Birleşmiş Milletler (BM) Rusya'nın Ukrayna'daki savaşa son vermesi çağrısı yapan, bağlayıcılığı olmayan bir tasarıyı kabul etti. Tasarının geçmesi Ukrayna işgalinin birinci yıldönümü olan 24 Şubat öncesinde şiddetin son erdirilmesi yönünde güçlü bir mesaj niteliğinde.
Ukrayna'nın müttefikleriyle temas halinde kaleme aldığı tasarı 7'ye karşı 141 oyla geçti. 32 üye ülke çekimser oy kullandı.
BM Genel Kurulu Ukrayna konusunda BM'nin önde gelen organı konumunda. Bunun nedeni uluslararası barışı ve güvenliği sağlamakla görevli Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinden Rusya'nın Ukrayna'yla ilgili tasarılarda veto hakkını kullanması nedeniyle kilitlenmiş durumda olması. Genel Kurul tasarılarının Güvenlik Konseyi tasarılarının aksine bağlayıcılığı bulunmuyor, ancak dünya kamuoyunun genel kanısını yansıtan bir ölçek görevi görüyor.
Oylamada Rusya'nın yanı sıra Belarus, Nikaragua, Suriye, Kuzey Kore, Eritre ve Mali aleyhte oy kullandı.
Oylar, Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna'ya asker ve tank göndermesinden bu yana, 193 üyeli BM Genel Kurulu tarafından onaylanan önceki beş karar için alınan en yüksek oy sayısının biraz altında kaldı. Rusya'nın Ukrayna'daki yasa dışı ilhaklarını konu alan Ekim ayındaki bir tasarı 143 üye ülkenin onayıyla kabul edilmişti.
Oylamadan önce iki gün boyunca süren konuşmalarda 75 ülkenin dışişleri bakanları ve diplomatları söz aldı. Bunların çoğu BM Sözleşmesi'nin temel prensiplerinden olan bir üye ülkenin toprak bütünlüğünün korunmasını savunan tasarıya destek istedi.
Savaş her iki ülkeden binlerce kişinin ölümüne neden oldu ve Ukrayna kentlerinin harabeye dönmesine yol açtı. Artan gıda fiyatları ve yakıt maliyetiyle yükselen enflasyon tüm dünyayı etkiledi.
Venezuela Büyükelçi Yardımcısı, Ukrayna ile ilgili önceki beş kararın neredeyse tamamına karşı oy kullanan veya çekimser kalan 16 ülke; Belarus, Bolivya, Kamboçya, Çin, Küba, Eritre, Ekvator Ginesi, İran, Laos, Mali, Nikaragua, Kuzey Kore, St. Vincent, Suriye, Venezuela ve Zimbabve adına konseye hitap etti.
Diğer ülkeler Rusya'nın eylemlerine odaklanırken, Venezuela Büyükelçi Yardımcısı Joaquín Pérez Ayestarán, dünkü açıklamasında
tüm ülkelerin istisna olmaksızın BM Sözleşmesine sıkı şekilde uyması gerektiğini belirterek ABD ve AB'yi ima etti.
Ayestarán, grubundaki ülkelerin Genel Kurul'da "bölücü eylemlere" karşı ve "uzlaşma ruhundan yana" olduğunu söyledi.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell gazetecilere yaptığı açıklamada saldırgan ve mağdurun aynı kefeye konulamayacağını belirtti.
Ancak Çin'in BM Büyükelçi Yardımcısı Dai Bing, BM Genel Kurulu'nda yaptığı açıklamada "Rusya ve Ukrayna'nın birbirine doğru adım atmasını destekliyoruz. ... Uluslararası toplum, barış görüşmelerini kolaylaştırmak için ortak çaba göstermeli" diye konuştu.
Çin, çatışmada tarafsız olduğunu ve barış görüşmelerinin savunucusu olduğunu söylüyor, ancak işgali eleştirmiyor. Pekin ABD ve müttefiklerinin Moskova'ya yönelik yaptırımlarını ve Ukrayna'ya askeri yardımları da kınıyor. Çin ve Rusya, son yıllarda ABD liderliğindeki uluslararası düzene karşı çıkmak için dış politikalarını giderek daha fazla birbirine uyumlu hale getirdi.