Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, seçim sonrasında, “Kürt siyasi hareketince aday çıkarılmalıydı” yönündeki açıklamaları anımsatarak, “Yerel seçimlerdeki stratejimize karar vereceğiz ama Mart 2019’da değiliz. Seçmenimiz açısından yeni dönemdeyiz” dedi.
Oluç, aralarında VOA Türkçe’nin de bulunduğu basın mensuplarına, son seçim sürecinde milletvekili aday listesinde, Emek ve Özgürlük İttifakı işbirliğiyle Cumhurbaşkanı adayı göstermeme kararında hata yapılıp yapılmadığını değerlendirdi. Yeşil Sol Parti’nin Mart ayında yapılacak yerel seçimler sürecine nasıl hazırlanacağını yorumlayan Oluç, CHP ile ilgili de eleştirilerde bulundu.
Seçimler sonucunda 2018’de HDP’nin aldığı oy itibariyle bu seçimde Yeşil Sol Parti’nin neden oy kaybı yaşadığını ve Cumhurbaşkanlığı’nı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanamamasına ilişkin değerlendirmeler yapıldığını kaydeden Oluç, şimdi de en geç Eylül’ün ilk yarısında yapılacak Yeşil Sol Parti’nin kongresi öncesinde halk toplantılarıyla hataları not etmeye devam edeceklerini söyledi.
Bu değerlendirmeler ışığında kongrede seçilecek yeni parti yönetimince de Mart 2024’teki yerel seçimler için karar verileceğini anlatan Oluç, “iktidara yereldeki egemenliğini kaybettirme” stratejisi çerçevesinde İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana gibi kentlerde aday çıkartmayarak CHP’li belediye başkan adaylarına destek verildiğinin anımsatılması üzerine, “Şimdi o dönem bitti, kapandı” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin kaybedilmesinin gerekçesi olarak Yeşil Sol Parti’nin aday çıkarmamış olması şeklinde CHP’lilerce yapılan açıklamalar için “Not ediyoruz. Önümüzdeki seçimlerde bu notları hafızamızdan masa üstüne indireceğiz” diyen Oluç, CHP’ye “Mart 2024” mesajı verdi.
“Asla seçmenlerimizi zor durumda bırakacak, bizimle birlikte mücadele eden Türk halkını ve Türkiye demokrasi güçlerini zor durumda bırakacak bir adımı asla atmayız” diyen Oluç, örneğin İstanbul’u Yeşil Sol Parti’nin belediye başkanı adayı çıkarması halinde CHP’nin kaybedeceği ihtimaliyle ilgili, “Kaygıları olanlar çıksınlar her şeyi açıkça halkın önünde konuşarak sürdürmeyi denesinler bir kere. Biz bunu yapacağız. Kapalı kapılar ardında hiçbir şey konuşmayacağız. Politik taktiklerimizi her zaman olduğu gibi halkın gözü önünde kuracağız ve söyleyeceğiz. Herkesten de bunu bekleriz. Kimse bizden artık ‘ya burası önemli gibi’ laflar söyleyerek politik adım beklemesin. Hiçbir yerin özelliği yok, çünkü her yer özel. O nedenle de önümüzdeki dönemi göreceğiz” diye konuştu.
"Cumhurbaşkanı adayı çıkarılsaydı Kürtler nedeniyle kaybedildi denilecekti"
Edirne Cezaevi’nde tutuklu Selahattin Demirtaş başta olmak üzere gündemdeki “Cumhurbaşkanı Seçimi’nde özellikle ilk tur için aday çıkarılmalıydı” yönündeki görüş sorulduğunda Saruhan Oluç, bu konuyla ilgili parti içinde tartışmalar yapıldığını söyledi.
Oluç, “Ama bu konuda iki yaklaşımımız vardı. Birincisi demokratik olmayan bu sistemin değişmesi gerektiği için taktik bir adım attık. İkincisi seçimin ilk turda kaybedilmesi durumunda bu faturanın Yeşil Sol’a kesileceğini düşünüyorduk. Bu iki nedenden dolayı aday konusunu çok tartıştık. Kendi içimizdeki aday çıkarma tartışması böyle fakat dışımızdan bunu söyleyenler var ki, ben bunu vahim görüyorum. HDP birinci turda aday çıkarsaydı, o zaman kaybedilseydi o kişiler yine HDP'yi suçlayacaktı. ‘Kürtler oy vermedi onun için kaybettik’ diyeceklerdi. Ve bu çok büyük haksızlık olacaktı” dedi.
TİP’e mesaj: "Türk-Kürt ortak mücadelesi tehlikeye atılamaz
Saruhan Oluç, seçim sürecindeki hatalar bağlamında; Emek ve Özgürlük İttifakı çatısı altında Yeşil Sol Parti ile Türkiye İşçi Partisi (TİP) arasında 81 ilde ortak liste çıkarılmamasıyla ilgili “en başından hataydı ama değiştirilemedi” yorumunu yaptı.
Oluç, “Sadece seçim ittifakı gibi düşünülmesi yanlış idi. Burada HDP’nin, Yeşil Sol Parti’nin kuruluşundan beri sahip olduğu stratejik haritasını anımsatmalıyız. Kürt siyasi hareketiyle, Kürt halkıyla Türkiye demokrasi güçleri tarafından ortak mücadele verilmesi önemli ve HDP’nin kuruluşu da bu tespit üzerine gerçekleşti. Partide hem Türkiye demokrasi güçleri temsilcileri hem de Kürt siyasi hareketi özneleri olması önemli idi. Şimdi stratejik olarak baktığımızda bu ortak mücadele anlayışından uzaklaşmamız sözkonusu olmaz. Kürt sorununun çözümüyle demokrasi ve özgürlüklerin kazanılması meselesi aslında birbirinden ayrılmaz konulardır. Dolayısıyla mücadelenin ortaklığı da bu açıdan önemlidir. Türk ve Kürt halklarının ortak mücadelesi ve eşit koşullarda birarada yaşaması, şu ittifak ya da şu parti için tehlikeye atılabilecek bir konu değildir. Ve maalesef böyle bir durum ile yara alma ile karşı karşıya kaldık ki elbette bunu telafi edeceğiz. Seçmenlerimiz gerekli uyarıyı yaptı” görüşlerini aktardı.
