ateşi benzinle körüklediğini ifade etti.Almanya için Alternatif (AfD) partisi başkanı Alice Weidel ise, "Fransa'daki gelişmeler sadece ürkütücü değil, aynı zamanda Macron gibi ülkeye gelenlerin incelenmesini reddeden Almanya'nın da geleceğinin nasıl olacağının kanıtı" şeklinde bir açıklama yaptı.
Almanya’dan seyahat uyarısı
Alman Dışişleri Bakanlığı ise, Fransa'ya seyahat edecek Alman vatandaşlarına "yüksek derecede dikkatli olmaları" uyarısı yaptı. Fransa’ya seyahat edenlerin son durum hakkında kendilerini bilgilendirmelerini ve şiddet olaylarının yaşandığı yerlerden mümkün olduğunca uzak durmaları öneren bakanlık açıklamasında, "bulunan yere bağlı olarak, özellikle akşam ve gece saatlerinde sokağa çıkma yasağı gibi önemli kısıtlamalar olabilir" denildi.
Macron Almanya ziyaretini iptal etmişti
Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron‘un, ülkedeki protesto dalgası nedeniyle Almanya ziyaretini ertelemek zorunda kalmasının yankıları da sürüyor. Macron'un Alman mevkidaşı Frank-Walter Steinmeier'ı telefonla arayarak ülkesindeki durum hakkında bilgilendirdiği ve Pazar günü başlaması ve üç gün sürmesi planlanan ziyareti ertelediği bildirilmişti. Başbakan Olaf Scholz, Macron‘un ziyaretini iptal etmesini anlayışla karşıladığını ifade ederek, "Ben de olsam aynısını yapardım. Ve bu nedenle bu büyük sorunun üstesinden gelebilmesi için kendisine kolaylıklar diliyorum" şeklinde görüş belirtti. Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier'in ofisinden yapılan açıklamada, Macron‘un Alman mevkidaşını ülkesindeki olaylar hakkında bilgilendirdiği, sonra da geziyi erteleme isteğini ilettiği açıklanmıştı. Bir Cumhurbaşkanlığı sözcüsü, ertelenen ziyaretin en kısa sürede yapılabilemesi temennisinin de dile getirildiğini aktardı.
