Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye 2022 yılını yüzde 64,27 enflasyonla geride bıraktı. Kasım ayında yüzde 84,39 olan yıllık enflasyonda baz etkisiyle Aralık’ta sert düşüş yaşanırken, tüketici fiyatları aylık olarak yüzde 1,18 oranında arttı. Aylık enflasyon, yüzde 2,5 ile yüzde 3 arasında olan piyasa beklentisinin de altında kaldı.
Ancak İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve bağımsız ekonomistlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) tarafından açıklanan veriler ile TÜİK verileri arasındaki fark da yine göze çarptı.
İstanbul Ticaret Odası, “İstanbul enflasyonu” olarak kabul edilen “İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi”ni yüzde 92,97 olarak açıklarken, ENAG da yıllık enflasyonu yüzde 137,55 olarak duyurdu. Bu durum, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığına dair kamuoyundaki tartışmaları da yeniden gündeme taşıdı.
Bir yıl önceki istatistikle karşılaştırma sonucunda ortaya çıkan değişim anlamına gelen ‘baz etkisi’ ile yaşanan düşüşe karşın hükümet, enflasyonda 9 ayın en düşük seviyesinin kayıtlara geçmesini ekonomi yönetiminin başarısına bağlıyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, TÜİK verilerinin açıklanmasının ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Kasım ayından itibaren enflasyonda belirgin bir düşüş trendine girdik ve 2022 yılını Orta Vadeli Program hedefimizin altında bir noktada kapatıyoruz. Tüm dünyada zorlu koşullara sahne olan 2022 yılını yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı önceleyen Türkiye Ekonomi Modeli’miz sayesinde başarıyla geride bıraktık” paylaşımını yaptı.
“TÜİK’in verilerine kimse inanmıyor”
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan İzmirliler ise hem TÜİK rakamlarını inandırıcı bulmadıklarını hem de enflasyonun düşmesinin hayat pahalılığının azalması anlamına gelmediğini söyledi.
Aldığı 5 bin 500 lira emekli aylığıyla geçinmekte zorlandığını kaydeden Yeter Bamyacı, “İnanmıyorum, düşmüş olması imkansız. Neden, hayat bu kadar pahalı? Adım attığın her şey pahalı. Örneğin 7,5 lira olan minibüse bugün 10 liraya bindim. Nerede düştü enflasyon da bu artışlar oldu? Bence aylık olarak da yüzde 1’den daha fazla arttı. 5 bin 500 lira kazanıyorum. Üstelik ödemelerim ve kiram da var. Sizce yeter mi? Pahalılıktan dolayı artık çok doluyum ve öfkeliyim” dedi.
Üniversite öğrencisi Adar Orta ise sokak müzisyenliği yaparak geçinmeye çalıştığını söyleyerek, “Geçinmek çok zor. Enflasyon aldı başını gidiyor. TÜİK’in verilerine kimse inanmıyor. Bir sürü bildiğim öğrenci arkadaşım okulu bıraktı. İnsanlar geçinemediği için okuyamıyor, barınamıyor. Ben de sokak müziği yaparak geçinmeye çalışıyorum, anca öyle zar zor ayı geçiriyoruz. Artık bir kafeye gitmek bile lüks oldu bize. Bu hükümetin değişmesi lazım, hükümet yozlaştı. Yeni bir hükümet oluşmadan enflasyona çözüm bulanamaz” diye konuştu.
“Maaşlara zam yaparak pahalılığın önüne geçilemez”
Hayat pahalılığını fırsatçılara bağlayan emekli Muhlis Unutanlar ise “Enflasyon düştü diyorlar ama her şey daha çok pahalandı. Ben bu enflasyonun tam doğru olduğuna emin değilim. Fırsatçılar var deniyor. Bunun devlet kontrolu altında olması gerekiyor diye düşünüyorum” dedi.
Aldığı maaşın geçinmeye yettiğini ifade eden Unutanlar, tüketici fiyatlarının yükselmesinde asgari ücrete yapılan zammın etkisi olduğunu da belirtti: “Çok şükür geçinebiliyorum, kendi evim var. Emekli maaşım bana yeterli geliyor. Ama mesela elektrik, su parası çok yüksek geliyor. Bunlara başka şeyler katılınca daha çok etkiliyor bizi. Ama öyle veya böyle geçiniyoruz, yapacak bir şey yok. Ben mesela Almanya’ya gittim. Orada işçilere bu kadar büyük zamlar verilmiyor. Neden? Bu şekilde pahalılığın önüne geçilmez diye verilmiyor. Burada da keşke o zamlar verilmese ve eskisi gibi olsa, alışverişe de 2 bin-3 bin liralarla çıkmasak” sözlerini kullandı.
“Asgari ücreti 8500 lira yaptı ama şimdi bunun üzerine yeni zamlar gelecek”
2023 yılında uygulanacak net asgari ücret yüzde 54,7 artışla 8 bin 506,8 TL olurken asgari ücretli çalışanlar da bunun yeni zamlara kapıyı araladığı düşüncesinde. VOA Türkçe’ye konuşan tekstil işçisi Engin Karadağlı enflasyonun düşmesinin fiyatlara yansımadığını da söyleyerek, “Asgari ücreti 8 bin 500 lira yaptı ama şimdi bunun üzerine yeni zamlar gelecek. Kiralar olmuş 5 bin 500 lira. Ben bu kirayı vererek asgari ücretle tek başıma geçinemiyorum” dedi.
Hayat pahalılığını fırsatçılara bağlayan Karadağlı “(Fiyatlar) yapay olarak yükseliyor. Biz millet olarak bundan dolayı kaybediyoruz. Aç gözlülüğümüz bir türlü bitmiyor ki. Biz millet olarak birbirimizi düşünmüyoruz. Pahalılık sürekli var. Bu seçimden sonra da yine pahalılık gelecek. Zengin zenginleşiyor ama fakir kesimi gittikçe çöküyor” diye konuştu.