CHP’ye “dozu yükseltilmiş milliyetçilik” eleştirisi
CHP’deki değişim tartışmasını nasıl izlediği sorusu üzerine Oluç, 14 Mayıs sonrasında Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu sürecini gündeme getirdi.
Oluç, “CHP’nin temel yaklaşımı ‘dozu yükseltilmiş milliyetçilik’ oldu. Böyle yaparak ikinci turu kazanacağını düşündü. Kişiler değişebiliyor ama zihniyet kolay kolay değişmiyor. ‘Dozu yükseltilmiş milliyetçilik yaparak bu yarışı biz kazanırız’ diye düşünmek, Türkiye’deki milliyetçi damarı yeterince anlamamış olmak demektir. Parti görüşü değil, benim görüşüm bu. Dozu yükseltilmiş milliyetçiliği yapsanız da inandırıcı olmaz, kendi dokunuzu bozarsınız. 15 günde buradan bir sonuç almaya çalıştılar, alınamadı. Tam ölçemedik ama bizim seçmenimizde öyle çok büyük bir kayıp olmadı ama bu durumdan hoşnut muydu derseniz vallahi ben de bir seçmen olarak hoşnut değildim. Dozu yükseltilmiş milliyetçilikle seçim kazanılamayacağını bildiğim için ve bu üslubun topluma yeni bir hayal kurma imkanı sağlamayacağını düşündüğüm için ben de hoşnut değilim. ‘Değişim olur mu’ diye sordunuz ya, ‘Evet, kişiler değişebiliyor ama zihniyetin değişmesi çok zor oluyor. Keşke orada da bir değişim yaşansa. Sıkışınca hemen eski araçlara sarılıp onlardan medet uman bir anlayış varsa orada değişim zordur” dedi.
“Yerel seçimler için aday belirlemede yerelde görüşler alınacak”
Yeşil Sol Parti’nin milletvekili aday listesi hazırlığında “ön seçim yerine komisyon kararıyla” hareket edilmesini hata olarak değerlendirdiklerini kaydeden Oluç, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçime katılabilecek partiler kararını geç açıklaması nedeniyle HDP yerine Yeşil Sol Parti’yle girme kararı hızlıca alınamadığı için milletvekili adaylığı için ön seçime vakit kalmadığını işaret etti.
“Adaylık mevzusunu daha köklü şekilde çözecek yollar bulmamız lazım” diyen Oluç, 2018’de eğilim yoklamasıyla daha sağlıklı sonuç alındığını ve şimdi Mart 2024’teki yerel seçimler için en kapsamlı şekilde yerelde parti örgütlenmesi dışında sivil toplum örgütleri, meslek kuruluşları ve partiyle temastaki herkesten görüş almayı hedeflediklerini açıkladı.
“Millet İttifakı (sandıkta) herhangi bir boşluğu doldurmadı”
Seçimlerde HDP yerine başka parti adıyla girilmesi kaynaklı tanıtım eksikliği bulunduğunu belirten Oluç, bunun yanısıra 2018’deki genel seçimlere katılmadığı için Yeşil Sol Parti’ye sandık görevlisi bulundurma hakkı tanınmadığını anımsattı.
“Yeşil Sol Parti adıyla girilmesi nedeniyle sandık görevlisi konusu ciddi sıkıntı oldu” diyen Oluç, seçim öncesinde CHP-Millet İttifakı’nın gerektiğinde doğudaki sandıklara da sahip çıkılacağı yönündeki açıklamaları sorulduğunda ise, bunun gerçekleşmediği mesajını verdi.
Oluç, “Millet İttifakı, herhangi bir boşluğu doldurmadı. Biz görmedik. Kendi boşluklarını bile dolduramadılar. Müşahitlerimiz vardı ama resmi sandık görevlilerimiz olmaması bizim açımızdan sıkıntı yarattı. Yeni parti adıyla örgütlenme noktasında da mahallelerde varlık göstermede eksiklik oldu. Bunları bahane olsun diye söylemiyorum ama hepsinin etkileri oldu. Bunların farkındayız. Eksikleri gidermek için çabamız var” diye ekledi.
Demirtaş’ın siyasete vedası: "Umarım tutumunu değiştirir"
Yeşil Sol Parti Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday gösterilmeyi talep ettiğini açıklayarak, siyaseti bırakmasıyla ilgiliyse parti içinde değerlendirme yapıldığı mesajını vermekle yetindi.
Bu açıklaması üzerine Demirtaş ile görüşme yapmadığını söyleyen Oluç, “Yazdıklarını gayet dikkatli bir şekilde okudum. Herkes okudu. Siyaseti bırakmayla ilgili ‘şimdilik’ diye bir kayıt var. Geçmişte bir çalışma arkadaşı olarak, böyle bir tutum ile bizim duygularımıza ve ihtiyaçlarımıza cevap vermediğini bilmesini isterim. Kimi eleştirilerinden daha sertlerini bizler söylüyoruz. Detayları konuşulabilir elbette ki. Bunların hepsi anlaşılır şeyler. Ama umarım bu tutumunu değiştirir” yorumunu yaptı.
